2.51

2.1K 151 24
                                    

                  

Hayallerim, planlarım... Geleceğe dair uzun vadeli ya da kısa vadeli ne yaparsam yapayım çoğu zaman gerçekleşmez. Eve gittiğimde banyoda kendimi şımartma hayallerim üşengeçliğimden sebebiyet kısa, ılık duş olarak kaldı. Kendime söz verdiğim gibi iki büyük menü sipariş verdim ancak birini yarısı bile yemekte zorlandım. Bütün gece uyumak yerine gözlerimi televizyona dikip kanaldaki diziyi, saçma gece programını, dizinin tekrarını ve sabah karşı yayımlanan cinsel içerikli filmi izledim. Sabah haberleri başladığı sırada kalkma ihtiyacı duyarak uzandığım koltuktan kolumu hareket ettirdim.

Brandon'ın ortalıkta görünmemesi bütün hücrelerimi kirletmişti. Kendimi eve hapsedip günlerce hiçbir şey yemeden, hareket etmeden ve uyumadan durabilirmişim gibi hissediyordum. Sahip olduğum sorumluluklar olmasaydı yapardım da. Yüz üstü koltuğa yatmış, gece boyunca yaptığım gibi beynim yanana kadar televizyon izleyebilirdim.

Kalkıp yatak odasına gittim. Saçlarımı tararken aynada kendi aksimle karşılaşmak beni korkutmuştu. Bugün için kusursuz olmam gerekirken gözaltlarım daha fazla çökmüş, morluğu belirginleşmişti. Gözlerim yorgun bakıyordu. Üzerimi değiştirip saçlarımı örüp sırtıma attım. Çantamı, telefonumu alıp son dakikada hatırladığım enerji içeceğini dolaptan kaptığım gibi anahtarlarla birlikte evden çıktım. Uykusuz olduğumda genellikle beynimin düşünmeye ve anılara deşmeye meyilli tarafı yorgun düşmüş olurdu. Bu benim için bütün gün sürecek tatlı azaplardan biriydi. Hiçbir şey düşünmeyecektim. Kendimi yoracak hiçbir şey zihnimin bir köşesinden süzülemeyecekti.

Apartmandan çıkıp arabama dönmüştüm ki bir ayağını duvara yaslamış sigarasını içen babamı gördüm. Beni fark ettiğinde yaslandığı duvardan doğrulup bana doğru bir adım attı. Onun adımlarına orantılı olarak ben de bir adım geri çekildim.

"Merak etme, son derece kendimdeyim," dedi ve elindeki sarma sigarayı göstererek "Bu da son derece masum bir sigara," dedi. Sigarasını dudaklarının arasına götürüp uzun uzun, lezzetli bir şeymiş gibi içine çekişini ve ağır ağır dudaklarının arasından serbest bırakışını izledim.

"Sana tek kuruş vermeyeceğim," dedim hareketlerini izlerken.

Başını kaldırmadan bana kirpiklerinin arasından baktı ve kahkahalarla güldü "Hayır, Anissa. Onun için gelmedim," dedi. Yıllar sonra babamın dudaklarından dökülen gerçek kahkahayı duymak vücudumun ısınmasına sebep olmuştu. Şefkatin giderken arkasında bıraktığı buz gibi his dağılırken kendimi anlatamayacağım kadar tuhaf hissettim. Boşluktan ibaret buz tutmuş okyanusun altında sıcacık sularda nefes almaksızın yüzüyor gibiydim.

"Ne için geldin?" diye sordum korkarak.

Sigarasının son yudumunu ciğerlerine hapsettikten sonra izmariti ayaklarının altına atıp ayakkabısının ucuyla ezdi. Sigara dumanını dudaklarının arasından verdikten sonra "Sana duraklarla ilgili bir hikaye anlatmıştım," diye başladı cümlesine. Tam o anda içimden hayır diye bağırmak geldi, bu sohbetin nereye gideceğini biliyorum "Hatırlıyor musun?" diye sordu.

Uykusuzluktan yanan gözlerini kırpıştırdım "Hatırlıyorum," dedim.

Dudakları titreyerek kıvrılırken "Bir türlü otobüs gelmedi, küçük kızım," dedi ve ellerini cebine sokarak gözlerini yukarı kaldırıp maviyi silmek istercesine dağılmış pamuk kadar yumuşak bulutları izledi "Ne kadar çok durak kovalarsam o kadar çok benden uzaklaştı," diye devam etti.

Ben onun aksine ayaklarımın altındaki gri betona baktım "Olduğun yerde bekle," dedim.

"Artık otobüsü kovalamaktan vazgeçtim zaten," dediğinde umutla başımı kaldırdım. Çoğu zaman ondan nefret etmiştim ancak hiçbir zaman ölmesini istememiştim. Annemi kaybetmiştim. Kan bağımın olduğu bir adamın ölmesini nasıl dileyebilirdim ki? O öldüğünde ben yapayalnız kalacaktım. Düşecektim. Ne yaparsa yapsın onun yaşamasını ve ceza istiyorsa burada cezasını çekmesini istiyordum. Bencillikti evet ancak babamın ölmesini istemiyordum "Daha iyisini yaptım. Kendime bir araba aldım. Oraya kendi arabamla gideceğim," dediğinde titreyen dudaklarımı sımsıkı birbirine kenetledim.

Sana Ait | Vincent Serisi 2Where stories live. Discover now