Bölüm 7 *Bu Kadar Güzel Olmasaydın!*

777 91 9
                                    

Multimedya: Erdem ve Eva

Kerem SÖZER

Patronumuz Eva'nın sesini çok beğendiğini, artık onunda mekanda sahne almasını istediğini söylemişti.

Eva'ya bunu söylediğimizde itiraz etmiş; "Asla yapmam!" demişti. Ve sonuç olarak şuan sahnede şarkı söylüyordu. Demet Akalın'ın Çalkala şarkısını söylemeye başladığında herkes, -özellikle kadınlar- dans etmeye başlamıştı.

Eva sahneden inip iyice kendini kaptırmış dans edip şarkı söylerken çocuğun teki gelmiş, Eva ile dans etmeye çalışıyordu. Durumdan iyice rahatsız olmuştum. Bir süre sonra Eva'yı taciz etmeye kalktığını gördüğümde gitarı çalmayı bıraktım ve anında ayağı kalktım. Erdem de oraya doğru yaklaşıyordu. Biz çalmayı bırakmış, Eva ise şarkı söylemeyi bırakmıştı.

Çocuğun göğsünden ittirip, "Ne yapıyorsun sen be!" diye bağırdı. Eş zamanlı olarak Erdem Eva'nın yanında bitmişti. İnsanlar Eva'nın olduğu tarafa bakarken, herkes dans etmeyi bırakmıştı.

Erdem çocuğun omuzlarından tutup kafa attığında çocuk yere yığılmıştı. Eğilip çocuğu yerinden kaldırırken, "Kalk lan!" diye bağırdı ve bir yumruk geçirdi suratına. Çocuğun burnundan kan gelirken, çocuğun üstüne çıktı ve bir yumruk daha geçirdi ve bir yumruk daha. Erdem'in durmayacağını anladığımızda onun arkasına geçmiş çocuktan ayırmaya çalışıyorduk.

"Erdem, tamam ağabey, yeter!" diye bağırdım. Erdem dirseğiyle beni ittirdiğinde bir iki adım geriledim. Çocuğa art arda yumrukları geçirirken gözü dönmüştü resmen.

"Erdem yeter!" diye bağırdı Eren. "Öldürecek misin lan çocuğu?!"

"Öldüreceğim!" diye bağırdı Erdem.

Zorda olsa Erdem'i çocuğun üstünden kaldırdığımız da çocuğun suratının dağıldığını görmüştüm.

"Ne oluyor burada!" Patronun sesini duyduğumda alt dudağımı dişledim. Yerdeki çocuğu görmesiyle, "Ne yaptınız lan çocuğa?!" diye bağırdı.

"Ben yaptım." dedi Erdem dikleşerek.

"Şimdi sıçtık." diye mırıldandım.

"Kovuldunuz!" dedi patron gür çıkan sesiyle.

"Ben bu boktan mekanda zaten daha sahne almam!" diye bağırdı Erdem.

Eva SEÇKİN

Erdem beni kolumdan tuttuğu gibi çekiştirerek hızlı hızlı yürümeye başladı. Mekandan çıktığımızda Erdem hala beni çekiştiriyordu. Ön koltuğunu kapısını açtı. Oturduğumda, ellerimi kavradı.

"İyisin değil mi?"

Başımı aşağı yukarı salladım. "İyiyim, sakin ol."

Erdem dolanıp direksiyon koltuğuna oturduğunda, Kerem ve Eylül de arka koltuğa oturmuştu.

"İşmiş!" diye gürledi. "Çok da şeyimdeydi işi!"

"Ağabey tamam! " dedi Kerem."Sakin ol."

Erdem onu takmayarak konuşmaya devam etti. "İbne, bildiğin taciz ediyordu Şerefsiz!" Alev püskürten gözleriyle bana baktı. Ben zaten ona bakıyordum.

"Sende de suç var."

Kaşlarımı çattım. "Benim suçum ne?!"

Yüz hatları o kadar gergindi ki, yüzündeki damarlar belirginleşmişti. Başını önüne çevirip arabayı çalıştırdı. "Bu kadar güzel olmasaydın!" Şaşkınlıkla gözlerimi kırpıştırdım.

Sekiz "Gece Geliyor"Where stories live. Discover now