17. Seni Zamana Bıraktım

37.8K 2.7K 1K
                                    

Hepinize iyi okumalar ☺️ bölümümüzü YaseminKrbyk ithaf ediyorum 💝

~~

Halit yatağında bir sağa dönüyordu bir sola vakit gece yarısını çoktan geçmişti fakat bir türlü uyuyamıyordu. Sol tarafının üstüne yatıp penceresinden sızan incecik ışığa dikti gözlerini. Koskoca 2.5 ay olmuştu Nazenin gideli. Önceden başını yastığa koyar koymaz uyuyan kendisi Nazenin'i tanıyalı beri hemen uykuya dalamaz olmuştu. Nazenin gittikten sonra uyku bile uğramaz olmuştu. Nazenin gittikten sonra çevresindeki herkes cephe almıştı sanki kendisine. Ne söylese daha ağırını işitiyordu. Eğer Halit çevresindeki sözleri duymak istemezse duymazdı zaten. Eğer Nazenin'e dair bir şeyler hissetmese kendisine cephe alan herkese iki çift söz söyler sonra kimse bir daha bir şey söylemeye cesaret edemezdi ama bunu yapmamıştı. Çünkü farkındaydı her şeyin.

Kafasında bir sürü düşünce vardı. Ucu sonu olmayan karmakarışık belirsiz. Bir şey vardı ki belirsiz düşüncelerinin hepsi Nazenin'e çıkıyor. Nazenin'e çıkınca netleşiyordu. Sürekli kaçtığı sevdanın ateşine düşmüştü işte. Korktuğu, olmaz dediği güvenemem dediği sevdanın ateşinin kollarındaydı. Ne tezattır ki bu durum da korkması gerekirken aksine korkmayıp kendini daha güçlü hissediyordu. İyileşmiş hissediyordu kendini. Hiç güven problemi yaşamamış, aldatılmamış ve Nazenin'i tanımadan önceki yaşamı boş geliyordu şuan da. Anlıyordu Halit sevda korktuğu kadar kötü değildi, sevda iyileştirirdi kendini buldururdu.

"Ben kendimi buldum bulmasına da beni kendime getireni kaybettim" kendi kendine mırıldanarak konuştu Halit. Evet tam olarak durumu böyleydi. Yatağında oturur pozisyona geçip saçlarını ellerinin arasına kaldı. Kendiyle iç çatışmasını bitirdiğine göre her şeyi kendine itiraf ettiğine göre şimdi bu itirafı yapması gereken tek bir kişi vardı, Nazenin. Beklemeyecekti Halit. Eğer o gemi limanına gelmiyorsa, liman giderdi gemisine. Gemiyi getirene kadar da beklerdi.

Halit kendini güçlü hissediyordu, ferahlamış, yaralarının hepsi silinmiş ve çiçekler açmış gibi. Komidinin üzerindeki saatine baktı 5.30'u gösteriyordu. Yine bir geceyi daha sabah etmişti. Olsun dedi razıyım sonunda mutlu olacaksak her şeye razıyım. Ayağa kalkıp banyoya girdi. Banyoda işlerini halledip  dolabından giyineceği kıyafetleri çıkarıp çabucak giydi. Hazırlanırken kendi kendine de türkü mırıldanıyordu Halit.

"Şu Garip Halimden Bilen Şiveli Nazlım
Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen
Tatlı Dillim Güler Yüzlüm Ey Caylan Gözlüm
Göynüm Hep Seni Arıyor Neredesin Sen"

Neşet babanın türküsü kendilerini anlatıyordu. Nazenin gittikten sonra evinde bulduğu radyoda çalan bu türküyle ilk kez pişmanlık boy göstermişti. O günden sonra her gün dinlemişti bu türküyü.

Halit ayna da kendini son kez kontrol ettikten sonra evinden dışarı çıktı. Kiraz Mahallesi aydınlanmıştı. Dükkanlar yavaştan açılıyordu. Halit yokuş yukarı çıkmaya başladı. Nazenin'in yerini öğrenmesi için gitmesi gereken bir yer vardı.

Aysel sultan pencerenin önündeki çiçeklerini sularken hızlıca Yılmaz'ların evine doğru giden delibaş Halit'i gördü. Pencereden eğilip Halit'in arkasından baktı Aysel sultan.

"Hayırdır inşallah bu delibaş sabahın köründe Yılmaz'ların kapısına neden gidiyor ki ? Ayol yoksa bu ? Amanın bizim delibaşın aklı başına mı geldi acaba ? Kız saçaklı , Yeliz annem Halit'in başına düşürdüğün saksı işe yaradı kız"

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)On viuen les histories. Descobreix ara