21

1.2K 169 550
                                    

+15, taciz ve psikolojik şiddet

Bu bölüm bazı okuyucular için rahatsız edici olabilir.

Byun Baekhyun

"Grubunuzdaki emir komuta kimde?" Ju Dan Tae yine bizi azarlarken sormuştu. Zaten normal konuştuğu bir an yoktu. Ya bağırıyor ya da alayla söyleniyordu.

Kimseden bir ses çıkmayınca Taehyung bir adım öne çıkarak konuştu. "Binbaşı Chanyeol grup içindeki yetkiliyi seçmedi."

"Ne demek seçmedi?! Operasyondan önceki değerlendirmede birinci kim oldu?"

Bir adım öne çıktım. "Byun Baekhyun. Ben oldum, komutanım."

Beni kıyafetimden çekip karşısına aldı ve sert bir tokat attı. "Emir komuta sende ve sen nasıl bu kadar sorumsuzca davranıyorsun?! Gruptaki kimsenin hata yapmasına izin veremezsin!"

Kulağımdan tutup diğerlerine döndürdü bedenimi. "Bundan sonra yaptığınız her hatada Baekhyun'a vuracağım."

İlkokula gidiyorduk da haberimiz mi yoktu? Ben de dahil herkes inanamaz gibi ona baktığında beni sıraya itti. "Adam olun. Size ne dersem onu yapın. Yapmadığınız her şey için Baekhyun dayak yiyor olacak."

Her şey tamamdı ama şu an bu yaptığı beni rencide etmekten başka bir şey değildi. Kaşlarım kendiliğinden hareketlenirken gözlerim de dolmuştu. Komutanım bana vurdu diye ağlayacak değildim ama yaptığı şey gururuma dokunuyordu. Daha fazla katlanamıyordum.

Chanyeol gideli bir ay olmuştu ve bir aydır bu aptal adamın çeşitli fantezilerine maruz kalıyorduk. Bir beni dövmesi eksikti, o da geldi, tam oldu.

İki yanımdaki yumruklarımı sıktım. Bir tek kelime daha ederse kural ve rütbe dinlemeden onu mahvedecektim. Asteğmen olmamın, boş yere ondan dayak yememle alakası yoktu.

"Aptal Chanyeol, yetkili askeri seçmeden nasıl gidebilir?!" dediği an bir saniye bile düşünmeden sıradan çıkmış ve suratına sert bir yumruk indirmiştim. Böyle bir sey beklemediği için afallamıştı. Bunu fırsat bilip bacak arasına dizimi geçirmiş ve bacağına çelme takarak yere düşmesini sağlamıştım.

Dolu gözlerimi ve aniden sıcak basan vücudumu umursamadan dirseğimi Ju Dan Tae'nin boynuna bastırdım. "Öl." diye fısıldadım. "Öl! Geber!" Kendimden geçmiş gibi bağırırken aniden çenemin altına vurmuş ve üstünden kalkmamı sağlamıştı. Ayaklanıp bana sert bir tekme attığında ise gerçekten benimle dövüşmek isteyip istemediğini sorgulamıştım.

Askeri üniformamın ceketini hızla çıkarıp Sehun'a attıktan sonra Ju Dan Tae'nin suratı tekmemle tanışmıştı. Herif küfürler yağdırıyordu ama hiçbirini duyamayacak kadar yorgun ve sinirliydim.

Komutanla karşılıklı dövüşe devam ederken eli birden boynumdaki künyeye takılmıştı, daha doğrusu künyelerden birine.

Chanyeol'ün gitmesine karar verilen gün, gece olmadan koridorlarda aptal gibi koşuyor ve onu arıyordum. Sanırım o da birilerini arıyor olacak ki bir türlü karşılamamıştık.

Kaçıncı kez olduğunu bilmeden tekrar gittim odasının önüne. Bu sefer Jongdae Komutan'ın masasının üstünde bir kutu vardı. Sanırım eşyalarını toplamıştı... Gerçekten gidiyordu yani...

Kod Adı: Bela •chanbaek•जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें