2. Bölüm "Başlangıç"

5.9K 497 129
                                    

"Dostum sanırım bir kaç gün kalma olayını fazla ciddiye almışsın."



Eve gelip gördüğüm manzara karşısında söylediğim ikinci şeydi. Karşımda gözümün alabildiği kadarıyla en azından 6 ya da 7 valiz ve etrafında ütüden ses sistemine kadar bir sürü elektronik eşya duruyordu. Kapıdan girişte gözüm bu kadarını alıyorsa sol tarafa bakmaya korkarak sadece Jongin'le göz göze gelmeyi seçmiştim.

"Bunları nereye koyacağız?!" Ben dehşetle yüzüne bakarken Jongin dümdüz bir ifadeyle konuşmaya başladı sıradan bir şeyle karşı karşıyaymışım gibi.

"Buraya yerleştiğim filan yok. Giderken eşyalarımı da götüreceğim." Üzgün bir ifadeyle, bakışlarından çocuğu gibi sevdiğini anladığım eşyalarına göz attı.

"Hadi ama, bir kaç gün sonra hepimiz gideceğiz burdan." Aynı üzgün gözler bana çevrilmişti bu kez.

"Onları göremeyeceğin bir yere kaldırırım." Valizlerden birinin üstünden siyah ütüyü aldı eline okşayarak. Sonra kedi yavrusuna sarılır gibi şefkatle bana bakmıştı.

"Bu güzelliğe çok para verdim."



"Pekala, pekala."

İki gün evimin biraz karışık olmasını sorun etmeyebilirdim. Umursamazca geçiştirip koltuğuma uzanmak için sol tarafa yürümeye başladım. Ama az önce oraya bakmaktan neden korktuğum meselesini unutmuş olacaktım ki yarı açık gözlerim kocaman olmuştu koltuğuma benim yerime oturmuş o battal boy lcd tv'yi gördüğümde.

"TANRIM BU NE?"

"O televizyon-"

"Gerçek olamaz bu!" Arkamı döndüm hışımla. "Gerçek olamazsınız."

"Getiren adamlara dedim ama koyacak başka yer yoktu. Sen gelince uygun bir yere kaldırırız diye düşündüm."

Hala aynı duygu yüklü bakışlar.

"Ne iyi düşünmüşsün..." Evimdeki kaosu incelerken tekrarlamıştım sessizce. "Ne iyi düşünmüşsün dostum."

Biraz durup ellerimi iki yana açarak Jongin'e baktım.

"Ama bunları kaldırmak için tuvalet dışında boş odam yok."

"Yatak odası?" Sevecenlikle gülümseyip başını yana eğmişti eşya yığınının ortasından bana bakarken.

Teklifi karşısında kısa bir kahkaha atıp sırıtarak masum masum bakan yüzüne çevirdim gözlerimi sen ciddi misin der gibi.



"Yok artık."





Ciddi olduğunu bir kaç dakika sonra kendimi televizyonun bir ucundan tutmuş yatak odasına taşımaya çalışırken bulduğumda anlamıştım.

"Dikkat et ayağına düşecek."

"Bi şey olmaz." Göz devirip adımlarımı hızlandırdım. Ayağımda ev terliklerimle yatak odasına doğru penguen adımları atıp salonumdaki eşyaları ortadan kaldırmaya çalışıyordum.

"Bekle kapıyı açayım." Jongin tek ayak üstünde kapıya yaslanıp bir eliyle televizyonu düşürmemeye çalışırken diğeriyle kolu çevirdiğinde ve nihayet içeri girebilmiştik.

Dolabın önüne geldiğimizde uygun bir yer olmadığı için nefes nefese öneride bulunmuştum.

"Yatağın altına koysak?"

Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now