Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)

Bölüm 33- Ucuz Ayakkabılar & Bowling Topları

NİHAHAHAHAHAHA #HarryDontLickAnything 

Beni saat altıda bowlinge götürmek için söz verdikten sonra (Ve beni daha fazla öpücüğe hasret bıraktıktan sonra.) Harry beni ofisinden dışarı çıkardı. Dışarıda bekleyen herkes onu görünce hemen ayağa kalktı ve onlara dik dik bakmama sebep oldu. Şu durumda ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Harry herkese kaşlarını çattı ve bana kabaca bir elveda öpücüğü verdi.

İş çok yavaş geçti eğlenceli olan tek şey Sophia'nın farkında olmadan şarkı söylemesi ve Louis'in bize sürpriz yaparak öğle yemeğinde bize suşi getirmesi oldu. İşimiz bittiğinde aceleyle eve gittik ve içeri girer girmez yere çöktük. Bu sırada Jace'e iddianın her detayını anlatmaya başladım.

"Lanet olsun Norah,  onun amacı için kaybetmelisin."  dedi ahenkle Jace yan gözle bana bakıp gülümsüyordu. "Yani siktir baksana bir herife."

"Evet, evet büyük ihtimalle düşmüş bir melek ya da on benzer bir şey. Ama istemiyorum, ona kazanmanın verdiği mutluluğu yaşatmak istemiyorum anladın mı?"

"Anladım sanırım."

Kanepeye bir kadeh şarapla yürüyen arkadaşıma kaşlarımı kaldırdım. "Hala kaybetmem gerektiğini mi düşünüyorsun?"

"Norah, Liam'dan beri kimse ile yatmadın ve bu sanırım sekizinci sınıfta falandı."

"Üniversitede kıdemliydim tamam mı!" diye itiraz ettim kulağına bir fiske atarak. "Geçen sene yani."

"Evet, uzun zaman önceydi."

Karnımı gıdıkladıktan sonra  kanepeye uzandı Louis'e FIFA gibi şeyleri mırıldandı bende hazırlanmak için odama gittim. Harry tam olarak 30 dakika önce geldi ve beni apartmandan  resmen kaçırdı ki daha kanepede birbirine maçla ilgili bir şeyler bağıran Louis ve Jace'i  öpmeme izin vermedi.

"Gitmen gereken başka bir yer mi var?" diye ofladım merdivenlerden inerken.

"Hayır, Norah." kaşlarını çattı. "Neden böyle bir şey söyledin."

"Bilmiyorum belkide evimden beni apar topar çıkardığın içindir?"

Gözlerini devirdi, siyah Range Rover'ın kapısını açtı James sürpriz bir şekilde yoktu. O sürücü koltuğuna geçerken güzelliğine hayranlıkla baktım içeri girip oturdu ve motoru çalıştırdı.

Park yerinden gereksiz bir hızla çıktık, direksiyonu tutuşu çok sıkıydı yanlış olan bir şeyler vardı. Sürerken çenesini kasılmıştı, sert hatları acı çekiyordu belliydi ve onu öpmek için içimden yalvarıyordum düşüncelerimin çoğu ahlaksızdı.

Bunu yapmak yerine başımı cama çevirdim ve nefesimi verdim. "Neyin var?"

"Yok bir şeyim."

"Ama çok öfkeli görünüyorsun."

Kırmızı ışığı aşırı hızdan geçene kadar cevap vermedi bu arada bir eli dizimdeydi ve sıkıyordu. Bakışlarımı camdan kaldırıp ona baktım.

"Tamam." diye başladı. "Her seferinde bir yere giderken Jace ve Louis'i öpmen gerekli mi?"

"Dalga mı geçiyorsun?" dedim ve kıkırdadım. Bu arada ufak bir eğlence kıpırtısı burun deliklerini titrreştirmişti. Yüzümdeki gülümsemeyi toplamaya çalıştım. "Harry, onlar gay.  Hani tamamen nonoşlar."

"Gördüğün herkesi öpmen gerekmiyor Norah."

"Eee, seninde tüm çalışanlarını becermen gerekmiyor, yani ödeştik."