UÇMAK

Bölüm 7.2

Lütfen fikirlerinizi yorumlarda belirtin, çok merak ediyorumm :)

Düzenli okurlarım için düzenli olarak bölüm atacağım.

Ama okuyanlardan rica ediyorum oy kullanmayı ve yorum yapmayı unutmayın! Oylar ve yorumlar benim için okunduğunu anlatan ve devam etme hevesi veren tek yol :)

BÖLÜM 7-PART 2

Ulu Kayın'a doğru yürüdü ve kapıyı açtı. Kapıdan geçmem için bana yol verdi ve arkamdan o da geçti. Uçmag'a girdiğimizde o soğuk hava yerini ılık melteme bırakınca içimi bir huzur kaplamıştı. İlk kez buraya ait olmayı istediğime karar vermiştim. Ben burada kalmak istiyordum, sanki yıllardır bir parçası eksik olan ruhum burada tamamlanmıştı. Kendimi bütün gibi hissediyordum.

Barlas koluma elini koyunca düşüncelerimden sıyrılmıştım:

-Biraz uzak ama buna değecek, derken gülümsüyordu. Heyecanına karşılık tebessüm etmekten kendimi alamadım. Yüzüm kolayca gülümseyebilse de içimde kopan fırtınalar için ne yapabileceğimi bilmiyordum.

Benim tebessümümü görünce gülüşü daha da genişlemişti. Önümden yürümeye başladı. Ben de onu takip ettim. Kendimi tutamadım ve yine yeraltı ile ilgili konuşmaya başladım:

-Eğer o ihtimal doğruysa ben...

"O iğrenç kadın ile kardeş mi oluyorum?" Birinin duymasından korkarak cümleyi zihnimde tamamlamıştım. Zihnimde beni duyduğunu biliyordum.

-Evet ve adı Kiştey, dedi zihninde söylemeye gerek duymadan.

-Ondan hiç hoşlanmadım, dedim dudaklarımı büzerek. Öyle iğrenç biriyle kardeş olma fikri bile midemin burkulmasına neden olmuştu.

Durdu, bana doğru yaklaştı. İki elini omuzlarıma koydu, gözlerimin içine bakarak konuşmaya başladı:

-Oraya gitmeyeceksin. Ait olsan bile. Bu düşünceyi aklından çıkar. Bir yol bulacağız.

Kaşlarını kaldırarak bir cevap bekledi. Başımı sallayarak cevap verdim.

-Ayrıca, Kiştey çok eğlenceli bir Tanrıçadır. Sadece sen onu tanımadığın için öyle düşünüyorsun, derken yürümeye devam etti.

Eğlenceli mi? Tabi dünyalar farklı olunca kelimelere yüklenen anlamlar da farklı olabiliyordu. Bana kalırsa sarkıntının tekiydi. Barlas'ın neredeyse içine düşecekti.

-Onunla geçmişte yaşadığınız bir şeyler mi var? Yani seninle çok samimi görünüyordu.

Söylediklerimi yanlış anlama ihtimali aklıma gelince telaşla tekrar konuşmaya başladım:

-Yani bu durum Akşin'i bayağı kızdırdı da ben de merak ettim.

Aferin sana Deren. Çok güzel toparladın, bravo!

-Kiştey, Erlik Han'ın en güzel kızıdır. Aynı zamanda bir zina tanrıçası kendisi. Görevi baştan çıkarıcı ve şehvetli olmak. Bu şekilde yeryüzündeki ruhları kötülüğe çekerek yeraltına kazandırıyor. Aynı zamanda eğlenmeyi de sevdiği için zaman zaman savaşçıları da baştan çıkarmaya çalışır.

-Neden ki?

-Çünkü bir insanın aksine savaşçılar daha güçlü, daha fit ve daha dayanıklıdır. Daha zor yorulurlar. Tabi bu özellikler de Kiştey'in işine geliyor.

Pis pis gülerek anlattığı şeylerle ne kast ettiğini çok iyi anlamıştım ve bu bende istemsizce bir utanma hissi doğurmuştu. Refleks olarak elimle boynumu sıvazlamaya başlamıştım.