Orpheus II

4.6K 445 92
                                    

Not: Satır arası yorumlarını seviyorum. Siz de sevin. Beraber sevelim!..

-

"...Orpheus'un ölüm sebebi ise birçok kaynakta farklı yorumlanmıştır. Eurydike'nin anısına sadık kaldığı için kadınlar tarafından öldürüldüğünün yanı sıra bazı masallarda Orpheus'un, Eurydike'den sonra kadınlarla hiçbir ilişkide bulunmak istemediği, bu yüzden çevresini yaşıtı erkeklerle doldurduğu ve eşcinselliği çağrıştırdığı söylenir."

Boş kağıdı düşünceli gözlerle karalarken aslında çalışmak için doğru bir anda olmadığımı biliyordum. Kütüphanenin apayrı yerlerinden zorlukla bulduğum dört farklı kitabı teker teker incelemiş ve yalnızca yarım sayfa yazı dökebilmiştim ortaya. Ki bu yazdıklarımın da çöpten farksız olduğunu bildiğimden, dakikalardır kağıdın kenarını çizgilerle süsleyip anlamsız şekiller çiziyordum. Cheol Jung'un son ders bitiminde Orpheus hakkında onu yeterince tatmin edemediğim için hazırlamamı istediği çalışmalara ara vermiştim çoktan.

Kağıda ortalanarak yazılmış o yarım sayfa yazı ve kenarlarda şekiller... Tam eve dönmek üzere toparlanacağım sırada kağıdı çöpe atsam mı diye düşünürken son göz atışımda fark ettiğim şekiller... Kenarlarından, bir süredir yan yana durduğunda bana en anlamlı şey oluyorlarmış gibi gelen beş harfi bulunduran anlamsız şekiller...

'S..."

Kütüphaneye ait kitaplar dışında her şeyi toplayıp çantama tıkmış ama sadece o 'çöp' kağıdı elimden bırakamadan çıkışa ilerlemeye başlamıştım.

"E..."

İlerde gördüğüm çöpe kaç adımda giderim diye küçük bir hesap yaptım. Adımlarımı biraz daha küçültüp hızımı düşürdüm ve devam ettim sanatıma bakmaya.

"Hun..."

Siyah tükenmez kalemle yazılmış, bazen anlamlandıramadığım derecede aptal oluşumu simgeleyen çocuksu motiflerime baktım. Tanrım... Gülümsüyordum ama neye olduğunu bilmeden. 'Bunu yapacak kadar ne geldi başıma' sorularıma mı, yoksa yine aklıma düşen, bana bunu yaptırana mı?..

Kütüphaneye ayrılmış bölümün cam kapısına geldiğimde son kez gülümseyip kenarda beni bekleyen çöpe attım eserimi ikiye katlayarak. Koridora çıktığımda yine içime garip bir heyecan dolmuştu.

"Hey, Jong!"

Ve karşıdan bana doğru gelen arkadaşların sesiyle o heyecanlı moda giremeden yürümeye devam etmiştim.

"Kafeye gidiyorduk." Yanında Jaemin'le ters yöne doğru giden Jerry yürüyüşünü kesmeden bana seslenmişti. "İşin tamamsa acele et."

"Bugün havamda değilim." Gülümseyip aynı hizzaya geldiğimizde bir kaç saniyeliğine durdum. "Niye olduğunu tahmin edersin."

"Ah Orpheus!" Jerry yalandan kederli bir ifade takınıp benimle göz temasını kestikten sonra ellerini iki yana açmış ve "Jongin'i geri ver bize!.." diyerek yürümeye devam etmişti.

O gözden kaybolurken Jaemin'e bakışlarımla veda edip gülerek yoluma devam ettim. Son zamanlarda ihmal edildikleri için sitemli olan arkadaşlarım bu konuda haksız değillerdi aslında. İstemeden sürekli ekiyordum. Ama benim suçum değildi. Suçlu on beş adım geride kapıdan girince soldaki metal çöp kutusunda duruyordu.

Binadan çıkmaya yakın, gelen aramayla telefonumu cebimden çıkarıp arayan isme baktım ve hızımı kesmeden sessize alıp devam ettim otoparka yürümeye. Telefonumda isminin hala kayıtlı olmasının tek nedeni numaradan kim olduğunu çıkaramayıp açma ihtimalimdi.

Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now