24

1.3K 167 640
                                    

Birkaç gün sonra

Byun Baekhyun

Ju Dan Tae'nin pratiğine yetişmek için askeriyenin içinde hızla koşarken duyduğum sesle duraksadım. "Baekhyun."

Sesin geldiği yere dönüp Do Hwan Komutan'ı görünce asker selamı verdim. Elindeki dosyaları bana uzattı. "Bunları Yarbay Heechul'a götürür müsün?"

Yarbayın odası zaten yolumun üstünde olduğu için kabul etmiş ve dosyaları alıp hızla ilerlemiştim. Hoş, odası başka bir binada olsa bile dediğini yapmak zorundaydım, çünkü o bir komutandı.

Heechul'un odasının önüne gelince kapıyı çalıp içeri girmiş ve Do Hwan'ın gönderdiği dosyaları ona uzatmıştım. Saniyelik bir asker selamı verdikten sonra yüzüne bile bakmadan odadan çıkacaktım ki sözleriyle beni durdurdu.

"Olduğun yerde kal."

Ona döndüğümde ciddiyetle konuştu. "Karşında bir yarbay olduğunu unuttun herhalde. Adam akıllı selamla!"

"Özür dilerim komutanım," dedikten sonra başımı saygıyla eğdim. Ardından tekrar dikleşip elimi alnıma götürdüm ve asker selamı verdim. "Fakat siz de yarbaylığınıza yakışır şekilde davranıp suçu olmayan insanları cezadan kurtarmalısınız."

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Komutan Park'ın suçsuz olduğunu bildiğinizi kendiniz söylediniz. Geçen hafta Jongin gelip her şeyi itiraf da etti. Neden hâlâ Chanyeol Komutan'ımı getirmiyorsunuz?"

"Her şey senin bildiğin gibi değil." Yüksek sesle söyledikten sonra oturduğu sandalyeden kalktı ve karşıma geldi. "Chanyeol'ü şu an geri getirirsek hem Jongin hem Sehun ceza alacak ve Chanyeol bunu kabul etmiyor. Eğer öyle yaparsak üçü de ceza almış olacak. Bu daha kötü değil mi?"

"Komutanı geri getirip Sehun ve Jongin'e de sıradan bir uyarı verseniz?" diye daha mantıklı bir düşünce sundum, kendimce.

Ellerini omuzlarıma koyup yüzüme doğru eğildi. "Sinirini anlıyorum Baekhyun ancak askeri kurul dediğimiz bir şey var ve her şey benim istediğim gibi ilerlemiyor. Bana kalsa ben zaten Chanyeol'e ceza vermezdim, ki inanmıyorsan kendisine sorabilirsin, ceza almasın diye ne kadar uğraştığımı."

"Yine de haksız yere gitti ve bu çok kötü!" Kendime hakim olamayıp bağırdığımda ellerini üzerimden çekti ve birkaç adım geriledi.

"Elimden bir şey gelmiyor ama geçen hafta Jongin'i getirip itiraf ettirmeniz iyi oldu. Üsttekilerle konuşup Chanyeol konusunu halletmeye çalışacağım Baekhyun."

"Teşekkür ederim komutanım." dedikten sonra tekrar asker selamı vermiş ve eğitime geç kaldığımı fark ederek bahçeye koşmuştum.

Ju Dan Tae çoktan sıranın önüne geçmiş, gruptakileri azarlamaya başlamıştı. Gözlerimi devirip sıraya geçtiğimde beni hemen yanına çekmiş ve elindeki küçük şişenin içindekini yüzüme dökmüştü.

Su olduğunu düşünüp sakin kalmaya çalışmıştım ama yayılan iğrenç koku ve yanan gözlerimle bunun kolonya tarzı bir şey olduğunu anlamıştım.

İstemsizce bağırıp birkaç adım geriledim, ellerim anında gözlerimi bulmuştu. Yaşaran gözlerimi elimle yellerken diğerleri de su olmadığını anlayıp harekete geçmişlerdi.

Taehyung görebildiğim kadarıyla komutana kafa atmıştı, Sehun yanıma gelip yere bakan yüzümü kaldırmaya çalıştı. Acıyla bağırdığımda gözlerime doğru üfledi.

"Revire gidelim hemen!" Jongin bağırarak kolumdan tuttu ve beni yürütmeye başladı. Gözümün yanması bir zaman sonra ağlamama sebep olmuştu. Gözyaşlarım yanağımdan yavaşça süzülüyordu ama bu benim hassaslığımdan değildi. Tabi ki yüzüme bir şey atıldı diye ağlamazdım ama gözlerim yanmıştı ve kendi kendine sulanmıştı işte.

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now