9. Bölüm "Bi Sorun Var, Ama Ne?"

4.2K 446 118
                                    


Güzel bir sabaha uyanmış gibi sakince gözlerimi araladım. Ama uyandığım yer yatağım yerine salondaki kanepeydi. Tabii ben burdaysam Jongin nerde diye sormuştum kendi kendime. Ve dün gece aklıma geldiğinde boşverdim. Hala dışarıda olmalıydı.

Kanepede soluma döndüğümde yere dizilmiş renkli minderler üstünde birini görmüş ve az önceki tahminimin hatalı olduğumu fark etmiştim.

Tek kolunu başının altına kıvırıp yastık olarak kullanırken diğerini karnının üstüne koymuştu. Saçları dağılmış ve yüzü asık gibiydi uyurken. İlk kez uyurkenki yüzünü izliyordum. Dudakları kapalı ve birbirine bastırılmış, hafif u sesi çıkarır gibi dolgundu. Ve canımı sıkan şeyse, gözleri kapalıyken bile nasıl böyle güzel görünebiliyordu? Yani kendimi uyurken görme şansım olsa elbette fikrim değişirdi ama sanırım o ana kadar gördüğüm en iyi yüzlerden biri olarak kalacaktı.

Üstünde bir şey örtülü değildi çünkü ona verdiğim battaniye benim üstümdeydi şu an, gece üstümde bir şey olmadan uyuyakalmış olmama rağmen. Başka bir detay, buz mavisi gömleğinin sadece alttan iki düğmesi kapalıydı. Ve dünkü kot pantolonuyla uyuyordu.

"Dün gece çok mu yoruldun Jongin-sshi?" Kanepedeki yüzümü ona çevirmiş mırıldanıyordum. Sonra elimi uzatıp eline dokundum uyandırmamaya çalışarak.



"Buz gibi olmuşsun."



Bana örttüğü battaniyeyi kaldırıp üstüne attım. Büyük bir kısmını kapatmıştı en azından.



"Bir dahaki sefere koltukta uyuyakalırsam gidip benim yerimde yat. Ya da beni uyandır. Yerde nasıl rahat ediyorsun? Gerçi düşmendense kendin yatmışsın. Bu da iyi."



Beni duymuyor olsa da konuşuyordum. Neden asık suratımı yüzüne dikmiş konuştuğumu ben de bilmiyordum ama konuşuyordum sadece. Neden asık suratla konuştuğum gibi onu da bilmiyordum.



"Senin de en az benimki kadar hızlı bi yaşamın olduğunu unutmuşum." Kafa salladım. "Ama evde biraz dünkü başarımızı kutlarız diye düşünmüştüm. Yanlış anlama hayal kırıklığına filan uğramadım. Hani öyle düşünmüştüm ama... Yani bu demek değil ki öyle olmasını hayal ediyordum-"



Gözleri mi kıpırdıyordu? Uyandırdım işte derken korka korka bakmaya başladım yüzüne. Ama sonra kıpırdatmayı kesip uyumaya devam etti neyse ki. Ben de rahatlamıştım.



Ama uykusu hafif olamazdı o kadar. Koltukta yüz üstü yatarken sağ elimi yaklaştırmaya çalıştım yüzüme. Ama ulaşmadığı için biraz eğilmem gerekmişti. Elimi yüzüne tutup uyuyup uyumadığını görecektim. Tabii pek planladığım gibi gitmemişti olay. Yetişmedikçe daha çok eğilmiştim ve zaten gövdem kanepenin dışında kaldığı için elimi sallamaya kalktığım an yerde bulmuştum kendimi.

Ve küçük bir detay olarak, sadece dizlerimden aşağısıydı yerde olan. Diğer kısımlarım komple çapraz olarak Jongin'in üstünde yer alıyordu. Ve o sarsıntılı düşüş Jongin'in titreyerek uyanmasına, ardından korkarak geri çekilmeye çalışmasına rağmen tüm cüssemle üstünde olduğum için başarılı olamamasına sebep olmuştu.



"Günaydın Jongin." Gülümseyip kollarımla şınav pozisyonuna getirdim kendimi hızlıca. Ama Jongin'in korku dolu bakışları hala bendeydi. Şok olmuştu tabii bu şekilde uyandığı için.



Gözlerini bir şey söylemeyip yüzümden gövdeme doğru çevirdiğinde neye baktığını anlamak için ben de baktım baktığı yere. Üstsüz olduğumu unuttuğum için hızla geri çekilmeyi de ihmal etmiştim sanırım.

Channie Says SpecialWhere stories live. Discover now