Bölüm 24- Flörtöz Uçuş & Açılmak

38.3K 1.3K 179
                                    

Bir kaç saat sonra üzerimde bir battaniye ve başımın altına sıkıştırılmış bir yastıkla uyandım. Harry Styles yanımda değildi. İsteksiz bir şekilde kalktım ve jetin bölümlerinde onu aramaya başladım. Onu bulduğumda  dosyaların ortasına çömelmişti dudaklarının arasında bir kalem vardı.

"Hey." dedim yumuşakça. Yeni kalktığımdan sesim biraz boğuktu. Elindeki kağıtların üstünden bana baktı.

"İyi uyudun mu?"

"Evet, tekrar mı çalışıyorsun?"

"Evet." diye ofladı. "Şimdi beni sıkmaya devam mı edeceksin yoksa yapacak daha iyi işlerin var m

Yüzüm düştü, kollarımı başımıkn üstünde gerdim. "Banyo nerede?"

"Kapının dışında sağ tarafta."

Sesinin soğukluğuna  gözlerimi devirdim ve odadan çıktım. Uçağın banyosunun kapısını açtım. Banyo nasılsa evdeki banyomdan büyüktü. Ve çok tatlı döşenmişti. Yüzümü yıkadım ve tamamen uyandım ve içeri gittim.

Lüks odaya tekrar girdiğimde Harry elinin birisi ile saçını kavramış diğeriyle tuttuğu kalemi kağıtlara vuruyordu. Tatlı yüzünde gergin bir ifade vardı, stres geri gelmişti.

"Harry?" dedim yumuşak bir sesle.

Gözlerini kağıtlara odaklamaya devam etti kalem parmaklarının arasında dönüyordu dikkatini bozmamıştı bile. "Hm?"

"Rahatlayacağını düşünmüştüm."

"Rahatladım, ama şimdi çalışıyorum Norah." dedi soğuk bir tavırla. Oturduğu yere gelene kadar yürüdüm ellerimi omuzlarına koydum. Dokunuşumla ilk önce irkildi sonra parmaklarımla yavaş daireler çizmeye başlayınca sakinleşti. "Dikkatimi dağıtma."

"Hadii, takılalım." dedim tatlı bir şekilde. Az önce onu dokunuşlarımla inlettiğim özgüvenimi topladım ve eğilip çenemi omzuna yerleştirdim ve yanaklarımızı birleştirdim.

Yüzü benimkine değerken yumuşaktı ama sakalları hafif hafif kaşındırıyordu. Kollarımı boynun doladım ve kağıtlara bakmaya başladım. Kağıtların üzerinde bir sürü rakamlar ve kelimeler vardı ama anladığım tek şey koca  dolar işaretleriydi.

"Bu biraz karışık görünüyor."

"Norah, buna ayıracak vaktim yok."

Dudaklarımı düşünceyle ısırdım. "Eğer şimdi benimle takılırsan seni eve giden yolda sıkmam."

Harry kahkaha koyverdi ve başını kağıtlara dayadı ve sonra bana döndü. Yüzünde ki çocuksu bir gülümseme  bana onun ne kadar genç olduğunu hatırlattı, onu olduğundan çok daha güzel yapıyordu. "Anlaşma yapıyorsun Norah. Takılmak derken nasıl takılmak?"

"Bilirsin." dedim. Sandalyesinin etrafında dolanıp kucağına oturdum. "Bana fikir olarak katılacağını düşünmüyorum."

"Oh, gerçekten mi?"

"Gerçekten." diye sırıttım.

Gözlerini devirdi ve ayağa kalktı. Bu ani hareketiyle bağırdım ama ellerini bacaklarımın altında tutup beni taşıdı. Kanepeye geldiğimizde beni oyuncu bir şekilde kanepeye attı ve yüzünde edepsiz bir gülümseme ile üzerime çıktı.

"Norah, Norah, Norah." diye cıvıldadı yüzüyle yüzüm arasında milimler kala. Nefesim boğazımda takılı kaldı. Ellerinin birisi kollarımda dolandı, omuzlarıma çıktı ve çenemin hemen altında durdu. "Beni hep küçümsüyorsun. Neden?"

"Hayır." dedim zayıfça. "Yani, evet ama sadece eğlenmek istediğim zaman. Seni teknik olarak benimle birlikte rahatlaman için zorluyorum."

"Ofisimde sıkışıp kaldığın günü hatırlıyor musun?"

Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin