Bölüm 45 *Her Şey Güzel Olacak*

459 34 19
                                    


Multimedya: Eylül ve Kerem

Bölüm Şarkısı: Manuş Baba - Gülcemal

İthaf: Zeynoooo2005 

Eva SEÇKİN

Hatırlayamamıştım. Ne yaptıysam da olmamıştı. Mesajlaştığımızı bile unutmuştum. Belki de zorlamamam gerekiyordu. Belki zamanla hatırlardım. Başımı üzüntüyle sağa sola salladım. "Hatırlamıyorum." Parmaklarımı dudaklarımda gezdirdim ve çarpıkça tebessüm ettim. "Ama bu hissi seviyorum."

"Neyi?" dedi Duru. "Öpmesini mi?"

Başımı sağa sola salladım. "Beni seviyor oluşunu. Onu seviyor oluşumu.."

"Seviyorsanız neden hala birlikte değilsiniz o zaman?" dedi Mina.

Alt dudağımı sarkıttım. "Bilmem.. Olmuyor işte. Hep bir şekilde sorun çıkıyor."

"Bence siz böyle de güzelsiniz." dedi Eylül. Bakışlarımı ona çevirip gülümsedim. O da gülümsedi. "Ama ben inanıyorum, bir gün mutlaka ikiniz de tek yolun birlikte olmanız gerektiğini anlayacaksınız." Derin bir nefes vermekle yetindim.

Ardından kapı tıklandığında kapıya bakıp konuştum. "Kim?"

"Arsel!" dedi Arsel.

"Bir de Eren!" dedi Eren.

"Kerem olmadan olur mu?!" dedi Kerem.

Başımı sağa sola sallayıp güldüm. "Arsel hariç gelebilirsiniz."

Kapı aniden açıldığında ilk Arsel girmişti. "Ne demek Arsel hariç?!"

Baygın baygın ona baktım. "Çünkü olan biteni gidip direk Erdem'e anlatırsın da ondan!"

"Yemin ederim anlatmayacağım!" dedi ellerini çenesinde birleştirip. Bu arada Kerem ve Eren çoktan gelip yatağa oturmuştu.

"Tamam." dedim pes edip. "Ama önce Prenses ve Dontella'ya mama verir misin?"

Arsel kapıyı kapatıp, yatağa gelirken konuştu. "Biraz önce verdim ben onlara mama. Haydi, şimdi anlat!" dedi heyecanla ve Mina'nın yanına, tam karşıma oturdu.

"Hiçbir şey hatırlamıyorum işte." dedim. "Dün gece mesajlaşmışız ama onu bile hatırlamıyorum."

"Bakayım mı mesaja?" dedi Eren.

Telefonu ona uzattım. "Bak." Telefonu alıp içinden okumaya başladı. "Dün gece ben Jackson'ın evine gittim işte. Bağırdım, çağırdım. Ondan sonra eve geldik, benim odama. Ayağıma bir şey batmıştı. Erdem aşağı pansuman malzemesi almaya gitti. Bundan sonrası yok." diye kısa bir özet geçtim.

"Mesajları sürekli oku, belki bir şey hatırlarsın." dedi Kerem.

Başımı sağa sola salladım. "Belki yüz defa okudum, yok. En ufak bir hatırlama belirtisi yok."

"Dün sinemadan da çıktınız öyle kaçar gibi. Vay şerefsizler!" dedi Arsel.

Eren telefonu bana uzatırken Arsel'e benim yerime cevap verdi. "Sence şuan konumuz bu mu geri zekalı?"

"Hay, ağzın bal yesin kardeşim!" dedim, dik dik Arsel'e bakarken.

"Bok yesin onun ağzı bok!" dedi Arsel.

"Ben de okumak istiyorum mesajları." dedi Kerem. Telefonu ona uzattım. Arsel yerinden kalkıp Kerem'in yanına geçti ve o da mesajları okumaya başladı.

Sekiz "Gece Geliyor"Where stories live. Discover now