Bölüm 60

11.1K 372 167
                                    

(Medyadaki şarkıyı okumayı bitirdikten sonra dinleyin lütfen.)

Uzun bir geceden sonra sabah ezanıyla eve girmişti Ateş. Yukarıya çıkacak gücü olmadığında koltuklara kendini atmış ve anında uykuya dalmıştı.

"Ünlü medya patronu Eda Güröz' ün sevgilisi Ateş Sönmez, dün bir gece kulübünde başka bir kadınla öpüşürken görüntülendi. Az sonra!!"

Ateş, televizyondan gelen sesi anlamasa da kendisini o günde sanmıştı. Eda' nın adını ilk duyduğu günde...

Koltuğa yapışmış ağzının içinden geveledi.

"Barış, kıs şunun sesini..."

Televizyondan gelen bir kadın sesine kulak kesildi Ateş.

"Vallahi biz görüntüleri yayından önce izledik. Rezalet ki ne rezalet!! Yani Eda Hanım bunları görünce çok üzülecek. Adam kadının ellenmedik yerini bırakmıyor, ayy çok fena. Hazırsa bir izleyelim..."

Yalandan üzülmüş numarası yapan sunucu kadının yüzündeki dramatik ifadeye zumladıktan sonra, mor, pembe ışıklar altında duvara dayanmış Ateş ve üzerine abanmış Alev' in görüntüsü geliyordu ekrana.

Ateş zor açtığı tek gözüyle ekrana baktı. Sonra da elindeki kumandayı sıkı sıkı tutmaktan parmak boğumları bembeyaz olmuş Eda' ya. Yüzünü göremiyordu ama nasıl olduğunu biliyordu.

Yerinden fırladı hemen.

"Eda..."

Bir şey söylemesine fırsat vermeden ona döndü Eda. Gözlerindeki ifade Ateş' in hayatı boyunca görmeyi istemediği tek ifadesiydi Eda' nın. Öfke, hayalkırıklığı, tiksinme, nefret... Ama en çok da boşluk... Boşluğun ifadesi nasıl olur derseniz, onu birinin yüzünde görünce anlardınız. Boşluğun bir ifadesi vardı.

"Eda..."

Sesini daha yükseltmişti Ateş. Duymuyordu çünkü Eda, bunu yüzünde görebiliyordu.

Çenesi titremeyi bıraksa bir kelime dökülecekti ağzından Eda' nın ama... Bedeni izin vermiyordu konuşmasına. Sanki tüm organları bir olmuş ve onu felç etmişlerdi. Sadece gözleri... Beyazı kırmızıya dönmüş yeşil gözleri konuşabiliyordu ama içindekileri asla anlatamıyordu.

"Eda yemin ederim..."

Ağzı değil kalbi isyan etti Ateş' in yemin eden ağzına. Ellerini kulaklarına dayadı ve avazı çıktığı kadar bağırdı.

"Susssssss!!!"

Ateş bir adım attı Eda' ya doğru. Sarsa onu, sarmalasa, dinlemesini sağlayabilirdi.

Eda, bir adım geri kaçtı.

Dış kapı açıldı. Sedat ve Akın koşarak içeri girdiler.

"Ne oluyor?!"

İkisinin de yüzünde korkunç bir telaş vardı. Arkalarından Zeynep koştu.

Eda, kulaklarını kapattığı ellerini çekti ve "Çıkın! Hepiniz çıkın!" diye bağırdı.

Televizyondan gelen görüntüyü bir saniye görmeleri yetmişti hepsinin anlaması için. Ateş' in başka bir kadının kalçasını tutan fotoğrafı tam ekran yorumlanıyordu.

Herkes sessizce dışarı çıktı.

"Eda..."

Ateş, artık yolun sonunda olduğunu anlamıştı. Kendini anlatamayacağını, anlatsa bile inanadıramayacağını anlamıştı. Yalvarır gibi çıkan sesi bu yüzdendi.

"Eda ne olur, beni dinle, lütfen dinle beni..."

"Nasıl... Nasıl değdi tenin başka birinin tenine..."

Yangınım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now