Bölüm 37

34.8K 1.1K 120
                                    

Aslına bakarsak Harry neredeyse tüm gün uyumamıştı. Ondan birkaç saat erken kalkıp kollarını etrafımda sarılı bulunca şaşırmadım, derin bir uykudaydı. Nefesi yumuşak bir şekilde enseme vuruyordu, beni ilk uyandıran şeyde bu oldu zaten.

Yavaşça kollarının altında döndüm ve onunla yüz yüze geldim, azıcık homurdandım ama bu onu derin uykusundan uyandırmaya yetmedi. Uyurken farklı görünüyordu; Yüzünde stres çizgilerinden eser yoktu, dudakları bükülmemişti ve kaşları çatılmamıştı.

Elim kıvırcık saçlarının arasından rahatça geçtiğinde mutluluğum arttı. Hatta tüm gün saçlarıyla oynayabilirdim ama mutfaktan gelen sesler beni yataktan kaldırıp mutfağa yöneltti, Harry’nin sabah giydiği gömleği üstüme geçirdim.

“Ne pişiriyorsun?” diye mırıldandım uykulu uykulu mutfağa girince. Louis Jace’in pembe şef önlüğünü giymişti. “Ve Jace burada mı?”

“Biberiyeli tavuk ve yakında gelir eve.” (yine tavuk) diye yanıtladı Louis beni. Konuşurken içmek için ikimize birer kadeh şarap doldurdum bu sırada yemek pişti, Louis bana tiyatroda geçen gününü anlattı bu sırada Jace içeri girdi.

Mutfağa girdiğinde kollarını erkek arkadaşının beline doladı beni selamlamadan önce. Bana döndükten sonra ağzı şaşkınlıkla açıldı gözleri ise daha da parlaklaştı. Bir saniye kadar bana baktıktan sonra Harry’den ödünç aldığım gömleğin yakasını tuttu ve nefesini verdi.

“Parlıyorsun Norah, hatta seks gibi kokuyorsun.” Dedi . “Büyünü bozdun değil mi? Ki bu çok eğlenceli benim eve kimi davet ettiğimi düşünürsek.”

“Ben olduğuma inanman bu kadar mı zor? Ayrıca cinsel bir aktivitede bulunacak kadar kapasitem var tamam mı?”

“Bazen bunu sorguluyorum. Şimdi bana her şeyi anlat.”

“Sen kimi davet ettin ilk önce onu anlat.”

İlk kim hikayesini anlatacak tartışması mutfakta patlak verdi, her zamanki en olgun insanlar gibi buna taş kağıt makas oynayarak karar vermeyi tercih ettik. Çekişmeli bir oyun sonucu Louis’in gazıyla tabii bu, Jace oyunu kazandı bu yüzden ilk ben anlattım.

“Tamam, hile yaptığına eminim ama yine de anlatacağım.” Dedim tıslayarak. “Monopoly oynuyorduk ve biraz Çin yemeği sipariş etmiştik sonra o kuryeyi çok kıskandı ve resmen delirdi sonra oluverdi işte, çok güzeldi.”

“Ve…?”

Gözlerimi kıstım. “ Bu adamın her yeri onluk. Daha fazla bir şey söylemeyeceğim sizi sikik meraklılar. Konuşun.”

 Jace kendi şarabından yudumladı ve bekledi ama sonra ben gidip tişörtünün altından meme uçlarını kıvırdım kız gibi cırladı ve kendisini korumak için Louis’in arkasına geçti ve konuşmaya başladı.

"Eee, şey." dedi yavaşça kollarını erkek arkadaşının beline dolayıp onu benden uzaklaştırdı. "Senin bugün yaptığın şeyi öğrendiğime göre pek parlak bir fikir gibi görünmeyecek."

"Hm?"

Sesi fısıltı seviyesine indi etrafa bakınırken. "Harry hala burda mı?"

"Evet? Uyuyor." dedim kaşlarımı çatarak. "Ne yaptın?"

"Siktir, şey biraz ironik olacak geriye oğru bakarsak ama." dedi gergince. "Sen bugün birisiyle yattın ve şey akşam kahve içmeye Liam'ı davet ettim.. Belki akşam yemeğinede davet etmiş olabilirim."

Jace konuşurken rengin yüzümden çekildiğini fark ediyordum. "Liam akşam yemeğe mi geliyor yani?"

"Eee, evet. siz arkadaşsınız yani arkadaş olarak bitirdiniz ve o havalı... Ve bilmiyorum tamam mı o sırada iyi bir fikir gibi geldi."

Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)Where stories live. Discover now