51. Hızla Geçen Günler

20.9K 1.2K 741
                                    


~~

Halit kapıdan çıkmadan tekrar dönüp elini karısının şişkin karnına koydu.

"Yok ben gitmiyorum ya nasıl olsa babam var o halleder" ayakkabılarını çıkaracakken Nazenin omuzlarından hafifçe itti.

"Halit saçmalıyorsun Metin baba bu dönemde gereğinden fazla ilgilendi çay bahçesiyle önemli bir şey olmasa yine çağırmazdı seni ama belli ki işin içinden çıkamamış."

"Off ya" söylenerek karısına üzgün gözlerle baktı. "Seni yalnız bırakmak istemiyorum."

"Hayatım beni yalnız bırakmama olayını seninle tanıştığım günden beri hissediyorum ayrıca şu son 8 ayda daha da çok hissediyorum hatta öyle bir hissediyorum ki bazen çıldırma derecesine geliyorum bilmem anlatabildim mi ?" Tek kaşını kaldırmış anlamasını umarcasına kocasına bakıyordu Nazenin.

Halit karısının uzamış saçlarını eliyle okşadı. "Bundan sonra daha da çok hissedeceksiniz güzelim yapacak bir şeyim yok elimizdekiler bunlar."

Nazenin gülümseyerek kocasının yanağından öptü. "Hadi sen git Metin babaya yardımcı ol gelince de birlikte film izleriz olur mu?"

"Süperman Halit hemen işi çözmeye gidiyor. Bekleyin beni çiçek kızım ve papatyam" karısını yanağından öpüp eğilerek şişkin karnından da öpüp gitti.

Nazenin kapıyı kapatıp yavaş ve dikkatli adımlarla salona geçip oturdu. Hamileliğinin 8. Ayındaydı. Ve zor bir gebelik süreci olmuştu hem kendisi için hemde panik olan kocası için.

Gebeliğinin bazı döneminde olan kanamaları yüzünden gece gündüz demeden soluğu hastanede aldıkları zamanlar gözünün önünden geçmişti. Mide bulantıları birkaç aya kadar devam etmiş ve yemek yemesini çok engellemişti. Halit'in can attığı aşermeler ise bu süreçte hiç uğramamıştı bile. Sadece ekşi şeyleri fazla seviyordu o kadar. Ve bundan 1,5 ay önce doktoru Tülin Hanımın erken doğum riskin var dediğinden beri bütün herkes başındaydı başta da eşi.

Göğe Bakma Durağına gitmiyordu artık annesi ve İpek ilgileniyordu. Gittiğindeyse yanında mutlaka biri oluyor ve bir saatten fazla kalmıyordu. Tülin Hanımın önerisi ile kısa yürüyüşler haricinde fazla yormamaya dikkat ediyordu hem kendini hem bebeğini.

Bu süreçte oluşan olumsuzluklara rağmen çok mutluydu Nazenin ve en çokta Halit. Kızlarının nazlarına razıydı ikisi de. Nazenin kusmaktan ağladığı günlerde, baş dönmelerinin bitmediği zamanlarda bile bir gün olsun "of" dememişti. Çünkü karnındaki mucizesi Allah'ın eşiyle kendisine verdiği en güzel hediyeyken değil "of" çekmek karnına dokunurken bile dikkatliydi.

Evet minik kızı Halit'in söylemiyle papatyası erken gelmekte annesiyle babasıyla tanışmakta ısrarcı olabilirdi. Bu onun en doğal hakkıydı.

Erken doğum riskinin olduğunu öğrendiği zaman çok üzülmüştü Nazenin, o gün akşamda herkes gelmişti yanlarına. Gülümseyerek hatırladı o günü ve Aysel sultanın söylediği sözleri.

Aysel sultan karnına elini koymuş incitmeden sevmişti ardından da "aman Nazenin benim güzel kızım erken gelmek istiyor ne var bunda ? Aysel anneannesi gibi aceleci olacak. Böyle güzel anne baba varken, genç genç anneannesi, babaannesi, dedeleri ve Aysel sultanı varken, böylesine güzel teyzeleri böylesine yakışıklı amcaları ve cümbüşü eksik olmayan Kiraz Mahallesi varken ayol kim gelmek istemez şahsen beni bağlasanız zincirleri kırarım."

Aysel sultanın bu sözleri herkesi güldürmüş yüreği ağzında olan Nazenin ve Halit'i de bir nebze olsun rahatlatmıştı.

Hep destek olmuştu tüm sevdikleri. Kayınvalidesi ve annesi torun sevinciyle hep yanındaydılar. Metin babası Halit'in yükünü hafifletmek için çay bahçesine çoğu zaman o bakıyordu çarşıya pazara gittiğindeyse "kızım sen seversin" diyip aldıkları yiyecekleri getiriyordu. Ahsen, Yılmaz, Yeliz, Duygu, Alihan ağabeyi, Hüsamettin, Levent, Meltem, Fatma bir telefon kadar uzaklıkta olduklarını hissettirmişlerdi. Aysel sultan kaç defa elinde yemeklerle gelmişti yanlarına. İpek Göğe Bakma Durağını sevgilisi Demir ile birlikte çekip çeviriyordu. Boş kalan vaktinde de her zaman yanındaydı İpek'i.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora