ÖZEL BÖLÜM (1)

19.2K 527 89
                                    


Media: Nazlı Demirsoy :)

Merhaba! Bu bölümü o kadar heyecan içinde yazdım ki. Bu çift çok güzel ya. İçimi mutluluk kapladı. Lütfen bol yorum yapın. Nazeş buna değiyor. :)

İyi okumalar...

Temmuzun o sıcak havası tatil yapmak için zorlarken Ateş'i zar zor ikna etmiştim. En güzel yapılan tatil evde yapılan tatilmiş Ateş'e göre. Elbette benim dediğim oldu ve şuan bodrumdaydık. Ateş üç günlüğüne ev kiralamıştı. Otel de kalacağımıza, evde kalırsak kendini tatilde hissedermiş.

Benim gözlerinde boğulduğum adamın garip düşünceleri olduğunu kabul ediyordum. Hala onunla oyuna devam ediyordum. Yıllar geçse de onu içimden atamamıştım. O ayağa kalkmış ve sözünü tutmuştu. Ne yazık ki bu sefer ben ona çektirmeye kararlıydım.

Ona sadece arkadaş olabileceğimizi belirtirken içimde kopan fırtınalar beni oradan oraya savurmuştu. Bu duruma şaşıran Ateş, bu oyunu kabul etmişti. Ve yeni bir oyuna başlamıştık. Yakın arkadaşlar gibi tatile çıkmıştık ki, hiçte arkadaş gibi davranmıyordu bana.

Bu durum hoşuma gitse de istemeden de olsa mesafe koyuyordum ona. Muğla'ya dün gece varmıştık. Yatakta gerinirken koluma değen şey ile hızla açtım gözlerimi. Yanımda, Ateş'in yatıyor olduğunu fark etmem ile yüzümde oluşan gülümsemeye engel olamazken, bir süre onu izlemeye karar verdim.

Ayrı kaldığımız yıllarda her an gözleri gözlerimdeydi. O güzel çehresi hiç silinmemişti aklımdan, erkeksi sesi rüyalarımda merhaba demişti bana. Biz yaralı iki kalp, acıyı en derinde hissetmiştik. Ama şimdi huzur bizim buralarda hakimdi. Derin bir nefes alarak ayağa kalktım.

Ateş'i uyandırma zamanım gelmişti. Aklıma gelen fikirle mutfağa sessiz adımlarla ilerledim. Ateş, yapacağım şeyden sonra beni öldürebilirdi ama yapacaktım yine de. Dolabın kapağını açtığımda sağ rafta bulunan yumurtaları alarak tezgaha ilerledim.

Bir tabağa yumurtaları kırarken yüzümde sinsi bir gülümseme vardı. Biraz ona çektirmek istiyordum. Onun, normal tepkileri de çok hoşuma gidiyordu hani. Sinirlendiği anda gözlerinin koyulaşması, dudakları arasından sinirle mırıldanması ve gözlerini kısması. Kesinlikle değecekti.

Biz, normal bir çift olmayı hiçbir zaman becerememiştik. Bu yüzden yanağından öpüp uyandırmamı bekleyemezdi. Yumurtayı çırptığım kaseyi elime alarak odaya geçtim. Bu yaptığımdan sonra odayı çamaşır suyuyla yıkamam gerekirdi. Ayrıca yeni bir yatakta almamız lazımdı. Omuz silkerek Ateş'in yanına ilerledim.

Başucuna oturduğumda, gözlerimi güzel yüzünde gezdirdim. Ellerim yeni çıkmaya başlayan sakalarına temas ettiğinde, kalbim yerinden fırlayacaktı. Ona olan sevgim hiç değişmemişti. İlk kabul ettiğim anki kadar hızlıydı kalbim. Mesafeler sevmeye engel olmuyordu. Gülümseyerek yanağını okşamaya devam ettim.

Onu, birçok kez unutmak istemiştim. Kalbimden birçok kez attığımı sanmıştım. Halbuki onu düşünmeye başladığım her an yine hızlanıyordu kalbim. Yine ağlıyordu gözyaşlarım. Bunları boş vererek kısık bir sesle adını mırıldandım.

"Ateş." elim yüzünde dolanırken, dudaklarında oluşan gülümseme ile uyandığını anladım. Elimi çekmek üzereyken tutması ile sakin olmaya çalışarak tekrar dokundum elmacık kemiklerine. Her hücresi özenle yaratılmıştı sanki.

"Beni her gün böyle uyandıracağın anı bekliyorum, arkadaşım." Diye mırıldandığında aklıma gelen kase ile gülümsedim.

"Daha eğlenceli uyandırma yöntemlerim de var." Diyerek kaseyi suratına döktüğümde, yüzünden çenesine akan yumurtalar ile dudaklarımı ısırarak hızla elimi çektim. Ateş, anında kendine gelirken hızla ayağa kalktım. Kesin beni öldürecekti.

AŞK'IN NAZ'I (TAMAMLANDI)حيث تعيش القصص. اكتشف الآن