Bölüm 13- Akşamdan Kalma Gün & İtibarını Hatırlama

43.1K 1.3K 81
                                    

Susuzluktan ölerek uyandım. Dün geceden kalma elbiselerimin içindeydim. Ve Jace’in pijamaları vücudumun yarını kapatıyordu. Jace’in altında rahatsızca kıpırdanıp yukarı kalkmaya çalıştım başım çatlıyordu.  Sonunda pes ettim ve akşamdan kalma bir tavırla yatağa geri çöktüm.

“Nrgrgııh.” Diye inledi Jace.  İnsanca olmayan bu sese zayıfça güldüm ve onu daha fazla uyandırmak için karnını dürtükledim. “Sakın bana dokunayım deme,” diye inledi Jace.

“Neden benim yatağımdasın?”

“Alice ve Aaron benimkinde de o yüzden.” Diye mırıldandı. Sonunda gözlerinin tekini açıp bana bakmıştı. “Uyumaya devam et.”

“Sen buradayken çok sıcak oluyor.”

“Gururumu okşamak için çok erken Norah.”

“Jace sadece bacaklarını benim bacaklarımdan kaldır ki uyuyabileyim.” Dedim ve nefesimi dışarı verdim.  Başka bir ses daha çıkardı ve bacaklarını çözdü ve hemen bacaklarını yatağın en uzak köşesine kaydırdı. Bir kere daha yataktan kalkmayı denedim ve bir kere daha zavallı bir şekilde başaramadım.

Jace’e doğru sokuldum ve tekrar uyumayı denedim. “Az önce çok sıcak olduğunu söylememiş miydin?” diye tersledi beni.

“Evet ama sarılmak istedim.” Diye açıkladım. Gözleri kapalıyken gülümsedi ve  kendisini benim olduğum tarafa kaydırdı çok rahat bir şekilde beraber yatıyorduk. “Bana kahvaltı hazırlayacak mısın?”

“Saat sabahın sekizi ve akşamdan kalmayım. Sence?”

“Tamam, sanırım kalan Çin yemeklerini yiyeceğim. İster misin?”

Başını hafifçe salladı ve sonunda yataktan çıkabildim. Koridor karanlıktı Jace’in odasından gelen derin horlama seslerini duyabiliyordum büyük ihtimalle Aaron hala derin bir uykudaydı.

Çin yemeklerini atıştırırken kendime kahve yaptım. Daha sonra elimde bir tepsinin içinde  iki sıcak fincan ve iki tabak tavuk ve pilavla geri odama döndüm.  Gerçekten çok enerjik bir kahvaltıydı, öyle diyorsam öyledir.

Tepsiyi yatağın köşesine bıraktım ve kıyafetlerimi değiştirebilmeyi sonunda akıl ettim. Üzerime büyük boy bir tişört geçirdim. Sonra cidden çok karışık olan saçlarımı taramaya çalıştım. Geri döndüğümde Jace yatağın başlığına dayanmış bir fincan kahve tutuyordu.

Yanına gittim ve tabaktaki tavuklardan ve pilavlardan aldım televizyonumu açtım. “Çok akşamdan kalmayım.” Diye açıkladım.

“Evet, gittiğinizde tam anlamıyla Harry seni taşıyordu. Geri geldiğinizde ne oldu?”

“Tam bir drama kraliçesi o.”  Diye yakındım. “Ben sarhoş değildim.”

Jace kaşlarını kaldırdı bana inanmadığını anlamıştım. Ve haksızda sayılmazdı. Yaşayan en güzel ve en korkutucu adam olan Harry Styles ile öpüşmeye başlamıştım. Ben” America’s Next Top Model” izlerken genç CEO beynimi doldurmaya başlamıştı.

“Sorumu cevaplayacak mısın?” diye sordu Jace sinir bozucu bir ses tonuyla.

“Oh, evet.” Dedim ve gerçek dünyaya dönüş yaptım. “Beni eve getirdi sonra idare ettik. Ben gerçekten sarhıştum beni yatağa götürdü ve sonra görüşeceğimizi söyledi.”

“Senden hoşlanıyor!”

“Bilmiyorum. O çok… Zamanının yarısında işi var. Bence hoşlanmaktan çok sadece beni becermek istiyor.”

“Ve sende buna izin vermelisin.”

“Jace!” diye inledim elimdeki boş kaseyle oturuyordum. “Bunu yapmayacağım zor kızı oynamaya çalışıyorum burada.”

Suit and Tie (Harry Styles Çeviri Fanfiction)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin