Channie Says Special

23. Bölüm "Yeni Renkler"

Pekala... Yeni bir güne uyanmanın verdiği keyif hiçbir şeyde yoktu. Uyanırdım, kimi zaman gülümseyerek; kimi zamansa uykusuzluktan perişan halde kalkar duş alır ve kimseyle konuşmadan tek başıma buzdolabından çıkardığım bir kaç lokma yemeği atıştırıp okula giderdim.

Şu hayatıma sonradan katılıp, geçen yılki hamster ödevimin isim babası olan arkadaşım gittiğinden beri yani. Gerçi o yokken de bunu yapardım.O sadece reklam arasıydı hayatımda. Şimdi yine eski Sehun'dum.

Ama başta söylediğim o keyifli uyanma olayını bugün layıkıyla yaşayamamıştım çünkü bu yeni güne uyanmak istemiyordum pek.Finallerin bittiği gün. Kısacası tatilimi ortasından bölen saçma ve bir türlü yeterince iyi olamadığım sınavın birini daha verip mutlu mutlu hayatıma devam edecektim. Ama iyiydim sınav gerçeği dışında. Onu düşünmezsek gayet mutlu uyanmış bile sayılabilirdim.

Yatağımdan benimle birlikte kalkan fizyoloji notlarımı elimin tersiyle itip kalktım ve yorgun argın duş gibi işleri halledip bir şeyler atıştırdıktan sonra odama dönüp bir kaç dakika önce gelmiş mesajı açtım.

"Finallerinin bitişini kutlamaya ne dersin? İki gecedir ihmal ediliyordum ve bugün bir son verebiliriz. Bence kutlamaya değer."

9.04

Gönderen:Hanna

Son kız arkadaşım, son sınıflardan Lee Han Na. Geçen yıl Jongin gittikten bir hafta sonra bölümden arkadaşlarla gittiğimiz barda şans eseri tanışmıştık. Daha doğrusu o beni bulmuştu. Ve o serbest ilişki bu yıla kadar sürdürmüştü kendini. Çünkü kız benim gibiydi. Sadece eğlenmeye bakan tiplerden. Tehlikeli kızlar kategorisine girmiyordu yani.

İlk tanıştığımız yıl sanırım sadece ilk evime geldiğinde bir kez, bu yılsa sayamayacağım kadar çok kez birlikte olmuştuk. Son zamanlarda bazen sevgiliymişiz hissine kapıldığını hissettiğim şeyler yaşadığımız için uzun sürdürmenin hata olduğunu düşünmeye başlasam bile devam ediyordum. Sonunda kendiliğinden bitecekti bir yerde zaten. Daha önce de bir kaç yıl ara ara devam ettirdiğim ilişkilerim olmuş ve hepsi eninde sonunda kopmuştu.Şimdi o kızların çoğuyla sadece ara sıra karşılaştığımızda sohbet ediyorduk.

Her neyse.Her ne kadar uzun zamandır tanışıyor olsak bile, Hanna da son zamanlarda takıldığım diğer kızlar kadar geçiciydi yani akşam şu lanet finallerin bitişini kutlamamızda bir sorun yoktu.

Afroditleyse durumumuz biraz daha karışık bir sürece girmişti. O şu an çoktan okulu bitirmiş olduğu için ciddi ilişkiler arıyor gibiydi ve ben ona o istediği şeyi veremezdim. Garip ama onunla hiç birlikte olmamıştık. Çünkü başta kabul etmek istememiş olsam bile Afrodit o tehlikeli kızlardandı. Duygu yoksa başka şeyler de yok diyenlerden.

Ki ona istediği güveni vermeye yetecek bir kaç söz söylediğim anda baştan beri istediğim şeye kavuşacağımı biliyordum. Ama yapmamıştım. Çünkü o kız ilk zamanlarda olduğundan farklıydı artık benim için. Bir çeşit av değil, arada sırada Jongin'in ne halt ettiğini öğrenmem için bir vasıtaydı.

Gittiği günden beri, yani yaklaşık 8-9 aydır o herifle sadece bir kaç kez karşılaşmıştım okulda. Bir keresinde Afrodit'in yanına gittiğimde o da vardı. Ve benim geldiğimi gördüğünde arkadaşlarına veda edip kahvesini almış ve çıkıp gitmişti kafeteryadan. Tabii o zamanlar evi terk etmesinin üstünden bir kaç ay geçmişti sadece. Yani henüz olay taze sayılırdı.

Okuldaki diğer karşılaşmalarımız kampüste basit şekillerde oldu. Ben kendi arkadaşlarımlaydım, o da kendininkilerle. Sadece kısa göz temasları halindeydi. Ve tüm o temaslar Jongin tarafından sona erdiriliyordu ben bakmaya devam ederken. Sanki beni görmeye tahammül edemiyor gibi. Ya da benden nefret ediyor gibi.