Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)

Bölüm 16- Sessiz Akşam Yemeği & Beklenmedik Dövme

Merhaba !!!  Bu bölümde aslında yazar şarkı koymamış ama ben Arctic Monkeys-R U Mine dinleyin derim bölümü okuduktan sonra. 

Ayrıca okuma sayısı 47bin'i geçtiği için çok teşekkür ederim her saniye çok daha fazla mutlu oluyorum.

Jace, 'Gerçekten seksiyim ve memelerimin mükemmel olduğunu biliyorum' demeden beni ateşli gösterecek bir şeye ihtiyacım var." diye ofladım ve dolabım içindeki hatrı sayılır miktarda ki kıyafetleri karıştırmaya devam ettim.

Jace inledi ve geriye yuvarlanıp tavanıma bakmaya başladı. Çoktan pijamalarnın içindeydi ve yatağımda yatıyordu. Görünüşe göre Harry ile olan akşam yemeğimi takmıyordu.

"Jace" Diye tersledim.

"Ne?" diye mırıldandı. Öne doğru kalkıp bana baktı. "Zaten denemedende ateşli olduğun için sadece normal bir şeyler giyip gitsen? Harry Styles ne giyeceğine karar veremez."

Bara gittiğimiz geceye geri döndüm. Harry'nin kıyafetlerimi değiştirmeye zorladığı geceye. "Haklısın ne giyeceğime karar veremez."

"Biliyorum."

"Buna ne dersin?é diye sordum elimde en sevdiğim parçalardan biri olan kot pantolonum ve çizgili bir tişört tutuyordum. "Şu yeni siyah botlarım ve altın kolye ile birlikte?"

"Mükemmel. Şimdi o ateşli kıçını hazırlaki bende sana güven verici bir konuşma yapabileyim."

Güldüm ve giyinmeden önce üstümdeki yoğurt lekeli bluzu çıkarıp kirli sepetime fırlattım. Pantolonun içine girerken tökezledim ve Jace küçük bir kahkaha koyuverdi.

Büyük aynanın önüne oturdum ve fondötenimi sürdükten sonra rimel sürdüm. "Jace, allığımı gördün mü?"

"Sağ dizinin altında."

Elmacık kemiklerimi allıklarken ona küçük bir teşekkür mırıldandım ve son olarak birazcık parlatıcı sürdüm dudaklarıma. Ayağa kalktım kendi etrafımda döndüm ve Jace'in yorumunu beklemye başladım. Bana onaylayan bir işaret gönderdi ama parmakları düşünüyor gibi çenesine vuruyordu.

"Kolye nerde?"

"Oh,evet."  kolyeyi dolaptan aldım ve taktım. "Daha iyi?"

"Hala bir şeyler eksik. Biliyorum!" diye cırladı yataktan zıpladı, makyaj masamın önüne geldi ve bir şeyleri karıştırmaya başladı. Daha sonra kıyafet dolabıma gitti Elinde ruj ve siyah bir şapka tutuyordu. "Ha!"

Şapkayı elinden alırken güldüm ve kalçamı dışarı çıkararak poz verdim. "Daha iyi?"

"Son bir şey."

Ruju çevirirken sessizdi. Dudaklarıma koyu şarap rengi ruju sürdü. Bir adım geri attı ve beni döndürdübu seferki onayını bana bir beşlik çakarak verdi. Dağınık odamdan mutfağa gitmeden önce kıkırdadım.

"Vodkaya ihtiyacım var." dedim alkol rafına giderken Jace'in bakışlarını umursamadım. Güçlü vodkadan bir yudum aldım ve yüzümü buruşturdum. "Bu çok iğrenç."  Oyuncu bir şekilde başını salladı ve elimdeki bardaktan yudumlamak için aldı. Yanyana tezgahın üstünde otururken bir ileri bir geri sallanıyorduk.

"Norah, onunla takılmanı istemiyorum." dedi. Birden ciddi oluvermişti. Parlak mavi gözleri  beni tarıyordu elleri omzumu sıkmıştı. "Tamam mı?"

"Takılmayacağım." diye söz verdim.

Kapının zili çaldı ve Jace yanaklarımdan öptü ve bana fısıltıyla iyi şans diledi. Salona gitmeden önce kendisine son bir vodka doldurdu. Büyük ihtimalle erkek arkadaşı olacak çocukla mesajlaşacaktı. Derin bir nefes aldım ve kapıyı açtım.