Bölüm 9

11.4K 566 177
                                    

İşte yine bir hata yapmıştı Ateş. Telaşla hareket ediyor ve bazı şeyleri olduktan sonra görüp anlıyordu. Annesine gelmeliydi gün içinde, ona olanları bir şekilde anlatmalı ve uyarmalıydı. Başkasından duyduğu şekilde inanmasını engellemeliydi. Ama bunların hiçbirini yapmamıştı, tek düşündüğü bu işten sıyrılmaktı ama annesini hesaba katmamıştı.

Şimdi ellerini göğsünün altında birleştirmiş bir anne, endişeli bir kardeş ve kendisine dik dik bakan, sinirli bir aile ve o aileyi kandıran bir şeytan ile aynı odada kısılmış kalmıştı. Bundan sonra yapacağı hatalar kendisini Beril ile aynı evde, parmağında pranga ile bulmasına neden olurdu. Sakince bir nefes aldı. Beril' i ve ailesini görmezden geldi ve sadece annesine odaklandı.

"Anne, sana nasıl anlatıldı bilmiyorum, ama durum düşündüğün gibi değil." dedi.

Annesinin yüzünde bir yumuşama oldu ama Beril' in kardeşi Efe' nin yerinden kalkması ile ortam hararetlendi.

"Ne diyorsun lan sen!? Benim ablam yalan mı söylüyor?" diyerek üzerine yürüdü Ateş' in. Babası, annesi ve Beril, Efe' yi tutmak için atılırken, Barış, önüne dikildi. Ateş ise, "akıllı ol!" dedi sakince.

"Akıllı ol canını yaktırma bana Efe. Bak bu iki olur, bu sefer geçen seferki gibi davranmam, alırım façanı." dedi Ateş.

Beril, Ateş' in gözlerinin içine bir an baktı sonra kardeşine dönüp, imalı bir sesle konuştu.

"Efe, ne yapıyorsun? Enişten o senin." dedikten sonra bir kez daha Ateş' e baktı. Ateş, içten içe sinirlense de, dıştan duvar gibi durdu. Ona sinirlendiğini belli etmesi, Beril' in saf kötü kalbini beslemekten başka bir işe yaramazdı.

Efe' yi kalktıkları yere oturttular. Beril' in annesi ters ters Ateş' e bakmaya devam ederken, babası yerdeki halıya bakıyordu. Ayşe Hanım ise, oğluna verdiği tepkiden pişman olup yumuşamıştı.

"Oğlum bir de sen anlat olanları." dedi sakince.

Ayşe Hanım koltuğa otururken, Ateş, Beril' e yaklaşmaya tahammülü olmadığından sandalye çekip uzağa oturdu.

"Beril Hanım size ne anlattı bilmiyorum ama şunu çok iyi biliyorum ki, ben sizin kızınıza elini sürmedim." dedi, harflerin her birinin üzerine basarak konuşmuştu.

Beril' in babası kafasını yerden kaldırmadan konuştu.

"Yalan mı söylüyor benim kızım?! İnkâr mı ediyorsun yaptıklarını?" dedi hiddetle.

Ateş, komediyi severdi ama bu tiyatroda hiç eğlenmiyordu. Kendisine bakmayan adama doğru kafasını eğerek yaklaştı.

"Hiçbir şeyi inkâr etmiyorum. Bir şey yapmış olsam yaptım derim, alırım kızınızı. Yapmadım." dedi.

Beril ise, Ateş' in ikna edici konuşmasından herkesin etkilendiğini görüp hamle yaptı.

"Delilim vardı ama zorla elimden aldı!!" dedi.

Tüm kafalar Beril' e döndü. Sinirle harmanlanan bedenler neredeyse nefesleri birbirine çarpsa alev alacak gibiydi. Gerginlik bir nesne olmuş dolaşıyordu aralarında.

"Ne delili, kızım?" dedi annesi. Zira babası sinirden Beril' in de yüzüne bakmıyordu.

"Çarşaf..." dedi Beril. Utanır gibi yapması sadece Ateş' e komik görünüyordu. Devam etti konuşmaya.

"Kanlı çarşaf vardı ama zorla elimden aldı Ateş." dedi.

"İnanılır gibi değilsin..." dedi Ateş, tiksintiyle bakıyordu Beril' in yüzüne. Bir kadın kendini ne uğruna bu kadar aşağılık bir duruma sokardı, hayret ediyordu Ateş. Aşk falan değildi bu, hastalıktı, egoydu, takıntıydı... Ama kesinlikle aşk değildi.

Yangınım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now