37. Sevda Kervanı

18.5K 1.3K 618
                                    

İyi Okumalar.
~~

Nazenin son zamanlarda boşladığı "Göğe Bakma Durağına" gelmişti. Annesinin gelmesiydi, istemeydi, sonra hep birlikte toplanmalarıydı derken gün içerisinde dükkana uğrayamadığı zamanlar bile olmuştu. Neyse ki eli ayağı çok güvendiği kız kardeşi gibi gördüğü İpek vardı da dükkanı çekip çevirmişti küçük arkadaşı.

Bugün daha önceden sipariş verdiği çocuk kitapları gelecekti. Onları yerleştirip düzeltmesi gerekti. İpek "Nazenin abla sen kolileri dert etme ben düzeltirim" dese de evde kalıp annesiyle, kayınvalidesiyle çeyiz hazırlığından kaçıp buraya sığınmıştı.

Yüzükler takıldıktan sonra annesi İstanbul'daki evinden Nazenin daha küçük bir kızken başladığı günden güne çoğalttığı çeyizlerini getirtmişti. Çeyizler geldiğinden beri de istisnasız her gün çıkarıyor eksiği varsa belirlemeye çalışıyordu. Tabi bunu yaparken de  Semra teyzesinin, Aysel sultanın, kayınvalidesinin, Ahsen'in hatta Yeliz'in bile fikrini alıyordu.

Nazenin ayrı bir nişan olmasını istememişti. İsteme gününde tüm sevdikleri yanındaydı onların eşlik etmesiyle takılmıştı yüzükler. Tekrardan daha büyük bir merasimi istememesi üzerine herkes bu fikre saygı duymuştu.

Şu sıralar gündemlerinde nişan bohçası vardı. İstemeden bir gün sonra Gülistan annesi elinde bir bohçayla kapılarını çalmıştı. Nişan bohçası hazırlamıştı kendisi için. Bohçanın içine gecelik, iç çamaşırı, bir elbise, bir çift ayakkabı, makyaj takımı, havlu takımı koymuştu. Bohçadan çıkan gecelik ve iç çamaşırını gördüğünde çok utanmıştı Nazenin. Hepsi bedenine uygun ve güzel şeylerdi.

Erkek tarafından gelen bohça sonrasında annesi tutturmuş bizde damat bohçası yapalım diye. Yarın annesiyle sabahtan çarşıya çıkıp bohça için Halit'e iç çamaşırı, pijama takımı, tıraş takımı, havlu gibi şeyler alacaklardı. Çok işleri vardı çok.

Nazenin'in beklediği siparişleri gelmişti. Getiren çocuk içeriye 2 koliyi koydu, ücret ödenince ayrıldı. Küçük tabureye oturup kolileri önüne aldı Nazenin. İçinden çıkardığı çocuk kitaplarını elindeki bezle silip yan tarafındaki sehpaya koydu. Böylelikle iki koliyi hızlıca açtı. Daha önceden raflarda yerini ayarladığı kitapları düzgünce yerine dizdi.

"Kolay gelsin Nazenin"

"Hüsamettin hoşgeldin" gülerek arkadaşını karşıladı.

"Hoşbuldum bugün işim yoktu yanına uğrayayım dedim, laflarız biraz."

"Çok iyi yaptın. Bende bugün tekim, İpek biraz grip olunca gelme dedim."

İki arkadaş masaya geçip oturdular birlikte. "Şimdi bi kahve yapayım içelim." Nazenin kahve makinesini ayarlarken bir yandan da içeri girdiğinden beri düşünceli olan canı sıkkın gibi duran arkadaşına bakıyordu göz ucuyla.

Sandalyeyi çekip oturdu Nazenin. Kahvesinden bir yudum içip baktı arkadaşına.

"Eee nasılsın ? "

"İyi gibiyim sen"

"Bende iyiyim de seni biraz durgun gördüm sanki."

Hüsamettin derin bir nefes alıp yavaşça verdi. Gözlerini Nazeninden kaçırdı.

"Hüsamettin bir derdin var senin" merakla baktı arkadaşına.

"Evet bir şey var da dert mi değil mi bilmiyorum ki"

"Sen anlat da beraber karar verelim"

"Nazenin, ben ilk kez böyle bir şeyle karşılaşıyorum, ilk kez böyle hissediyorum. Bu yüzdende ne yapacağımı bilmiyorum ?"

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt