5. Bölüm "Anlaşma ?"

6.1K 458 217
                                    

Jungkook (BTS) - Lost Stars



--



"Neden güldüğünü sorabilir miyim?"



Caddede taksi bulmak için yürürken sanki olay benimle ilgiliymiş gibi morali bozuk olan benken yanımda sırıtıp duran Jongin'di.

"Haksızlık kelimesi bir şey çağrıştırıyor mu sana? Hani yanında biri haksızlığa uğrar ve sen her ne kadar umursamaz biri olsan da ani bi çıkış yapabilirsin. Çünkü benzer şeyler yaşamışsındır mesela."



Karşıdan hızla yürüyen insanlara çarpmamaya çalışırken bir yandan kendimi açıklıyordum. "Bence bu çok doğaldı."



"O benzer şey-" Elinin tersiyle ağzını kapatırken gülmeye ara veremiyor, hatta ara ara krize giriyordu. "O ödev meselesi beni çok duygulandırdı. Gerçekten." Ciddiyetle bitirdiği cümlenin ardından yeniden gülmeye başladığında ben de karşıdan gelen taksiyi durdurmak için el sallıyordum.



"Paranı aldın işte sayemde. Gülmek yerine teşekkür et."



Kısa bir an yüzündeki sırıtmayı gülümsemeyle değiştirip elini omzuma attı yürürken. "Teşekkürler dostum." Bu kez samimi görünüyordu ifadesi. "Gülmemi yanlış anlamadın umarım. Yani sadece şaşırdım. Dışarıdan göründüğünden daha duyarlısın."



Önümüzde duran taksinin kapısını açıp oturdum vakit kaybetmeden. "Dışardan duyarsız görünüyorum öyle mi?"



Jongin de diğer kapıdan girip cevap vermişti hızlıca. "Öyle demedim, yani daha şeydin... Böyle, okulda mesela..."



Jongin düşünürken ben şoföre adresi vermiştim bile.

"Şöyle ki... Kimsenin işine burnunu sokmayacak birine benziyordun. Hani öyle tipler olur ya. Rahatı yerindeyse kimse için kılını kıpırdatmaz."



Araba hareket ettiğinde ben Jongin'i dinliyordum hala.



"Ama yanlış anlama. Seninle fazla sohbetimiz yoktu yanılmış olmam doğal. Ama tanıdıkça içinden halk kahramanı çıkıyor."



"Ön yargılarından kurtulmana sevindim dostum. Ama hala seni kurtarmış sayılmam yani iş aramaya devam et."





Konuyu mu değiştirmeye çalışıyordum? Önyargı sandığı şey bendim aslında. En yakınındakiler dışında kimse için kılını kıpırdatmayacak o tiplerdendim. Ama Jongin'in acıklı hikayesi etkilemişti beni sanırım. Arada istisnalar olabilirdi. Her neyse yine de emin olduğum tek şey şuydu ki: Jongin'in yerinde kim olsa aynı şeyi yapardım.



Eve ulaştığımızda geçirdiğimiz aksiyon dolu akşamın ardından sıcak bir duş beni kendime getirmeliydi. Biraz da atıştırmalık ve televizyon programlarıyla deşarj olmak için sabırsızlanıyordum Öyle olmuştu da. İkimiz de sırayla duş alıp üstümüzü değiştirdik.

Salonun diğer yanında kitaplığın önünde duran renkli minderleri de alıp kanepenin önüne, yere yerleştirdiğimde Jongin'le yorgunluğumuzu atmak için geniş ve keyif dolu iki kişilik yer ayarlanmıştı salonda. Elimizde de az önce bizi kapıda karşılayan Bayan Jung'un elimize tutuşturduğu sütlü tatlılar vardı. Mutluyduk kısacası. Televizyon izlerken olayın etkisini çoktan geride bırakmış ve gülmeye başlamıştık.



"Sehun senin neden evcil bi hayvanın yok?" Jongin izlediğimiz programdaki çekirdek ailenin Mimi adlı süs köpeği gördüğünde merakla yüzünü bana çevirdi. "Evde kalıyorsun, bölümün de malum... Senin yerinde olsam yanıma bi arkadaş alırdım."

Channie Says SpecialUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum