Okul Alışverişi

1.3K 138 86
                                    

  Aklıma gelen ve babama ait olan bu anıdan kurtulunca bir süredir hareket etmediğimi fark etmiş, okulun yan tarafından öğrencilerin arasına karışıp sessizce ilerlemeye devam etmiştim. İlk binanın önündeki merdivenlerden farklı olarak dar ve kısa on tane merdiven çıktım. Merdivenlerin bitişinde gri renk, dümdüz çubuklardan oluşan ve kenarında kocaman bir asma kilit bulunan büyük bir kapıdan geçtim. Nihayet kafamı kaldırıp etrafıma baktığımda devasal bir bahçe ile karşılaştım. Ve bu kocaman bahçenin içerisinde bir sürü öğrenci vardı. Üstelik hiç beğenmediğim okul formalarımı, başka kızların üzerinde görünce ne kadar güzel gözüktüklerini düşünmeden de edemedim. Acaba onlar da benim gibi alışveriş sürecinde deliye dönmüşler miydi? Ben fazlası ile delirmiştim çünkü.

O gün, babamın hikayesini dinledikten sonra odama geçip dolaptan aldığım siyah tişörtüm ve siyah dar paça kotumu üzerime geçirip salonda hala anılarını anlatan babamın yanına giderken heyecanımı saklamaya çalışıyordum. Küs kalmayı başaramasam da bu sefer biraz da olsa babamın burnu sürtsün istiyordum.

'' Ben hazırım. Hadi biran önce gidip gelelim baba.''

''Bak şuna hanım, bir de simsiyah giyinmiş. Görende cenazeye gidiyoruz zannedecek.''

'' İstemediğim bir okula senin zorunla gideceğim. Bu da benim için cenazeye gitmek sayılıyor zaten. Bunun için sana hep kızgın olacağım'' derken ilk defa babama bu kadar sert bir karşılık vermiştim. Benim bu halim ikisini de şaşırtmış bir süre sessiz kalmışlardı. Benim ise laflar ağzımdan dökülür dökülmez korku tüm bedenimi kaplamıştı. Nasıl bir tepki vereceğini hem merak ediyor hem de öğrenmek istemiyordum. Sessizliği ilk bozan annem olmuştu. '' Bir daha bu şekilde konuştuğunu duymayacağım'' demiş ve sinirden çatlayan sesi ile devam etmişti. ''Hemen özür dile!''

''Özür dilerim.'' diyen cılız sesin bir an bana ait olmadığını düşünmüş, babamın tüm neşesini kaçırdığım için kendime kızmıştım.

Yol boyunca arabanın radyosundan gelen müzik sesini ve arada sürücülere kızan babamı dinledim. Evden çıkmadan önce babamı sinirlendirdiğim için tek kelime etmeye korkuyordum. O bana bir şey sormadan konuşmama kararı alıp her zaman yaptığım dilek oyununu oynadım. Küçüklüğümden beri arabaya bindiğim zaman; bir dilek tutar arkasından da bir sayı belirleyip arabaları sayar, sonrasında araba güzel olursa dileğim kabul olacak diye sevinir kötü araba denk gelirse üzülürdüm. Eğer tuttuğum dileğin olmasını çok istiyorsam ya tekrar diler ve güzel araba gelene kadar uğraşırdım ya da yok ya aslında bu araba güzel dileğim olacak der ve hile yapardım. Bu seferki dileğim de yeni okulumda çok mutlu olmaktı. Ve bu yüzden hangi araba gelirse gelsin aaa bu en sevdiğim araba çok mutlu olacağım dedim her seferinde. Nihayet çarşıya vardığımızda babamın sinirinin geçtiğini fark ederek biraz rahatlamıştım. Biraz çekinerek biraz da korkarak ''Affettin mi beni baba?'' diye sormuş yüzüne yerleştirdiği ufak gülümseme ile cevabımı alıp mutlu olmuştum.

Alınacaklar listesinin ilk sırasında okulda giymek zorunda olduğum formam olduğundan müdürün babama verdiği kağıttaki adrese gittik. Çarşının içinde küçük bir dükkandı. Dar cam kapısı dışarı doğru sonuna kadar açılmış gelen müşterileri yutmayı bekler gibi duruyordu. İstemeye istemeye dükkandan içeriye girdiğimde dar kapısının aksine içerisinin ne kadar geniş olduğunu görüp hayretler içerisinde etrafa bakmaya başlamıştım. Boydan boya raflardan oluşan bu dükkanın tavanlarında askılara asılmış formalar sarkıyordu. Her bir forma kız ve erkek olarak yan yana asılmış ve üzerlerine de hangi okula ait oldukları yazılmıştı. Ben, okula ait formayı ararken babam benim aksime dükkan sahibini fark etmiş ve;

"Amca merhaba. Bizim kızın okul alışverişi için geldik" diyerek dikkatimi biraz uzağımda yer alan tezgahın arkasındaki adama yöneltmişti. Pamuk yüzlü, dedem yaşlarında sevimli bir adamdı. Yanakları kilosundan dolayı mı yoksa sıcaktan dolayı mı kırmızıydı çözememiştim ama şirin baba gibi gözüküyordu. Bir an gidip sarılasım gelse de kendimi tutmuştum.

Eylül (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin