Bölüm 33

7.2K 401 81
                                    

"Hazır mısınız Eda Hanım?"

Bülent Bey' in sesiyle dünyaya döndü Eda. Bülent Bey' e röportaj sözü verdiğinden beri Ateş' le bu konuda sürekli kavga ediyorlardı. Ateş, bunu yapmasını istemiyor, Eda ise kendisinin bile açıklayamadığı bir nedenle inat ediyordu.

Şimdi, eskiden birçok davet için babasıyla birlikte geldikleri bir otelin toplantı salonunda, röportaj hazırlıklarını yapan Bülent Bey' in heyecanını görünce, bu röportajı net olarak sadece Bülent Bey ailesine para götürebilsin diye, kariyerine yardımcı olmak için yapmayı kabul ettiğini fark ediyordu ama bu neden bile şimdi kararını sorgulamasına engel olamıyordu. İçinde bir huzursuzluk vardı. Yakasına takılan mikrofonu çekip çıkartmak ve arkasına bakmadan kaçmak istiyordu.

Kafasını birden çevirip, gözlerini kameranın yanında endişeyle dikilmekte olan Ateş' in gözleriyle buluşturdu. Ateş' in kendisini teskin eden, sakinleştirici bakışlarına ihtiyacı vardı ama Ateş o kadar karşı çıkmıştı ki bu röportaja, şu an ondan bu bakışları kapabileceğini düşünmüyordu Eda, yine de baktı.

Ateş, Eda' nın ne kadar rahatsız hissettiğinin farkındaydı. Onu oturduğu koltuktan kaldırmak, çekip çıkarmak istiyordu bu odadan. Ama günlerdir yapmamaya ikna edemediğinden kendisini tutmaya çalışıyordu. Ona engel olma hakkı yoktu. İstediği kararı verebilirdi ve Ateş, en başından beri söz verdiği üzere, verdiği karardan memnun olmasa da yanında olacaktı.

Eda, gözlerini, sorusunun cevabını heyecan dolu bakışları ile sabırla almayı bekleyen Bülent Bey' e döndürdü. Kafasını yukarı aşağı sallarken sözel olarak da cevap verdi.

"Hazırım..."

Bülent Bey, Eda' nın huzursuzluğunu heyecan olarak yorumladı.

"Heyecan yapmayın, konuştuğumuz gibi, cevap vermek istemediğiniz soru olursa keseriz. Önce biraz havadan sudan konuşuruz, sonra babanızla ilgili rahat olduğunuz kadar soruyu cevaplarsınız." dedi. Eda, tekrar kafasını salladı.

Bülent Bey, Eda' nın karşısındaki koltuğa yerleşti. Bu röportajın kariyerine getireceklerini düşündükçe heyecanlanıyordu. Aylardır herkesin yapmayı istediği şeyi, hiçbir kanal ya da holdingin himayesi olmadan yapmayı başarması da ayrıca gurur vericiydi onun için.

Bugünkü röportaj için yardım aldığı kameraman arkadaşına baktı.

"Başlayalım mı?" dedi.

Kameraman, son bir kez kamerasını kontrol ettikten sonra, Bülent Bey' e işaret verdi. İşareti alan Bülent Bey, neşeli gözleri ile kameraya bakarak giriş konuşmasına başladı.

"Merhaba sevgili izleyenler, ben Bülent Tezcan. Bugün yanımızda aylardır babası ünlü medya patronu Adil Güröz ile süren mücadelenin kazananı Eda Görüz var." diyerek Eda' ya döndü. Eda, Ateş' in röportaj konusunda ne kadar haklı olduğunu şimdi kendine itiraf edebilmişti ama artık çok geçti.

Ateş, içinden bir küfür savurdu. Adamın kurduğu cümlede bile Eda' yı gizliden gizliye suçlayan bir alt metin vardı ki, bu, Ateş' in karşı çıkmasının ana nedeniydi. Eda' yı ezmelerine izin vermeyecekti. Bir tane daha böyle ima duyarsa, Eda, istediği kadar kızabilirdi sonrasında, onu buradan çıkartacaktı.

"Hoş geldiniz Eda Hanım."

Eda, normalde kendine güvenen bir insan olmasına rağmen, ortamda olmaktan duyduğu rahatsızlıktan dolayı ürkek sesiyle cevap verdi.

"Hoş bulduk."

Bülent konuşmaya devam etti.

"Eda Hanım, aylardır gündemi meşgul eden bir davanın tarafısınız ve biz bu davayı çok sonra çözdük. Başlarda sadece bir kayıp davası olarak başlamıştı ama sonrasında babanızın sizi öldürdüğü hatta gizlice gömdürdüğü söylendi. Ama sonra birden bire ortaya çıktınız. Neredeydiniz?"

Yangınım [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now