Bölüm 50 II.

17.5K 1K 164
                                    

Watty Kezbanı ilan edildiim!!!!! Yehuuu 

NORAH :

* * * * 

"Doğum günü hediyemi unutma!"  diye bağırdı ince bir ses arkamızdan "Bu sene Christmas'ın gölgesinde kalmasına izin vermeyeceğim! Bu sene olmaz!"

Jace evimizin kapısını çarparak kapattı böylece arkadan bağıran erkek arkadaşının sesini kesebildi( bunu günde 100 kere duyuyorduk zaten) Daha sonra Jace elime kahvemi tutuşturdu ve yürümeye başladık.

"Ölümüm olacak bu çocuk." diye söylendi dişlerinin arasından yaralı alnını kapatsın diye bir bere giymişti. "Yemin ederim Norah." Ağır bir şekilde ofladı ve merdivenlerden aşağı inmeye devam etti. "Ne almam gerek ona?"

Ve evet, tabii ki Jace ve Louis'in birbirlerine asla kızgın kalamadıklarını unutmuştum. Her zamanki gibi. Onlar insanların mükemmel olarak tanımladıkları çiftlerdendi çok mükemmeldiler bu yüzden nefret ediyor ve öyle bir ilişkim olmasını istiyordum. Çıldırtıyordu bu beni.

Kar yağan Brooklyn sokaklarını yapabildiğimiz kadar hızlı gfeçmeye çalıştık, işlerine giden insan kalabağını itmeye çalışıyorduk.  Hafif bozulmuş akıl sağlığımdan kurtulup normal hayatıma geçmeyi başarmıştım. Harry'den Önce halime.

Ev arkadaşım kolunu benimkine doladı ve sokaklarda hızlıca hareket etmeye başladı. "İşe başlamadan önce katılmamız gereken bir toplantılar var. Kimye kapağından dolayı bir şamata çıkacak ve Victoria her şeye sinir olmuş durumda o yüzden kendimizi hazırlamamız gerek. "

"Ben sadece bu sabah toplantı var diye biliyordum." diyerek sızlandım. "Toplantılardan nefret ediyorum. Ayrıca kahve makinasını tekrar kırdım ve Victoria benim kırdığımı biliyor."

"Yine mi?"

"O küçük tuş yanmadı bende biraz fazla basmış olabilirim."

Jace inanmayan bir şelikde ofladı. "Nasıl becerebildin? Onu kırabilen tek kişisin."

"Benden nefret ediyor."

"Çünkü onu kırıyorsun."

"Çünkü benden nefret ediyor." ofladım yine eski hızımıza dönmüş ayrı ayrı yürüyorduk. "Benden nefret ediyor sonra kırılıyor ve sonra benden daha fazla nefret ediyor. Bu bir kısır döngü."

Omuzlarımızı çarpıştırarak tekrar buluştuk. "Artık duyguları olmayan cansız objeler için tartışmayalım." diye belirtti Jace. "Önemli şeyler var. Mesala bu sabah gönderdiğimiz sayfayı cumaya kadar bitirmeliyiz."

"Fotoğrafçıdan aldığım katolog var siktir. Başka bir tane daha lazım."

Birbirimizi onaylayarak başımızı salladık ve Vogue ofisinin kapılarını iterek açtık. Şirket çoktan Christmas dekorları ile döşenmişti ce Chanel No. 5&Kahve karışımı kokuyoordu. Köşede gümüş ve altın dekorları ile beyaz bir ağaç vardı.

Her şey çok güzeldi Jace'in (yeşil ve kırmızı artık çok baydı) cümlesine ne kadar katılmasam da bu dönemin her bölümüne tapıyordum. Neşeli ve parlaktı ve ayrılık işlerini atlatmak için en güzel zamanlardı etrafta küçük cincüceler noel babalar ve kar taneleri varken üzgün olmak biraz zorluyordu insanı.

Beklediğim gibi Jace dekora burnunu kıvırdı ve ofisimize yöneldi. Ofisimiz maalesef Christmas neşesinden yoksundu. Tatili seçici iş arkadaşım olmaddan halletmenin bir yolunu bulmalıydım.

Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin