Neden?

293 31 33
                                    


Ben masal dünyamda mutlu bir şekilde yaşarken kapı tekrar çalmıştı. Bu sefer kapıdan kafasını uzatan babamın, suratında kocaman bir gülümseme vardı. Yavaş yavaş dans ederek kapıdan içeri girdiğinde çoktan kartopu oynamak için hazır olduğunu görmüştüm. Uludağ'da kayak yaparken giydiği takımlarını giymiş bana meydan okumuştu. Onun o şirin haline dans ederek gelen annemde eşlik edince aklımda ki kötü düşünceler sert rüzgarda dağılan yapraklar gibi dağılmıştı dört bir yana. Hemen hazırlanıp onlara eşlik etmiş, ağız dolusu kahkahalar ile kartopu oynamıştık. Bizi o halde gören komşular ve mahalle sakinleri de bir bir eşlik etmeye başlayınca cadde şenlik alanına dönmüştü. Kartopu oynamaktan yorulunca kardam adam yapmaya karar vermiş ama annemin, kardan adam olsa da yalnız olmamalı diyerek zorla yaptırdığı kardan kadını da yanına yerleştirivermiştik. Şimdi mahallede bir sürü kardan adam ve kadınlar vardı. Hatta bir komşumuz yaptığı küçük kardan kızı getirmiş ve ben de Eylül'ü yaptım diyerek kardan kadın ve kardan adamın önlerine bırakıvermişti. Sonrada kahkahalar eşliğinde kardan aileyi arkamızda bırakarak eve dönmüştük.

Sıcak banyolardan sonra annem, hazırladığı sıcak ve ballı sütleri zorla bize içirmiş ve hep birlikte güzel bir yemek hazırlayıp geceyi güzel bir filmle kapamıştık. Tam yatmaya hazırlanırken telefonuma Yiğit'ten mesaj gelmişti.

''Eylül söyledin mi?''

''Bu konu hakkında hani beni darlamayacaktın?''

''Yok yanlış anlama onun için sormadım. Ben bu hafta okulda olacağım ya hani o yüzden biraz beklesek mi? ''

''Neden? Ne değişecek?''

''Sadece gidene kadar onunla vakit geçirmek istiyorum. Hepsi bu.''

''Peki, sen bilirsin.'

''Teşekkür ederim Eylül. İyi ki varsın.'' Normalde sen de iyi ki varsın diye karşılık verirdim Yiğit'in mesajlarına ama bu sefer içimden gelmiyordu. Baştan beri bu olayla ilgili yaptığı hiçbir şeyi anlamlandıramıyordum. Ben boş bir şekilde ekrana bakarken tekrar yazmıştı Yiğit.

''Eylül, sen bana kızgın mısın?''

''Sanırım''

''Ne demek sanırım?''

''Bilmiyorum Yiğit. Gitmeni, Selin'i, aileni, bizi bırakmanı baştan beri anlamıyorum.''

''Geleceğim için gitmek zorundayım.''

''Burada da geleceğin için iyi okullar var. Mesela şu an okuduğun okul en iyi liselerden biri.''

''Eylül hiç yurtdışı ve yurtiçi okullarının imkanı aynı olur mu yapma allah aşkına''

''Tamam peki sen haklısın diyelim ama Selin'den neden ayrılmak zorundasın? Hani onu çok seviyordun?''

''Eylül, o kadar uzaktan nasıl yürütebilirim bir ilişkiyi?.''

''Ne demek nasıl yürütürüm? Her gün bu tarz haberleri görüyoruz. İnsanlar yapıyor bunu?'' sinirlenmiştim. Keşke karşımda olsaydı da burnunun üzerine okkalı güzel bir yumruk vurabilseydim.

''Ben yapamam Eylül''

''Peki Yiğit''

''Lütfen beni bu konuda anlamaya çalış ve yardım et ''

''Anlayamam ama yardım edeceğim. İyi geceler''

''İyi geceler''

Sinirden deliye dönmüştüm ancak daha fazla bir şey söylemek istemiyordum. Söyleyeceklerim hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Yiğit kararlıydı. Öfkeli gözlerimde gözyaşları birikmişti. Batıyorlardı. Daha fazla tutamamış sessizce süzülmelerine izin vermiştim her birinin.

Eylül (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin