37. Bölüm "Myulchi"

1.4K 192 113
                                    

Telefonu kapatıp hızla ayağa kalktım.

"Plan 1'i uyguluyoruz."

"Bizim Plan 1'imiz yok!"

Jongin etrafta kendine ait Myulchi dışında bir şey olup olmadığına bakınarak yanıma geldi.

"Neyse işte! Yatak odasına gir yine. Müzik aç, tekrara al, senin sesini duymasın."

En sonunda ortada kimliğini ifşa edecek bir şey olmadığına ikna olmuş ve bakışlarını bıkkınca bana çevirip yatak odasına ilerlemişti. "Gelince al onu da dışarı çıkın. Kendimi metres gibi hissediyorum!"

Arkasından iteleyip ben de yeniden zile basan dostuma kapıyı açmak için o yöne ilerlemiştim. "Ses çıkarma!"

Yatak odasının kapısı içerden kapandığında ve klasik müzik sesini duyduğumda üstümü başımı düzeltip aldığım derin nefesi geri verdiğim gibi açmıştım kapıyı.

Chanyeol, işten çıkıp geldiğini belli eden spor şık takım elbisesi, içindeki pahalı tişörtü, dağınık kumral saçları, elindeki telefonu ve özetle tüm asaletiyle karşımdaydı.

"Myulchi-ya!!"

Daha beni görmeden onu karşılamak için üstüne atlayan köpeğe kollarını kocaman açmış ve sırıtmaya başlamıştı. Köpeğiyle tango yapar gibi iki ayak üstünde salonun ortasına kadar gelip yere eğildi ve epey uzun bir selamlaşma faslını geride bıraktı.

"Nasılsın Myulchi? Görmeyeli kilo almışsın, Sehun sana iyi bakıyor mu?"

Köpeğin havlamasıyla Chanyeol kenardan bulduğu kitabı bana fırlatmıştı. Masum masum ayakta onları izlerken kaburgama yediğim şeyin sebebini sorar gibi baktım. "Ne var?!"

"Ona iyi bakmamışsın."

Çemkirerek, "Bunu o mu söyledi?" derken kanapeme ilerledim. Oturmak için önce masanın üstünden bir peçete alıp Myulchi'nin salyalarını silmem gerekmişti. "Chanyeol, çok iyi anlaşıyorsunuz, baksana dilini çözmüşsün, onu sizin eve götürsene."

Yatak odasından bir ses çıkmasından korkarak o yöne bakıyordum. Oturup sehpadan bir elma kaptım ve koca bir ısırık aldım. Çiğnerken homurdanmıştım. "Zengin bi aileye evlatlık verildiği için sevinecektir."

Kendisine doğru soluyan sevgi yumağını çekiştirerek sevmeyi bırakmış ve ayağa kalkıp söylenerek yanıma gelmişti.

"Köpek sahipleneceğiz. Yani Baekhyun çok istiyor..." Gürültüyle kendini kanepeye atmadan önce elmalardan birini de o almıştı. "Ben de istiyorum ama biliyorsun ki bizim evde misafir gibiyiz. Baekhyun çoğunlukla ailesiyle kalıyor ve bir köpek şu an için çok zor. Daha sonra sürpriz yapmayı planlıyorum... Ama şimdi değil. Önce ailelerle konuşup bizden bahsetmemiz ve sonra yerleşik düzene geçmemiz gerekiyor."

"Evet... Çok doğru." Az önce Baekhyun'la yaptığım telefon görüşmesinden kalan gülme yeniden açığa çıkmasın diye lafı fazla uzatamamıştım. Chanyeol'e bir şey belli edersem Baekhyun beni harcardı.

"Eee? Sizinkiler ne zaman öğreniyor?"

Sesimdeki lanet gülme tonunu ayarlayamamıştım. Neyse ki Chanyeol bu halime alışık olduğu için altında bir ima sezmiş gibi görünmüyordu.

"Babamla konuşmam gerekiyor. Zaten beni az çok tanıyor, ya da şüpheleniyor olsa da açık açık Baekhyun'dan bahsetmem lazım. Onu da bugünlerde yapacağım. Baekhyun da söyleyecek."

Gülmemek için gergin ve donuk kalmış dudaklarım titrerken anladığımı belirtmek için kafa salladım.

"Senin neyin var?"

Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now