Bölüm 14 *Gece Yaklaşıyor* -Part 1-

672 49 21
                                    


(14. Bölüm 2 parta ayrılmıştır. 2. Part akşam Sekiz'de yayımlanacaktır.)

Multimedya : Kızlar ve Oğlanlar

Eva SEÇKİN

Yavaş yavaş gözlerimi açtığımda bir süre öylece durmuştum. Ardından her şeyi yeni idrak etmiş ve hızla yerimde doğrulmaya koyulmuştum ki başıma giren ağrıyla acıyla inledim ve refleks olarak başımı tuttum. Yavaş yavaş yerimde doğrulup ayağı kalktığımda duvara tutunarak odadan çıktım.

Bir elimle başımı tutarken sendeleyerek yürüyordum. Erdem, Eren ve Duru'nun yanına geldiğimde, "Uyanın!" diye bağırdım. Başım öyle çok ağrıyordu ki.. Aynı zamanda çok dönüyordu. "Uyanın!" diye bağırdım tekrar ama uyanmıyorlardı. Erdem'i dürtüklemeye başladım. "Uyansana!" Daha sonra Eren'in başına gidip onu dürtmeye başladım. Ama tık yoktu. Duru'nun başına gidip tokatlamaya başladım. "Duru uyan!" Sürekli sarsıp tokatlıyordum. Nasıl bir insan bu kadar sarsıntıya uyanmazdı? Gece bir şey mi yapmıştı yoksa? Korkuyla gözlerimi açıp daha çok sarsmaya başladım. "Duru!" Gözlerimden yaşlar boşalmaya başlamıştı. Omuzlarından tutup arkaya öne sarsmaya başladım. "Duru lütfen uyan!"

Duru'nun ağzından, "Hımhm" gibi bir ses çıktığında yavaş yavaş gözlerini açtı. Gözyaşlarımın arasından uyandığı için sırıttım. "Ne oldu?" diye sordu yerinde doğrulurken.

"Çocukları uyandıralım, anlatacağım." dedim ve onların yanına ilerleyip sarsmaya başladım. "Uyansanıza ya!"

Duru'da gelmiş, uyandırmaya çalışıyordu. Nihayet uyandıklarında ikisi de başını ovuşturarak yerlerinde doğrulmuştu. "Ne oldu?"

Yaşlı gözlerimle onlara baktım. "Gece buradaydı."

--

Hala kendime gelememiş bir şekilde Duru, Eren ve Erdem'e olanları anlatmaya çalışıyordum. Erdem'in biraz önce getirmiş olduğu sudan titreyen ellerimle bir yudum aldım.

"Daha iyi misin?" diye sordu Erdem. Kafamı aşağı yukarı salladım.

Duru oturduğu yerde bacaklarını titretiyordu. "Dibimize kadar girmiş ya!" dedi yüksek sesle. Eren elini saçlarının arasından geçirdi. "Biz nasıl uyanamadık o kadar gürültüye?"

"Bilmiyorum." dedim titreyen sesimle. "Sizi uyandırmaya çalışırken de zorlandım."

"Biz en son ne yiyip içtik?" diye sordu Erdem.

Gözüm, hala koltuğun başlığında olan bardağa takıldı. "Çay." dedim sadece. "Ben hiç içmedim."

"Yani çayı içtikten sonra mı uyuduk?" dedi Duru.

"Demek ki o herif çaya uyku ilacı falan attı ki uyuduk." dedi Eren. "Ama nasıl?"

"Ağabey yapmıştır bir şekilde işte. Psikopat değil mi?" dedi Erdem kaşları çatık bir şekilde.

"Benim uyuduğumu düşünüp Andrew'i öldürmeye kalktı." dedim. Sonrasında gözümden bir damla yaş süzüldü. "Eğer ben Andrew'in odasına gitmeseydim, şimdiye ölmüş olacaktı."

Duru yaklaşıp bana sarıldı. "Bak hiçbir şey olmadı. Lütfen ağlama."

"Bir şey olmamış olması, bundan sonra da bir şey olmayacağı anlamına gelmiyor." dedi Erdem soğuk ses tonuyla.

Kısa sürede hıçkırıklara boğulmuştum. "Şimdi ne yapacağız?" dedim boğuk çıkan sesimle.

Duru saçımı okşamaya başladı. "Hiçbir şey yapamayacak duydun mu beni? Bize zarar veremeyecek, söz veriyorum."

Sekiz "Gece Geliyor"Where stories live. Discover now