23

1.4K 147 799
                                    

Byun Baekhyun

Chanyeol'ün karşısında kendimi nasıl hem çok rahat hem de çok savunmasız hissettiğime bir anlam verememiştim. Ona hayranlık besliyordum, ona saygı gösteriyor, ona güveniyordum. Yakınlaşmalarımız beni mutlu ediyordu; saçlarımda dolaşan parmaklarını seviyordum, belimi saran kaslı kollarından etkileniyordum, herkese sinir saçan bakışlarının bana döndüğünde masumlaşması hoşuma gidiyordu.

Az önceki gibi beni etkisiz hale getirecek kadar savunmasız bırakıyordu. İsteğim dışı gerçekleşiyordu. Onun elleri üzerimde olduğu sürece korkusuzca her şeyi yapabilirdim. Yanaklarımı okşadığında çok sıcaklıyordum, elimi tuttuğunda geri gitmeyi düşünüyordum. Çünkü adım atan her zaman oymuş gibi görünüyordu ve ben böyle olmasını istemiyordum.

Herkese ve her şeye karşı cesurken onun yanında küçük bir çocuk gibi görünmek istemiyordum. Binbaşı Park Chanyeol. O uzun boyluydu, fazla kaslıydı, karizmatikti, sadece bir bakışı bile askeriyedeki herkesi susturabilirdi. Olgundu, düşünceleri mantıklıydı ve oldukça çekici bir erkekti. Ben de onun gibi olabilirdim, öyle olmak istiyordum. Çünkü bence o da kendi gibi birini arzulardı, benim gibi sevecen ve tatlı tiplerden hoşlandığını sanmıyordum. Aslında bu yargımı da kırmıştım, çünkü aramızda oluşan ufak bir bağ olduğunu düşünüyordum. Aksi takdirde dakikalar önce neredeyse öpüşecek konumda olmazdık, herhalde.

Bilerek kaçmıştım, şimdi zamanı değildi. Ben psikolojik olarak çok kötüydüm, fiziksel olarak da pek iyi olduğum söylenemezdi. Chanyeol'ün dudaklarını öpmek beni kesinlikle iyileştirirdi fakat bu özel öpücüğün böyle boktan bir zamanda, boktan bir ruh halinde pembe dudaklarıma konmasını istemiyordum.

Onu öpecektim, Chanyeol'ü bir gün kesinlikle öpecektim ama bunu, benim de iyi olduğum ve pasif kalmadığım bir anda yapmak istiyordum! Belki askeriye dışında, güzel bir yerde olurdu, bilmiyordum. Ne zaman ve nasıl olur gerçekten hiç emin değildim ama bir gün mutlaka olacaktı. Binbaşı Park Chanyeol'ün dudaklarına bir gün yapışacaktım, hem de felaket bir şekilde.

Arsız(?) düşüncelerimden ayrılıp ceketimin düğmelerini iliklemeye başladım. Ama bu sırada aklımdan asla çıkmayan dün gece, tekrar Chanyeol hakkında düşünmeme sebep olmuştu.

Chanyeol, bana rahat uyuyabilmem için kendi tişörtlerinden birini vermişti ve modelinden dolayı bana epey büyük olmuştu. Öyle ki kalçama kadar geliyordu.

"Altıma ne giyeyim?" dedim biraz utanarak.

"Altına bir şey giymesen de olur. Yatacağınız nasıl olsa..." dedikten hemen sonra kendi üstünü çıkarıp yatağa girdi.

"Aynı yatakta mı yatacağız komutanım?"

Gözlerini bir süre suratımda gezdirdi. "Evet? Çok istiyorsan yerde de yatabilirsin? Sanki hiç benimle uyumamışsın gibi."

Son dediğiyle şaşkınca ona bakmış ve utançla arkamı dönmüştüm. "Yani, evet ama en azından onlarda altımda sadece boxer yoktu ve sizin de üstünüz giyinikti."

Duyduğum adım sesleriyle arkamı döndüğümde dibime kadar gelmiş ve beni duvarla kendi arasına almıştı. Bileğimden tutup yatağın yanına gitmiş, ona nazaran daha minik olan bedenimi aniden yatağa atmıştı. Kendisi de yanıma uzanıp hemencecik üstünü örtmüştü.

Kod Adı: Bela •chanbaek•Where stories live. Discover now