2.49

2.4K 164 20
                                    

                  

Benim yuva dediğim dört duvarın arasında hep aynı kelime yankılanırdı. Duvara nakış gibi işlenmiş, oluşan her sıyrığın arasında babamın sesiyle ilmek ilmek örülmüş aynı cümle yatar. Açık, koyu renkler hücre hücre aynı kelimeyle bezenmiş, koyu renkle aynı kelimeler tekrarlanmış ve daha büyük harflerle duvarlara sadece benim görebileceğim renklerle aynı cümle işlenmiş.  Senin yüzünden, diye yakırır evim dediğim dört duvarın içi. Hiç kimse o sesi bastıracak kadar güçlü konuşamaz. Hiçbir boya o duvarlara yazılmış kelimelerin üzerini örtemez. Hiçbir alçı duvarlarda bıraktığı derin izleri dolduramaz. O ev her zaman "SENİN YÜZÜNDEN" diye hakırır suratıma. Bu haykırışlar yıllar boyunca omuzlarıma yük gibi biner, beni daha fazla dibe çekmek için var gücüyle çabalar.

O dört duvarın arasından sıyrılsam bile o kelimeler peşimi bir türlü bırakmaz. O duygu acımadan üzerimi, içimi... Her yerimi kan kırmızısı katrana boyarken çenemi etrafa çevirerek bulduğu her kötü şeyden kendimi sorumlu tutmamı isterdi. Yanımdan biri geçse, üç adım sonra düşse kendimi kötü hisseder, onun sorumluluğunu üzerime toplardım. Bu duygu benim gölgem gibi olmuştu, asla peşimden ayrılmayacaktı.

Lakin ilk defa kendimi sorumlu tuttuğum sebeplerin arkasını görmeye çalışıyordum. İlk defa kendime bunun asıl suçlusunun gerçekten ben olup olmadığını soruyor ve yanıt arıyordum. O kazanın sorumlusu gerçekten ben miydim yoksa kader denilen yolun ilerleyişinde olan bir durum muydu? Ben mi onun eline koz vermiş ve Brandon'ın uçağının düşmesine sebep olmuştum? Kabul ediyorum, Brandon'ın yıldırımlarını Eva'nın üzerine yöneltmesinde büyük payım vardı. Kelimeler ağzımdan çıktığında Brandon'ın yüzünün aldığı şekli, ne kadar hızlı hareket ettiğini anımsayabiliyordum ancak suçun tamamını kendi üzerime toplama konusunda bu kez bencillik ediyordum. Suçu tamamen kendi üzerime alamakta ısrar ediyordum. Belki bu duygu kendini geri çektiğinden belki de Eva'ya duyduğum saf öfkeden kaynaklanan bir şeydi.

Brandon'ın ne gerekçeler göstererek Eva'nın üzerine düştüğünü bilmiyorum ancak benimkisi tamamen kıskançlıktan doğan öfkeden kaynaklıydı. Brandon'ın onu bana getirmesinden nefret ediyordum. Onun yaptığı tüm iğrençliklere rağmen bana yaklaşmasından, yardımcı olmaya çalışıyor gibi görünmesinden nefret ediyordum. Benim yokluğumda Brandon'ın üzerine atlamasından, beni köşeye sıkıştırıp onun gölgesi olmakla suçlamasından nefret ediyordum. Brandon'ı sevme ihtimalinden dolayı ondan nefret ediyordum. Kızının sevdiğim adamla evli olmasından nefret ediyordum. Kızının Brandon'a aşık olmasından nefret ediyordum.

Tüm bu nefretin sonucunda oklarmı onun üzerine çevirmek için bir sebebim vardı ancak Brandon? O süre zarfında benden intikam almaya kalktığını göz önünde bulundurursam ona saldırmakta gerçek bir sebebi olması gerekiyordu. Bu beni suçlu yapmazdı. Sırf onun aklına uçağını düşürenin ve kaybının sebebinin Eva olduğunu söyledim diye bu beni suçlu yapmazdı. Her zaman söylediği gibi Brandon'ın somut kanıtlara ihtiyacı vardı. Eva'nın suçlu olması için gözle görülür, elle tutulur şeylere ihtiyacı vardı ve Eva bunları ona sağlamış olabilirdi. Kızını evlendirdikten sonra kocasını ve kızını onunla aldatması intikam uğruna ödenmiş bedel olabilirdi.

Peki ne için?

Brandon bir zamanlar Eva'nın babasıyla kendi büyükbabasının ortak olduğunu ancak daha sonra şirketin hisselerini Bple Vincent'a sattığını ve bir kısmını kendine alıp geri kalanını Eva'ya bıraktığını söylemişti. Eva şu anda finans sektörünün önde gelen isimlerinden biriyle evliydi. Kızları vardı. Adını duyurmuş psikologtu ve varlık içinde yaşıyordu. Ne için intikam arzusuyla kaplansın ki? Bple Vincent ile birlikte olamadığı için mi? Sırf başka kadınlardan olan evlatlarından nefret ettiği için mi? Hayır.

Sana Ait | Vincent Serisi 2Where stories live. Discover now