31. Meftun Bir Adam

25.6K 1.6K 706
                                    

Bölümüzü EmineT1 ithaf ediyorum💐 iyi okumalar
~~

"Ahsencim bi sakin olur musun? Telaş yapma hemen." Nazenin telefonu omzuyla kulağı arasında sıkıştırıp kot ceketini üstüne giymeye çalışıyordu.

"Tamam ben hemen geliyorum. Senin bu tür durumlarda mesleğinden dolayı sakin olman gerek halbuki." Nazenin telefonda birkaç bir şey daha söyleyip telefonu kapattı.

Kendisine merakla bakan İpek'e döndü.

"Yiğithan'ın ateşi çıkmış. Yılmaz'la Ahsen'in de eli ayağı birbirine girmiş."

"Hadi ya. Çok mu yüksek ateşi bebişin."

"Yok kuzum çok yüksek değil normalin biraz üstündeymiş de bizim taze anne baba telaş yapıyor."

"Atalar boşuna dememiş terzi kendi söküğünü dikemez diye. Ahsen abla bir hemşire olarak ateş olduğunda ne yapacağını çok iyi bilir işte insanın evladı olunca işin rengi değişiyormuş" gülümseyerek konuştu İpek.

"Sanırım öyle oluyormuş İpekçim. Neyse ben gideyim yanlarına."

"Nazenin abla bir şey olursa bir ihtiyaç olursa ara lütfen."

"Tamam canım. Sende dükkanı bir saat sonra kapat hava kararmak üzere sonra ben gelir yeniden açarım akşam kitapları düzenlemem gerek bugünkü gelen müşteriler baya karıştırdı."

"Tamamdır patron. Görüşürüz."

Nazenin İpek'e el sallayarak hızlı adımlarla dükkandan çıktı. Yine aynı hızlı adımlarla mahalleye geldi yokuşu da çıkınca 15 dakikalık bir yürüyüşten sonra eli tamda zildeydi.

"Hoşgeldin baldız" Yılmaz'la selamlaştıktan sonra salona geçti. Ahsen kucağında Yiğithanla oturuyordu. Nazenin dudaklarını Yiğithan'ın alnına değdirip kontrol edip öptü.

"Ateşi yok."

"Çünkü ateşimiz düştü teyzesi" gülümseyerek konuştu Ahsen.

"Oh iyi bari beni de telaşlandırdın Ahsen" gözlerini kocaman açarak baktı Nazenin.

"Ne yapayım ama bi anda derecede o sayıları görünce korktum bende. Ilık duş yaptırdım azıcık üstünü çıkarttım hemen düştü oğluşumun ateşi" oğluna sevgiyle bakan arkadaşına güldü Nazenin. Annelik böyle bir şeydi işte. Başka zamanlarda olsa telaş yaptırmayan durumlar anne olunca tamamen değişiyordu. Normalin altında üstünde
seyreden bir durumda telaş kaçınılmaz oluyordu ve soğukkanlılık uçup gidiyordu.

Nazenin kucağına Yiğithan bebeği alıp başından öptü. Başıyla boynu arasındaki hafif katlanmış olan yere burnunu sığdırıp kokladı. Mis gibiydi mis.

"Seni de böyle görmemiz yakındır ha baldız? " gözünü kırpıp konuştu Yılmaz. En yakın arkadaş kontenjanından biliyordu bazı şeyleri.

"Her şeye pişmiş kelle gibi gülümsediğini varsayarsak, ki öyle zaten bence yakında karşılıklı erik dalı oynamamız yakındır Kocacım" Nazenin'e bakıp doğru değil mi der gibi bakıyordu Ahsen. Eee boşuna dememişler yakın arkadaşlar birbirinin ciğerini bile bilir diye.

"Aman senin karının canı erik dalı oynamak istiyor bizi öne sürüyor" alaya alarak konuştu Nazenin.

"Tabi tabi hasret kaldım erik dalına"

Yılmaz karısının duyacağı bir sesle konuştu. "Güzelim istersen yapalım bir daha düğün oynayalım karşılıklı erik dalı sonrasında da ver elini Yiğithan'a kardeş"

NEREDESİN SEN? (TAMAMLANDI)Onde histórias criam vida. Descubra agora