Bölüm 41

6K 382 29
                                    

Barış ve Nazım, kapıdaki korumaları gözleri ile saydılar. Böyle durumlarda ilk yaptıkları şey saymaktı. Kaç kişiyi indirmeleri gerektiğini bilirlerse, her indirdiklerini sayıdan düşerek ilerlerlerdi.

İçeri giden korumanın dönmesi biraz zaman almıştı. Ama geliyordu.

"Gelin." dedi.

Barış ve Nazım, ilerlediler. Kapıdan girerken koruma uyardı.

"İçeriler yeni silindi, ayakkabılarınızı paspasa iyice silin." dedi.

Barış ve Nazım birbirine baktı. Gecenin bir vakti neyin temizliğiydi bu?

Korumanın yönlendirmesi ile büyük salona girdiler.

Nazım daha önce Gürsel Balaban' ı görmüştü. Markete gelip Eda' yı aldığında. Yanındaki diğer adam da Özüm denen kızın babası avukat olmalıydı.

Gürsel Balaban konuştu.

"Gençler hayırdır gecenin bu saatinde? Eda' ya bir şey mi oldu yoksa?"

Endişeli bir baba portresi çiziyordu.

Nazım konuştu.

"Gürsel Bey, biz... Eda için gelmedik Ateş için geldik." dedi.

Oyun oynayacak vakti yoktu kimsenin.

Gürsel Bey yanındaki adama baktı anlamamış gibi. Sonra Nazım' a döndü.

"Anlamadım delikanlı." dedi.

Barış daha fazla dayanamadı.

"Abim kayıp ve siz de bunu çok iyi biliyorsunuz! Nerede abim?!" diye bağırdı.

Gürsel Bey, tavrını hiç bozmadı.

Nazım ağzının içinden uyardı.

"Sakin ol koçum, bu adamlar bundan anlamaz."

"Delikanlı, abinin kayıp olmasına üzüldüm ama bunun benimle ne ilgisi olabilir ki?"

Nazım, oyun oynamak istemiyordu.

"Gürsel Bey, biz Ateş' i almadan burada çıkmayacağız." dedi.

Gürsel Bey, Cengiz Bektaş' a döndü.

"Cengiz Bey, benim avukatım. Kendisi ile toplantı yapıyoruz. Sizin ağabeyinizle bir ilgim yok. Cengiz?" dedi.

Cengiz Bektaş, Barış ve Nazım' a döndü.

"Gençler ağabeyiniz burada değil. Biz kanuna saygılı, seçkin insanlarız. Şehir eşkıyası değiliz. Eda' nın arkadaşısınız diye kabul ettik sizi toplantımızın ortasında. Uzatmayın, polis çağırmak zorunda kalmayalım." dedi.

"Çağıralım polis, hatta durun ben çağırayım." dedi Barış ve cebinden telefonunu çıkardı.

"Böylece evi de ararlar da abimi bulurlar." dedi.

Gürsel Balaban, atıldı.

"Genç, ağabeyin burada değil. Eve bakmak istiyorsan dolaş, polis çağırmana gerek yok." deyince Barış bir an durdu. Dalga geçip geçmediğini anlamak istedi ama adamın yüzü ciddiydi.

Gürsel Balaban ellerini iki yana açtı ve yineledi.

"Dolaşın evi... Bakın istediğiniz yere." dedi.

Barış ve Nazım birbirlerine baktılar.

Nazım, Barış' a yaklaştı.

"Didik didik arayalım evi, yandaki ahıra kadar her yeri. Ama hızlıca arayalım." dedi.

Yangınım [TAMAMLANDI] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin