26

1.4K 151 626
                                    

"Seri atış!"

Gruptaki herkes bir anda hızlı hızlı ateş etmeye başlamıştı. Etrafta uçuşan mermiler ve çıkan sesler keyfimi yerine getirirken çocukların arkalarından dolaşmaya başladım. Karşıdaki hedeflere bakıyordum.

"Sehun silah değişikliği yap. O, ağır bir silah."

"Emredersiniz." dedikten sonra eğitim silahlarının olduğu depoya doğru koştu.

"Aferin Jisung. Aferin Jongin." İkisinde de herhangi bir problem yoktu. "Hedefine yaklaş Taehyung, iyi odaklan." Birkaç adım daha atıp Baekhyun'un yanına geldim. "Aferin Baekhyun." dememle birlikte silahı elinden düşürdü.

Şaşkınca ona bakarken bir anlığına herkes durup bize dönmüştü. Sanki silahını düşürdüğü için ona bağırmamı bekliyorlardı. Dürüst olmak gerekirse, normalde kesinlikle kızardım ama dudaklarımı kıpırdatamıyordum bile. Sadece boş boş gözlerine bakıyordum, o da biraz korkmuş ama çaktırmamaya çalışıyor gibi bana bakıyordu.

Gergince gülümsedi, silahını almak üzere yere eğildi. "Ciddi ol." Sonunda bir kelime edebildiğimde arkamı döndüm ve diğerlerine bağırdım. "Ne duruyorsunuz?! Ateş edin!"

Baekhyun'un yanından hızla geçtim, askeriyenin ön tarafına doğru gidecekken duyduğum sesle iki askeri atladığımı fark ettim.

"Komutanım, bize bakmadınız..." diyen Jinyoung'un yanına geri döndüm. Derin bir nefes alıp bir süre onları ve hedeflerini izledim.

"Daha küçük bir silah seç Jinyoung. Sen de biraz alçak atış çalış, Dongyoung." dedikten sonra hiçbirine bakmadan yürümeye başladım.

Aniden ne olduğunu bilmiyordum, sadece sinirlenmiştim. Baekhyun'a kızamadığım için şu an kendime kızıyordum. Çünkü adım kadar emindim ki silahı düşüren o değil, başka bir asker olsaydı ona vururdum bile.

Askeriyenin ön tarafına çoktan geçmiş, binanın önünde bir sağa bir sola gidiyordum. Ellerimi saçlarımdan geçirip derin bir nefes aldım.

"Sakin ol, Chanyeol." dedim kendi kendime. "Sadece silah düşürdü. Başkası yapsa ona da sessiz kalırdın." Kendimi ikna etmeye çalışırken gözlerimi devirdim ve sinirle sol taraftaki banka tekme attım. "Siktir Chanyeol ya! Ağzına sıçmam gerekirdi! Çok dikkat çektim!"

Karşı taraftaki askerler sinirli olduğumu anlayıp hemen hazır ola geçmişlerdi ama onları takmadan arkamı döndüm. "Aptal!" Kafama hafifçe vurdum. "Neden hiçbir şey demedin?!"

"Ne oluyor?" Yarbay Junmyeon ve yanındaki Heechul'u görünce anında duruşumu düzeltmiş, asker selamı vermiştim.

"Rahat." Heechul söylediğinde elimi indirdim. "Sorun ne?"

"Bir sıkıntı yok, komutanım!"

"Emin misin?"

"Evet."

"Heechul Yarbay'ını kandırabilirsin ama beni asla," dedi Junmyeon. "Bir ara yanıma uğra."

"Emredersiniz komutanım!" Yanımdan geçip binaya girdiler.

Bu konuyu Junmyeon'a anlatabileceğimi sanmıyordum. Bu yüzden şimdilik Kyungsoo'nun yanına -genellikle dertleşmek için gittiğim tek kişi oydu- gidip biraz konuşmak istedim. Odasına girdiğimde masasının üstündeki sigara paketinden bir dal alıp dudaklarım arasına yerleştirdim.

Ne olduğunu bilmese de, iyi hissetmediğimi anlamış olacak ki bir şey demeden çakmağı uzattı. Sigarayı yakıp cam kenarına gittim ve içime çektiğim dumanı dışarı verdim.

"Sıçtım ben."

"O belli," derken yanıma geldi. "Neyin var?"

"Emin değilim."

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now