PUKKA YAYINLARI ARACILIĞIYLA KİTAP OLMUŞTUR. BÖLÜMLER, 3. KİTAP ÇIKANA KADAR WATTPADDE KALMAYA DEVAM EDECEK.
Doğduğu ilk gün yetimhaneye bırakılan Rüzgar, hayatı boyunca bir şeylere ve birilerine bağlanmaktan kaçınan, soğuk bir tiptir. Aynı yetimhan...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Allah Tvd'den razı olsun tüm gif ihtiyacımı karşılıyor 🤲
Ben gördüklerimin şokunu üstümden atana kadar Rüzgar çoktan oturma odasından çıkmıştı. Arkasından aval aval bakmaya devam ederken banyonun kapısının kapandığını ve kilitlendiğini duydum. Çok geçmeden işittiğim su sesiyle kulaklarıma kadar kızarmıştım.
Koltukta öylece oturmaya devam ederken az önce yaşanan her şey zihnimde tekrar ediyor, vücudumu bir ateş basıyordu. Rüzgar, rüyasında beni görmüştü. Adımı sayıklamış, eli bacağımı okşamıştı. Pantolonundaki şişkinliği gördükten sonra rüyası hakkında yorum yapmak zor değildi. Beni, rüyasında o şekilde görmüştü.
Ama hangi şekilde? Mesela ne yapıyorduk? Nasıl yapıyorduk? Deli gibi merak ediyordum. Kafamı geriye atarak koltuğa yaslarken hayal etmeye başladım. Kendi açımdan hiç tecrübem yoktu. Hiçbir erkeğe güvenmezdim, güvensem de büyüdüğüm baskılı ortamda bir erkeğe gülücük atma lüksüm dahi olmazdı. Ancak hepten bilgisiz de değildim.
Çalıştığım kuaförde kadınların saçını boyarken aralarından bazı devamlı müşterilerimiz özel hayatlarını konuşmayı severlerdi. Tüm bu özel hayatın içine cinsel hayatları da giriyordu. İnsanların cinsel hayatlarını dinlemek hoşuma gitmese de bedenim hakkında bazı şeylerin farkında olmamı sağladıkları için onları dikkatle dinlerdim.
Dinlediklerimden hatırladığım kadarıyla Rüzgar'ın gördüğü rüyanın içeriğini düşünmeye başladım. Sadece birkaç saniye sonra midem tuhaf bir hisle havalanmış, yerimde huzursuzca kıpırdanmıştım. O rüyayı öğrenmek zorundaydım. Madem beni rüyasında görüyordu, bana içeriğini anlatmalıydı.
Su sesinin kesildiğini duyduğum anda yerimden fırlayarak banyonun kapısına gittim. Çok geçmeden Rüzgar, kapıyı açmıştı. Üstünde sadece bornozu vardı, elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu ve yüzü hafiften kızarmıştı.
Bir adım atacağı sırada beni fark ederek irkildi. "Meltem?" diyerek adımı fısıldadı şaşkınca. Neye bu kadar şaşırıyordu? Rüyasında beni görmüştü. Banyonun önünde görmesi bu kadar şok edici miydi?
"Rüyanda beni gördün." dedim pat diye. Adem elması, ağırca hareket etti. Koyu kahvelerindeki bakışlar değişirken oraya ustalıkla bir duvar çekmişti.
"Olabilir."
"Ne gördün? Nasıl gördün?" diye sordum bir çırpıda. Elbette nasıl gördüğüne dair tahminlerim vardı, özellikle pantolonundaki şişkinliği gördükten sonra fikir yürütmek zor değildi ama ondan duymak istiyordum.
Rüzgar, bakışlarını benden kaçırarak "Hatırlamıyorum," dedi. Kaşlarımı kaldırarak yüzüne baktım, gözleri bende olmadığı için sorgular ifademi görmemişti. Elini omzuma koyarak beni yana doğru çekti ve odasına doğru ilerlemeye başladı. Hızlı birkaç adımda önünü kesip sırtımı odasının kapısına yasladım.
