Bölüm 13 *Aşk, İlk Görüştedir.*

779 53 18
                                    

Multimedya: Eren ve Duru

Eva SEÇKİN

Brendan ve Clara öpüşüyordu. Brendan ve Clara!

"Ne oldu?" dedi Mina. Ona cevap vermeyip gözlerimi Brendan ve Clara'dan ayırmadığımda o da o tarafa baktı.

"Ne?" diye fısıldadı. "Şaka mı bu?" Diğerleri de arkasını dönüp bana baktığında Duru ve Eylül hızla yanıma geldi.

Duru yüzümü kavrayıp konuştu. "Eva, kendine gel." Durunun bileklerini kavrayıp yüzümden çektiğim anda tek gözümden bir yaş süzüldü. Arkamı döndüğüm an Brendan'ın sesi kulaklarıma doldu ama onu umursamadan kendimi dışarı attım.

Erdem SOYKAN

Kantinden içeri girdiğimizde Brendan ve Clara'yı öpüşürken görmüştüm. Eva'nın görmemesini sağlamak için hızlı davranarak Eva'ya döndüm. Ama o çoktan görmüştü bile. Tepkisiz bir şekilde onlara bakıyordu. Acı çektiği gözlerinden anlaşılıyordu. Her zaman kendini etrafa neşeli olarak gösteriyordu, hiç üzülmüyormuş gibi. Etrafına bir kalkan oluşturmuştu. Ne kendisi o kalkanı aşıyor, ne de insanları o kalkanın içerisine alıyordu. Ama şuan o kalkanın yok olduğunu hissediyordum. Kalbinin paramparça olduğu her halinden belliydi. Onu sevmiyormuş gibi yapmıyordu, yapamıyordu.

O an kendi canımın da yandığını hissetmiştim. Sevdiğim kadın başka biri için acı çekiyordu. Brendan şerefsizi ona acı veriyordu. O an Brendan'ı öldürmek istedim. Duru, Eva'nın yüzünü kavradığında, Duru'nun bileklerinden tutup yüzünden çekti. Yine aynı şeyi yapıyordu. Kimsenin ona yardım etmesini istemiyordu. Gözünden bir damla yaş süzüldüğünde kalbime bir bıçak saplanmıştı sanki. İlk kez kimsenin görmesini umursamadan gözyaşı akıtmıştı. İlk kez acısını bu kadar belli etmişti.

Arkasını döndüğünde, Brendan'ın o iğrenç sesi yankılandı. "Eva!" Eva hızla kendini dışarı attı. Mina Eva'nın peşinden gitmek için yeltendiğinde Arsel onun kolundan tuttu.

"Bırak yalnız kalsın." Mina olumlu anlamda başını aşağı yukarı salladı. Brendan yanımıza yaklaştığında ateş saçan gözlerimle ona baktım. Tam yanımızdan geçip dışarı çıkacaktı ki onu kolundan sertçe kavradım. Yüzünü kendime çevirip tısladım.

"Sakın! Sakın onun peşinden gideyim deme!"

Kolunu benden kurtardığında konuştu. "Sen kim oluyorsun da, bana ne yapmam gerektiğini söylüyorsun?"

Acıyla güldüm. "Sen kim oluyorsun?"

Hiç düşünmeden konuştu. "Sevgilisi."

Alayla bir kahkaha patlattım. "Sevgilisi mi? Sen onun hiç bir şeyi değilsin geri zekalı. Sen, seviyorum diye peşinde dolaştığın kızı iki kere aldatan adi bir pisliksin!"

"Kes sesini!" diye bağırdığında, ben de sesimi daha çok yükselttim.

"Sen, Eva'nın hayatında yaptığı en büyük yanlışsın!"

Suratıma geçirdiği yumrukla başım yana düşmüş, geriye doğru sarsılmıştım. Başımı ona çevirip sırıttım. "İşte bu da senin hayatında yaptığın en büyük yanlıştı." Yüzüne geçirdiğim sert yumrukla geriye doğru sarsılmıştı. Omuzlarından tutup karnına dizimi geçirdiğim anda yere yığıldı.

Kızlardan ufak bir çığlık çıkmasıyla kısa sürede Brendan'ı yerde yumruklamaya başlamıştım. Ona karşı olan tüm nefretimi kusacaktım. O bu dayağı hak ediyordu.

Biri kollarımdan beni geriye doğru çekmeye çalıştığında, "Bırak!" diye bağırdım. "Öldüreceğim şerefsizi!"

"Oğlum yeter ölmüş gibi oldu zaten!" diye bağırdı Eren.

Sekiz "Gece Geliyor"Where stories live. Discover now