Bölüm 16 *Cesaretin Var mı?*

615 45 43
                                    


Multimedya: Eylül ve Kerem

Mina GÜRSOY

Alarmın sesiyle gözlerimi yavaşça açıp bir süre tavana diktim. Dün gece telefonuma gelen mesajı saatlerce düşünmüş, uyumakta zorluk çekmiştim. Bu Gece'nin derdi neydi? Tabi ki de Arsel ve Eva'ya güveniyordum. Tereddüt etmem dahi söz konusu olamazdı. Beni tedirgin eden şey; Gece benim dün Eva ve Arsel'i o şekilde gördüğümü nereden biliyordu? Evin her yerine kamera filan mı yerleştirmişti? Git gide bu Gece hayatımıza dahil oluyordu ve bu beni daha da çok korkutuyordu. Yatağımdan huzursuzca kalkıp telefonumu tekrar elime aldım ve mesajı sildim.

Okul için hazırlanıp son kez aynaya baktım ve odamdan çıktım. Eva'nın kapısını tıklattım ama içeriden ses gelmeyince kapıyı açtım. Eva odada görünmüyordu. Eva'yla bugün konuşmak istiyordum. Bana kesin çok kırılmıştı. Merdivenleri indiğimde Eva, Arsel ve Erdem hariç herkesin salonda olduğunu görmüştüm.

"Günaydın." dedim sesimi neşeli çıkarmaya çalışarak.

Zor olmuştu fakat başarmıştım, sanırım.

Eva SEÇKİN

45 Dakika Önce

Aşağı indiğimde salonda kimse yoktu. Ben de kahvaltı hazırlamak için mutfağa girmiştim. Beş dakika kadar sonra,

"Günaydın." diyerek mutfağa Arsel girmişti.

"Günaydın." dedim gülümseyerek.

"Ne yapıyorsun?" dedi yanıma yaklaştığında.

Omuz silktim. "Ne yapayım?"

"Patates kızartması." dedi sırıtarak.

"Tamam, yanına da yumurta haşlarız." dedim.

"-rız, kim kim?" dedi tek kaşını kaldırarak.

Omzuna hafifçe vurdum. "Beraber hazırlayacağız canım."

--

"Oluyor mu bebeğim?" diye sordu Arsel patatesleri doğrarken. Doğradığım domateslerden başımı kaldırıp gözümün önüne gelen saçı bileğimin tersiyle ittirdim.

"Biraz kalın doğruyorsun sanki."

"Kalın mı?" diye sordu yüzü düşerken. Bu haline gülmeden edemedim.

"Ver bana." dedim ve elindeki bıçağı aldım.

"Bak, böyle yapacaksın, ince ince daha güzel oluyor."

Kafamı kaldırdığımda Arsel sırıtıyordu. "Ne?" dedim ben de gülerken. "Ne sırıtıyorsun?"

Omuz silkti. "Tam evlenilecek kızsın be!"

Burnumu buruşturdum. "Evlendiğimde her zaman yemekleri ben yapmayacağım canım. Erkek de mutfağa girecek." Ardından göz kırptım.

Yüzüme yaklaşıp fısıldadı. "Erdem de mutfakta iyidir."

Gözlerimi kısıp göğsüne bir yumruk geçirdim. "Kes sesini be, maymun!"

Koca bir kahkaha attı. "Maymun mu? Sen de faresin o zaman."

"Sen ayısın ayı!" deyip domatesleri tekrar doğramaya koyuldum. "Haydi sende bitir şu patatesleri." diye emir verdim yüzüne bakmadan. İnadına yapıyordu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı. Spastik.

"Ah!" diye Arsel'den bir inilti geldiğinde direk ona baktım.

"Ne oldu?!" bir elini karnına yapıştırmış bir şekilde tutarken yüzünü buruşturmuştu.

Sekiz "Gece Geliyor"Where stories live. Discover now