7

1.2K 156 480
                                    

Askeriyenin ana binasının kocaman deposunda, değerlendirme için hazırlanan ortamda duyulan düdükle Jinyoung parkura başladı.

Parkurda; kısa mesafeli bir koşu, engellerin üzerinden atlama, sürünme, halata tırmanma vardı. Ardından beş yıllık bir askerle dövüşecek, silah atışı yapacak ve sözlü mülakata girmek üzere yarbayın önüne çıkacaklardı.

Değerlendirmenin objektif olması açısından her grubun yönetimi, sorumlu olan yarbay tarafından değil de başka bir yarbay tarafından yapılıyordu. Yani şu an masanın başında oturup, Jinyoung'u izleyip puan verecek olan kişi Junmyeon değil; Yarbay Heechul'du.

Jinyoung, parkuru bitirdikten sonra dövüşme işlemine geçmişti. Kendinden kıdemli biriyle dövüştüğü için zorlanacağını düşünmüştüm ama birkaç küçük hata hariç iyi iş çıkarmıştı. Silah atışını da başarıyla tamamlayıp yarbayın karşısında dikilip asker selamı verdi. "Park Chanyeol grubundan Park Jinyoung."

Yarbay, Jinyoung'un hayatıyla dolu olan dosyaya göz attıktan sonra ona döndü. Bu sözlü kısımda genelde askerlerin üstüne giderler ve duygusallıklarını ölçerlerdi ama yarbayın bu kadar detay bir konu açacağını hiç düşünmemiştim. "Lisede kuzenini dövüp disipline gitmişsin."

Jinyoung bir anda afallayıp bana baktıktan sonra tekrar yarbaya döndü. "E-evet komutanım. Küçük bir tartış-"

"Kendi kuzenine zarar veren birinden halkını korumasını beklemek? Sen asker olabilir misin ki?"

Jinyoung'un bir elini yumruk yapıp başını eğdiğini görünce dudaklarımı birbirine bastırdım. Normalde ilk ay değerlendirmesinde bu kadar detay soru sorulmaz, erler pek zorlanmazdı. Yarbay birden sessizliğini sürdüren Jinyoung'a bağırınca ben bile şaşırmıştım. "Cevap ver!"

"İyi bir asker olmak için elimden geleni yapıyorum, komutanım!"

O anda Jinyoung'un arkasından saldıran görevli askerle yarbaya döndüm. Hâlâ Jinyoung'a oynuyordu. "Senden asker olmaz."

"Komutanım, zayıf alanda saldırma diye bir prosedür yoktu." Kısık sesle yarbaya doğru eğilip söylediğimde bana döndü. "Sen karışma Chanyeol."

Kafamı iki yana salladım. Bu çok acımasızcaydı. Çocuklar daha bir aydır askerdi ve zayıf noktalarıyla konuşurken onlara arkadan saldırmak alçak bir davranıştı. Neyse ki Jinyoung, onlara öğrettiğim savunma hareketlerinden birkaç tanesiyle arkasındaki askerden kurtulmuştu.

Görevli askerlerden birinin eşliğinde depodan çıkartıldı. Değerlendirmeye girecek askerler birbirleriyle iletişime geçip sınav hakkında bilgi alamasınlar diye, işi tamamlanan askerler başka bir binaya götürülüp bekletiliyordu.

Jisung depoya girdiğinde tam komutanla konuşacaktım ki düdüğü çalıp başlatmıştı. Jisung'dan yana şüphem yoktu, onu sadece bir aydır tanısam da askerliğe epey yatkın olduğunun farkındaydım. Parkuru, dövüşü ve silah atışını başarıyla tamamlayıp yarbayın karşısına geçti. "Park Chanyeol grubundan Han Jisung."

Yarbay dosyaya ne kadar bakarsa baksın zayıflık görememiş olacak ki sağındaki askere döndü ve "B planı." dedi. Ne olduğunu anlayamadan Jisung'un arkasından iki asker coplarıyla saldırıya geçtiğinde öfkeyle yarbaya döndüm ve depoyu inletecek kadar bağırdım. "Bu çok saçma! Sadece on sekiz yaşında ve bir aydır asker! İki tane coplu askere nasıl karşılık versin?!"

"Sesini kes." Yarbayın agresif tavrına karşılık olarak sinirle solurken Jisung'a baktım. Karnına ve bacaklarına birçok darbe alsa da sonunda birinin elindeki copu almayı başarmıştı. Zaten sonrasında da intikam alırcasına ikisine de fazla fazla vurmuştu.

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now