Bölüm 1.2

328 64 55
                                    

Bölüm 1-Part 2

Başlamadan önce yazarın ufak bir notu var! :)

Hikayeyi beğendiyseniz mutlaka ileriki bölümlere şans verin, pişman olmayacaksınız. Beğendiyseniz şayet benim için de bir oy bırakırsanız çok mutlu olurum :)) Keyifli okumalar. (Oylara elimden geldiğince geri dönmeye çalışıyorum.)

Devamı

...

-Sana zarar vermeyeceğim! Psikiyatri servisinden falan da kaçmadım! Sadece bir yanlışlık var, derken dudaklarını ısırdı. "Sen, Uçmag'dan mısın?"

-Ne?

-O zaman Tamag'dansın?

-Turist misiniz?

Söylediği şeyler tanıdık gelse de, ne anlama geldiklerini hatırlamıyordum. Başka bir ülkenin şehirleri miydi yoksa bahsettikleri? Bilmediğim bir ilçe falan mıydı?

-Beni görememen lazım, dedi kolyesini avucunda sıktı ve hızlıca koluma saldırdı, bileğimden yakaladı.

-Ne yapı..., derken bir ışık huzmesinin içine çekildiğimizi fark ettim. Gözlerimi alan ışık yüzünden gözlerimi kapattım ve kolumu kendime çekmeye çalıştım. Kolumu acıtmıyordu ama kurtaramayacağım kadar da güçlü bir şekilde tutuyordu. Kulağıma gelen kuş sesiyle birlikte gözümü açtım ve kolumu tekrar çektim, bu kez kolumu bırakmıştı. Etrafıma bakındım, hastanede değildim. Bir ormanın ortasındaydım. Bu gerçek olamazdı. Sağ tarafımda kocaman gövdesinde kocaman bir kovuğu olan bir kayın ağacı vardı. Bir sorun vardı, ben hastaneden ormana ışınlanmış olamazdım.

-Biraz daha nefesini tutarsan ciğerlerin iflas edecek, dediğinde gerçekten nefesimi tuttuğumu fark ettim. Nefesimi bıraktım ve kendime gelmek için nefes almaya çalıştım, ciğerlerimin yandığını hissettim. Öksürmeye başladım. Yere çöktüm. Nereden geldiğini bilmediğim öksürük gitmiyordu. Kadının konuştuğunu görsem de ne dediğini duymuyordum. Kulaklarım uğulduyordu. Beynim patlayacak gibi hissediyordum. Başım fena halde dönmeye başlamıştı. Kusacaktım galiba. Başımı önüme eğdim, gözlerimi sıkıca yumdum. Rüya görüyor olmalıydım. Hep böyle garip rüyalar görürdüm zaten. Bunların hiçbiri gerçek değildi. Birazdan uyanacaktım. Uyanmalıydım. Lütfen. Tanrı'm lütfen uyanayım.

Kendime gelmek için tekrar nefes almaya çalıştım. Köprücük kemiğimin üzerinde bir bölgenin yandığını hissediyordum. Elimle yavaşça yanan yeri ovaladım. Yanma hafifledi. Kulağımdaki uğultununun hafiflediğini hissettim. Uyanıyor olmalıydım. Gözlerimi hafifçe açtım, yatağımın sağ tarafından bulunan pencereyle karşılaşmayı beklerken deli kadınla karşılaşmıştım. Bu kez dediklerini duyuyordum. İki kadının sesi vardı. Aralarında konuşuyorlardı. Kısık sesle konuştukları için ne dediklerini anlamıyordum. Yeşil giyimli kadının sesi bana doğru seslendiğinde ne dediğini anlayabilmiştim:

-Birazdan havaya alışacaksın. İlk kez böyle seyahat ediyor olmalısın. Alışmak kolay değildir. Ayrıca kaç kere söyleyeceğim, ben deli değilim!

Nefesim ciğerlerime ulaştıkça ciğerlerim yanıyordu. Hastanede beni sakinleştirici veripuyutmuş olabilirler miydi? Belki de Doğa'nın doğumu için çok stres yapmıştım.Belki de bayıldım. Sonuçta hastaneye nasıl ulaştığımı hatırlamıyordum.Kulaklarımdaki uğultu tekrar artmaya başlamıştı. Bir şeyler söylediklerini görsem de ne dediklerini duyamıyordum. Görüntüler bulanıklaşmaya başladığında ciğerlerimdeki yanmanın kesildiğini hissettim, elimle destek almaya çalışsam da gözümün kararmasıyla birlikte dünya da dönmeye başlamıştı sanki. Gerisi karanlıktı.

Bölümü beğendiyseniz yıldıza şöyle ufak bir dokunabilirsiniz ;) :)

UÇMAKWhere stories live. Discover now