39. Bir Pazar Kahvaltısı

17.5K 1.3K 459
                                    

İyi okumalar

~~

Duygu banyoda işlerini halledip makyaj masasına oturdu. Aynadan, uyandırmasına rağmen halen uyanmakta direnen kocasına baktı. Sabahları Alihan'ı uyandırmak çok zordu çünkü kocası kuru bir uyan demeyle uyanmıyordu. Küçük çocuk gibi ilgi bekliyordu uyanırken bile !  Biraz saçlarını okşama, güzel bir çift söz, yanaklarına konan öpücüklerle uyanıyordu. Duygu yüzüne birkaç bir şeyler sürdükten sonra aynada görüntüsüne baktı solgun görüntüsü gitmiş yerine daha canlı bir görüntü gelmişti. Üstünü düzeltip yatağın boş olan tarafına geçti.

Ellerini başına destek yapıp boşta kalan eliyle siyah saçları okşamaya başladı ufaktan. Saçlarının okşanmasıyla yüzünü karısından tarafa döndü Alihan. Sanki daha çok yap der gibi karısına doğru yaklaştı. Yanağına konan öpücükle de kolunun bir tanesini karısının beline sardı. Güya uyuyordu !

"Uyan uyan uyan
Gönlüm uyan
Dayan dayan dayan
Ruhum dayan
Seni de bir gün severler "

Alihan karısının söylediği şarkıyla gözlerini açıp yatakta doğruldu. "Ne demek seni de bir gün severler."

Tabi ki de kocasının şarkının bu kısmına takılacağını biliyordu Duygu. Takılmazsa kocası değildi zaten.

"Nasıl uyandın ama " diyip gülmeye başladı Duygu. Bilerek bu şarkıyı söylemişti kalkacağını biliyordu.

Alihan ters ters bakıyordu karısına. Gayet güzel gidiyordu uyandırmanın ilk başları. Ne demekti yani "seni de bir gün severler." Kendisini sevmeyen ölsündü.

"Sevda yüklü trenler
Boş raylarda ilerler
Sevenleri üzenler
Hep o yolda giderler"

Ayağa kalkmış üstüne doğru gelen kocasına bakarak şarkısını söylemeye devam ediyordu Duygu aynı zaman da geri geri de gidiyordu. Alihan hızlı bir hareketle karısını kolları arasına aldı.

"Demek seni de bir gün severler ha Duygu hanım ? " karısını yatağa yatırıp gıdıklamaya başladı. "Başla beni sevdiğini söylemeye yoksa durmam gıdıklarım." Derken kendisi de gülüyordu.

"Ya Alihan dur." Gülmelerinin arasından parça parça seni seviyorum dese de tabi ki Alihan'ı tatmin etmiyordu.

"Anlamadım canım bi daha söyle" diyerek daha çok gıdıklamaya başladı. Nefes nefese kalan karısına biraz müsaade etti.

"Çok seviyorum ama beni bırakmalısın Nalan teyzeyle Nazenin kahvaltıya çağırdı unuttun mu ? Onlara gidelim. Hatta biraz erken gidelim yardım edeyim."

"Unutmadım gönül çiçeğim. Gideriz ya acelemiz ne ?" Gözünü kırpıp çapkınca karısını süzdü.

"Hayır Alihan" gözlerini kocaman açtı Duygu. Hayır olmazdı o kadar hazırlanmıştı. Hem kahvaltıya gideceklerdi.

"Çok ayıp kocaya hayır denir mi hiç ? Senin gibi akıllı, güzel, tatlı, bebeksi bir kadına yakıştı mı hiç ? Şu güzelliğe bak şu yüze bak yarabbim özene bezene yaratmış. Tü tü tü maşallah"

Kocasının sözlerine kahkahasını koyverdi Duygu. Bu adama hiç hayır diyemeyecek miydi ? Hep böyle yapıyordu ne zaman hayır dese olmaz dese hayır evet olarak olmaz olmuş olarak kendine dönüyordu. Şeytan tüyü vardı bu adamda tek kendisi değil ki aileden arkadaş çevresinden kimse hayır diyemiyordu. Tatlı dilli adamdı kocişi.

"Hadi hadi hadi
Duygum evet de
Dayan dayan dayan
Aliş dayan"

Şarkının sözlerini kendine göre çevirip karısına söyledi. Eğilip öpecekken çalan telefon anı bozdu.

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now