Elif 2

553 93 39
                                    


"Nasılsın Elif ?"
"İyiyim Eylül". . . Geçen sessizlik süresi sen nasılsın için verilmiş bir ara olmasına rağmen o iki sözcük Elif'in ağzından çıkmamıştı. Neler oluyordu hiç bilmiyordum. Yine de konuşup öğrenebilmek adına sitem etmemeye karar vermiştim.
"İnstagramda sorun var yine. Haber vermek istedim. Bizi arkadaşlıktan çıkarmış. Ben yaptım zannedip kızma sakın.
"Hayır, instagramda sorun yok. Ben çıkardım." Söyledikleri, soğuk sesiyle yüzüme öyle sert çarpmıştı ki yüreğim titredi. Güçlükle kendimi toparlayarak;
"Peki neden?" diyebildim.
"Nasıl hala anlamadın bilmiyorum ama artık dürüst olacağım Eylül. Çünkü sana katlanmaktan çok sıkıldım. Şimdi beni iyi dinle. Çünkü tekrarı olmayacak bu konuşmanın" dedikten sonra biraz soluklanmış ve aynı soğuk sesi ile konuşmaya devam etmişti.

"Sen okula gelmeden önce sınıfın en çalışkanı ve okulun en popüler kızı bendim. İnsanlar benimle arkadaş olabilmek adına kendini paralıyordu. Anlayacağın çok mutluydum. Ama senin geldiğin gün bunlar elimden kaymaya başladı. İlk önce yeni kız olarak ilgi odağı oldun. Sonrada hem güzel olman hem de çok başarılı olman dikkat çekti ve her ortamda konuşulmaya başlandın. Üstelik beni seninle kıyaslamaya başladılar ve seninle arkadaş olmak istediler. Ben de gittikçe senden nefret etmeye başladım. Bu yüzden başlarda tüm sınıfı sana karşı kışkırtmayı denedim ama sen vazgeçmedin. İnsanlara iyi davranmaya devam ettin. Sana ne yaparlarsa yapsınlar cevap vermedin. Derslerine de daha sıkı sarıldın ve ben sana bir türlü yetişemedim. Annenin de okula gelip bizlerle konuşması sonrasında insanlar senin kötü biri olmadığını fark etmeye başladı. Ben de taktik değiştirmem gerektiğini anladım ve yanına yanaştım. Böylelikle benden başka kimse yanına yaklaşamaz ve benim yaptıklarımı anlatamazdı. Ben de bir taşla iki kuş vurdum ve sınavlarda senden kopya çekerek ikinci olsam da en azından ortalamamı daha da yükseltip istediğim liseye gitmeye hak kazandım." Ne diyeceğimi bilemiyordum. Kulaklarımın duyduğunu kalbim kabul etmiyordu.

"Ama ben arkadaş olduğumuzu sanmıştım." diyebildim kendimin bile zor duyduğu bir sesle.
"Ne Arkadaşı Eylül? Ben seni hiç sevmedim. Sadece düşmanımı yakın tuttum.'' Cevap veremedim. Telefonu da kapatamadım. Bir süre oluşan sessizliği dinledim. Tam konuşmaya cesaret ettiğim sırada devam etti Elif. ''Bu arada hani şu çok beğendiğin çocuk vardı ya Onur. Onun benden hoşlandığını söylemiştim sana. Oda yalandı. Aslında senden hoşlanıyordu ve yakın arkadaşın olduğumu düşündüğü için bana geldi seninle konuşmam için. Ben de senin kızlardan hoşlandığını söyleyerek onu senden uzaklaştırdım. Anlayacağın ben intikamımı aldım. Ve farklı liseye gitmen benim en büyük şansım çünkü sana daha fazla tahammül edemeyecektim. Beni artık arama."
Dıt dıt dıt.....

Telefonun kapanması ile olduğum yere mıhlanmış, boğazımda büyüyen yumrunun yok olması için gözyaşlarımı salıvermiştim. Her bir gözyaşımla ruhumdan bir parça yanaklarımdan süzülüp yere düşerken bir daha kimseye böylesine inanmayacağıma dair kendime söz verdim. Ancak bu sözümün de tutamadığım sözlerimden biri olduğunu çok daha sonraları anlayacak ve daha fazla üzülecek olduğumu henüz bilmiyordum.

Beğeni ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🤗
Yorumlarınız benim için çok önemli

Eylül (BİTTİ)Where stories live. Discover now