24- İlgiye Aç İki Çocuk

146K 8.8K 7.7K
                                    

Medya geçen bölüm scbrusın ne olduğunu soranlar için. ♥

Pera - Sevemezsin

Instagramda Rüzgar'a soru cevap yaptık, ben çok eğlendim soruları cevaplarken. Öne çıkanlarıma ekledim. Girip bakmak isterseniz hesabımın adı fesatpirinc.

Rüzgar, ağrıyan başını sıvazlayarak önündeki notun sayfasını çevirdi. Diş hekimliği 4. sınıf öğrencisiydi, seneye mezun olacaktı. Bir yandan stajlar devam ederken bir yandan da gelecek olan vize haftasına hazırlanmak için oda arkadaşı Can'la kütüphaneye gelmişlerdi.

Fazla yakın olduğu biri değildi ama Can'ın iyi biri olduğunu biliyordu. Yine de yakınlık kuramıyordu, elinde değildi. İnsanlarla bağ kurmak korkutucuydu. Ve son seferde başına gelenlerin ardından Rüzgar için birileriyle yakın olmak hiç kolay değildi.

Aklına Meltem'in gelişiyle dikkati bir anlığına dağıldı. Şu an neredeydi? Ne yapıyordu? Yetimhaneye en son bir hafta önce uğramıştı, yıllardır ara ara gidip duruyordu ve değişen hiçbir şey yoktu. Meltem'den hâlâ hiçbir haber yoktu. Sanki yer yarılmıştı da içine girmişti. Ailesiyle mutlu muydu?

Öyle olmalıydı. Rüzgar, öyle olmasını umut ediyordu. O kadar mutluydu ki Rüzgar'ı unutmuştu. Yine de bunca sene hiçbir haber vermemesi genç adamın yüreğine dokunuyordu. Ama ona kızabilir miydi? Aile kavramının ne demek olduğunu bilmiyordu nihayetinde. Belki onun da ailesi Rüzgar için geri dönse, o da...

Hayır. Bunu düşünmenin bir anlamı yoktu. Ailesi onun için geri dönmemişti. Dönmeyecekti. Onu doğduğu gün yetimhanenin kapısına bırakmışlardı. Bir ismi dahi yoktu Rüzgar'ın. Görevliler koymuştu ismini. Sanki kimseye ait olmadığını vurgular gibi, soyadı da uydurmaydı.

Rüzgar Ataoğlu, gerçek değildi. Olduğu kişiydi ama gerçek değildi.

Dağılan dikkatini toparlamak için gözlerini kırpıştırdı, uzun süredir ara vermeden çalıştığı için ağrıyan başı şiddetlenirken pes ederek sandalyesini geriye ittirdi. Birkaç dakika dışarıda hava almak ona iyi gelecekti. Sonradan yine ders başına dönebilirdi.

Kütüphanenin çıkışında Can'la karşılaştı, birkaç dakika önce kız arkadaşıyla telefonda konuşmak için çıkmıştı. Rüzgar'ı görünce "Mola mı veriyorsun?" diye sordu. Rüzgar, başını salladı. "Nihayet be oğlum, hiç oturduğun yerden kalmayacaksın sanmıştım. Nasıl kafan alıyor?"

"Alıyor bir şekilde," dedi Rüzgar geçiştirircesine. Can'ın yanından geçerek dışarıya çıktı. Temiz hava yüzüne çarptığında içine derin bir nefes çekmişti. Köşede sigara molasına çıkan gençler vardı. Rüzgar, hayatında hiç sigara kullanmamıştı. Kimi zaman ikram edildiği olmuştu ama istememişti.

Her şeyin sebebi olduğu gibi, bunun sebebi de Meltem'di.

Onun küçük suratı gözlerinin önüne geldiğinde Rüzgar, gülümsedi. Yetimhane müdürü odasında sık sık sigara içerdi. Meltem de sık sık yaramazlık yaptığından, sürekli uyarı almak için müdürün odasına giderdi. O odaya girerken hep nefesini tutardı, sigaranın kokusunu almak istemezdi ve müdürün azarlamalarını nefessiz bir şekilde, kafasını hızlı hızlı sallayarak dinlerdi.

Nihayet çıktığında nefesini tutmaktan yüzü kıpkırmızı olurdu. Derin bir nefes alarak "Oh be!" derdi. Sigaranın kokusundan ciddi ciddi nefret ederdi. Kafasını kaldırıp Rüzgar'a bakar, "Sen sakın o şeyi içme Rüzgar," diye tembihlerdi. "Çok çirkin kokuyor. Öyle kokarsan sana sarılmam."

KUTLU OLSUN (Kitap Oldu)Where stories live. Discover now