Şişe Çevirmece

308 31 32
                                    




Kantin kapısından içeriye girdiğimizde bizimkiler öğretmenlerin keyifle oturdukları siyah büyük deri koltuklara oturmuşlardı. Ortalarında ki beyaz sehpanın üzerinde de boş bir şişe duruyordu.

       ''Doğruluk mu cesaret mi oynayacağız'' diyen Ata, yüzüne yerleştirdiği hınzır gülümsemesi ile söylemişti. Burak, Ata'nın yanına ben de Selin ve İnci'nin arasına oturunca Yeliz '' Şişenin uç kısmı kimi gösteriyorsa, doğruluk ya da cesaret diyecek. Şişeyi çeviren kişi de soruyu soracak ya da yapılacak şeye karar verecek. Sırayla gideceğiz. Mızıkçılık yapmak yok ona göre'' demişti. Gülerek onay verdiğimizi belli edecek şekilde kafalarımızı sallamıştık.

       ''İlk ben başlıyorum'' demişti Yeliz. Şişeye uzanıp tüm gücüyle çevirdiğinde bir an hiç durmayacak sanmıştım. Nihayet durduğunda şişenin ucu İnci'yi gösteriyordu.

       ''Doğruluk mu cesaret mi?'' derken sinsi bir gülümseme ile gülüyordu Yeliz.

       ''Doğruluk diyorum o halde''

       ''Hımm.. Ne sorayım ben sana şimdi? Her şeyi biliyorum zaten.'' Biraz düşündü. ''Buldum.'' dedi heyecanla. ''Bizden sakladığın bir sırrın var mı?''

       ''Evet, var''

       ''Nedir?''

       ''Soru hakkı tek değil miydi?'' demişti zafer kazanmış bir eda ile İnci. ''Bir daha doğruluk dersem sorarsın''

       ''Of! Çok kötüsün İnci''

       ''Ve de zekiyim'' demişti kendinden emin bir şekilde gülümseyerek.

       ''Sıra Efe'de''

Şişeye uzanan Efe sakince çevirmişti. Çok fazla dönmeden Selin'in önünde durmuştu şişe.

       ''Söyle bakalım Selin, doğruluk mu cesaret mi?'' demişti ellerini haince ovalayan Efe.

       ''Şu halinden sonra kaçıp gidesim geldi.''

       ''Korkma, zorlamayacağım''

       ''O halde doğruluk diyorum.'' demişti korktuğu her halinden belli olan Selin.

       '' En sevdiğin arkadaşın kim?''

       ''Tabi ki, Eylül, İnci ve Yeliz. Yanlış soru.''

       ''Tek cevap Selin'' demişti Efe, sonra da bana göz kırpmıştı. Ne yapmaya çalıştığını anlamıştım ancak içimde bir yerlerde beni söylemeyecek diye baş gösteren korkum yüzünden de nefesimi tutmuş Selin'in cevabını bekliyordum.

       ''Nasıl ayırayım canım? Hepsini eşit seviyorum.''

       ''Efe haklı. Tek cevap vereceksin.'' demişti İnci. Cevap vermek istemediği her halinden belli olan Selin bir süre sessiz kaldıktan sonra cılız bir sesle mırıldanmıştı. ''Eylül''. Ve gözlerini herkesten kaçırmıştı. Kızların yüzlerinde bozulduklarını belli eden bir ifade vardı. Bense çok mutluydum. Çünkü Selin ile aramda her zaman diğerlerinden daha farklı bir bağ olduğunu hissediyordum.

       ''Öğrendiğimiz iyi oldu değil mi İnci?'' diyen Yeliz'e ''Evet. Bundan sonra yerimizi biliriz'' diyerek eşlik etmişti İnci. Tam ortalık karışacak derken Salih ''Sıra bende'' demiş ve şişeyi hızla çevirmişti. Bu sefer şişe Ata'yı gösteriyordu.

       ''Söyle bakalım doğruluk mu cesaret mi?'' Kendinden emin bir şekilde konuşmuştu Ata. ''Tabi ki cesaret!'' Ooo!! nidaları yükselmişti.

Eylül (BİTTİ)Where stories live. Discover now