Sekiz "Gece Geliyor"

Bölüm 12 *Aşk Zamanı*

Bölüm Şarkısı: Burcu Tatlıses - Ay

Kerem SÖZER

Sekizimiz birden Bayan Gardner'in odasına girdiğimizde bize baktı. "Neler oluyor çocuklar?"

Hepimiz Eva ve Erdem'e baktığımızda Eva bir tutam saçını kulağının arkasına sıkıştırdı. "Size çok önemli bir şey söylememiz gerekiyor."

Bayan Gardner tek kaşını kaldırdı. "Ne söyleyeceksiniz?"

"Bayan Gardner.." dedi Erdem. "Yangın alarmını çalıştıran kişiyi kamera sisteminden bulmamız gerekiyor."

Bayan Gardner bilgisayarına döndü. "Ben de onu araştırıyorum." Sonrasında tekrar bize döndü. "Siz neden bu kadar ilgilisiniz bu konuyla?"

"Çünkü onu gördük." dedi Eva bir çırpıda. Gardner ayağı kalktı. "Yani tam gördük sayılmayız. Yüzünü göremedik. Siyah bir kapşonlusu vardı. Hatta beni tuvalete kilitledi. Erdem kurtardı beni. O da görmüş."

Bayan Gardner kaşlarını çattı. "Bir bakalım şu kayıtlara." Ardından sandalyesine tekrar oturup bilgisayarda baktı. Bir süre sonra başını, bilgisayardan kaldırıp bize baktı.

"Buldunuz mu?" diye sordu Mina heyecanla.

Başını sağa sola salladı. "Kayıtlar silinmiş."

Eva SEÇKİN

"Ne yapacağız şimdi?" diye sordu Eylül korkuyla. Bizim evde salonda oturuyorduk. Hala yaşadığım şokun etkisinden çıkamıyordum.

"Bir şey yapmayacağız." dedi Arsel. "Bekleyip göreceğiz."

"Yangın alarmını kimin çalıştırdığı da bulunamadı." dedi Erdem.

"Ağabey, herif kamera kayıtlarını silmiş." dedi Kerem yanındaki Eylül'e daha da sokularak. "Artık imkansız kimin yaptığını bulmamız."

"Ya gerçekten yangın olsaydı?" diye sordum ürkek çıkan sesimle. "O zaman ne olacaktı?"

"Şş," dedi Erdem kolunu omzuma atıp. "Öyle bir şey olmadı, düşünme artık."

"Ben size söyledim ama." dedim. Sesim artık ağlamaklı çıkıyordu. "O, Gece dedim. Bana inanmadınız."

"Üzgünüm." dedi Erdem fısıltıyla.

Başımı omzuna yasladığımda gözümden bir damla yaş süzüldü. "Ben çok korktum." Erdem gibi fısıltıyla konuşmuştum.

"Korkma kızım." dedi Arsel. "Saf mısın sen?"

"Sensin saf." dedim boğuk çıkan sesimle. "Spastik."

Eylül güldüğünde diğerleri de ona katılıp gülmeye başlamıştı.

"Sizin şu kavgalarınız da olmasa hepten bitmişiz." dedi Mina kahkahasının arasından. Ben de kısa sürede gülmeye başlamıştım ama Arsel ifadesiz bir şekilde Mina'ya bakıyordu. Ardından yerinden doğrulup ayaklandı.

"Nereye?" diye sordu Mina.

"Seni ilgilendirmez." dedi Arsel ona bakmadan, kapıya doğru yürürken. Mina arkasından bakakalmıştı.

"Ne oldu şimdi buna?" diye sordu Eren.

Mina burukça gülümsedi. "Benden nefret ediyor."

Bir süre sessizlik olduktan sonra Erdem'in yanından kalkıp ikili koltuğa, Mina'nın yanına oturup ona sarıldım.

--

Aradan bir kaç saat geçmişti. Prenses'e mamasını verip salona geçtim. Arsel ortada yoktu ve Mina ikili koltukta oturuyor, telefonuyla kaşları çatık bir şeyler yapıyordu. Yanında Eren oturuyordu. Dörtlü koltukta Erdem, Kerem ve Eylül, tekli koltukta da Duru oturuyordu. Mina hariç hepsi televizyon izliyordu.