Öncelikle belirtmek isterim bu hikaye benim değil, ben sadece çeviriyorum ve yazarından izin aldım. Bu ilk bölüm çevirdiğim için koyuyorum diğer bölümleri çevirdiğim zaman yayınlarım. Lütfen oylarınızı ve yorumlarınızı unutmayınız.
Yeni not: Orijinal hikaye yazarının hesabını kapatmasından dolayı artık yok ama @harrys_rose_tattoo hesabı tekrar paylaşmış oradan bulabilirsiniz.
Amaçsızca portföyün sayfalarını çeviriyordum. Bunlar korkunçtu. Victoria bunlardan nefret edecekti, biliyordum. Kitapçığı dikkatsizce çöpe fırlattım ıskalayıp masamın üstündeki soğumuş kahveye çarptı.
Kapım açıldı ve en iyi arkadaşım ve aynı zamanda ev arkadaşım Jace içeri yürüdü. Siyah bir pantolon ve koyu yeşil bir kazak giymişti, mavi gözleri ön plana çıkmıştı.
"Hey, sürtük." Beni baştan ayağa süzdü. "Bu gün çok ateşlisin."
Kendi etrafımda döndüm ve yumuşakça kıkırdadım. Dar, deri pantolonum yüzünden kalçalarım sıkışmıştı.
"Denedim" diye cevap verdim.
"10 dakika içinde bir toplantımız var. Unuttuğunu düşünmüştüm o yüzden buradayım." diye beni bilgilendirdi.
"Tanrıya şükürler olsun ikimizden biri planlı." Diye mırıldandım. Telefonumu ve diz üstü bilgisayarımı kaptım ve onu takip ettim.
Yanyana yürürüyüp toplantı odasına gderken son trendlerin dedikodusunu yapıyorduk. İçeri girip masanın sonundaki sandalyelerimize oturduk. Benimki Victoria ve Jace'in sandalyelerinin karşındaydı. Victoria odanın içinde yürürken Jace kaşlarını oynattı. Gülmemi bastırmaya çalıştım.
"Kahve, Norah." Diyerek tersledi beni Victoria. Hızlıca ayağa kalkıp bekleme odasına geri yürüdüm. Kahvenin demlenmesini sabırla beklerken bir yandan da her zaman olduğu gibi makinanın önümde kırılmaması için dua ediyordum.
İşim bittiğinde buharı tüten kupayı kavradım ve toplantı odasına geri döndüm. İçerde herkes yerine oturmuş ve onündeki kağıtları karıştırıyordu. Kahveyi patronumun önüne koydum ve sandalyemi onun yanına kaydırdım.
"Pekala, önümüzdeki ayın işi." Diye başladı Victoria önündeki kağıtları karıştırırken. "Ben işyeri piliçleri olarak düşündüm. Fikirleri alayım, hadi."
"Deri bölümü, şu an çok revaçta." dedi Jace hemen. Herkes onayla baş salladı ve uzaktaki Macbooklarını yanlarına çekti.
"Peki bayan müdürlere ne dersiniz? Güçlü ve seksi?" diye önerdi Alice adındaki bir kadın. Sevimli küt sarı saçları vardı. Kendi fikri orijinal değildi ama biri ona bir fikir verse mükemmel bir bir yazı yazabilirmiş gibi duruyordu. Ayrıca onunla partilemek efsane oluyordu bu yüzden iyi arkadaşlarımdan birisiydi.
"Çok fazla kullanıldı." diye inledi birisi. Alice, Victoria tekrar konuşmaya başlayana kadar -itiraz edene ters ters baktı.
"Katılıyorum." dedi Victoria. "Daha yeni bir şeye ihtiyacımız var."
Herkes fikir beyan ediyordu. Bazıları tiksinti ile hemen dışarı atılırken, bazıları dikkate alınıyordu. Bense beyin fırtınası yaparken kalemimin ucunu ağır ağır çiğniyordum. Sonra editörlerin fikirleri tükendi ve bir sessizlik oldu.
"Peki kendi patronu olanlara ne dersiniz? Kendi çalışmalarıyla yükselmiş birisi. Ayrıca son derece iyi görünüşlü olanlar." diye giriştim.
Victoria bana gülümsemeden önce garip garip baktı.
"Bunu sevdim. Kim olabilir? Düşünün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)
Fanfiction© xcalliex all rights reserved. Tüm hakları @xcalliex 'e aittir. Bu hesap dışında başka hiçbir yerde yayınlanmaz. Harry Styles, 24 yaşında, CEO, milyoner. Kendisi New York'un en tanınmış bekarı. 100 metre öteden bile adını duyan her kadın ve erkek o...