->40. BÖLÜM<-"Seviyorum seni boks kraliçesi...."

2.4K 63 85
                                    

Teoman= kupa kızı ve sinek valesi (multide var) açmanız gereken yerde not düştüm gardaşlarım :D
Multimedia da sahte Ares ve gerçek Ares var...

Şu aralar hobim olan şeyi yaparak önce arabamı ağacıma sürmüş sonra içmiş , dellenip uçurumun dibine kadar gidip bağırmış ve şu an baktığım yere bakmaya başlamıştım. Bu gün fazla kaçırmıştım ve bu hafta bulduğum minik patikaya gitmemek için bir neden görmüyordum. Sarsak adımlar ile oraya ilerledim , buğulu gözlerim ile ilerlemek ne kadar zor olsa da bir sorun yaratmıyordu. Dik , taşlık ve şu an yağmur yağdığı için pek güvenli gözükmeyen bir patika... ne kadarda benziyoruz, bütün sahip olduklarım dik, taşlık ve ıslak olduğum için kayıp gitmemişmiydi. Gözlerimi devirdim ve pek güvensiz adımlar ile aşağıya inmeye başladım. Ayağım fazla kayıyordu ve şu durmadan yağan yağmur hiçte yardımcı olmuyordu. En son aşağıya inince çok güzel bir sahil ile karşılaştım. Tertemizdi... insan pisliğine dair hiçbir şey yoktu ... saftı benim Ares'e (sahte) olan duygularım gibi... Gözlerime yaşlar birikmeye başlarken ayakkabılarımı çıkardım ve kumların üstüne basa basa ilerledim. Deniz ile kum arasındaki o ince çizgiye gelince durdum . Yaşlar yanaklarımdan dökülürken yere çöktüm ve etrafı izledim. (şarkıyı açın isterseniz :D )Az ileriden şarkı sesi gelince tek olmadığımı anlasam da  omuz silktim popomu biraz kaydırarak suyun içine girdim ben böyle devam ede ede giderken su göbek deliğime geldiğinde durup uzandım. Su saçlarımın arasından kayıp giderken ıpıslaktım. Şarkıyı çalan kişi her kimse güzel çalıyordu . Kendi kendime sırıttım ve daha iyi dinlemek adına oturur pozisyona geldim .  Hala gitar sesi duyulurken titredim... ne bileyim işte baya iyi çalıyordu.... iyi çalıyor demiş miydim?

Bu kadar güzel çalması gerçekten de bana cezaydı bence.  dudaklarımı titrerken birbirine bastırdım. Sol yanım neden alev almaya başlamıştı ki...

Bir süre sonra o güzel sesi duyuldu. Dudağımı dişledim Ares'ti bu. Gerçek Ares işte anlayın...

  Bir iskambil falında
Çıkmıştık birbirimize
O güzel kupa kızıydı
Sinek valesiydim ben ise

Gece yarısı o perşembe
Rastladım köprü üstünde
Ağlama dedim o ağladı
Trabzanlardan indiğinde

Saçların mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak dedim
Senin için rüzgarda hep yağmur mu var
Gözlerin mi daldı yoksa sıkıldın mı sorulardan?
Hiç geçmez mi gözlerinden bu sonbahar?   

Geçmez mi bu acı... sol yanım sert sert çarparak kemiklerimi zorlarken göz yaşlarımı serbest bıraktım.  Neden sevmiştim bu kadar onu. Bu kadar sevmeseydim belki de kalbimi toprağa emanet etmezdim...

  Bir kar tanesi ol
Kon dilimin ucuna
Bir kar tanesi
Erir ağzımda

Bir kar tanesi ol
Kon dilimin ucuna
Bir kar tanesi
Erir ağzımda   

Erimiştim işte bende onun dilinin ucunda ... bitmiştim bende onun dilinin ucunda... maf olmuştum yok olmuştum. buruşturulmuş kağıt misali tekrar alıp alıp uzak mesafeden çöpe basket atmaya çalışıyordu hayat beni....

  Sırılsıklamdı soyundu
Vücuduma dokundu
Biraz pürüzlü tenimde
Yaşam hücrelerimi buldu

Mutluyudum o uyudu
Sarıldım sayıklarken
Tanımadığım o adları
Yanımda çırılçıplak   

Bende ona sarılmıştım... o da benim yanımda başkalarının adlarını sayıklamıştı... Dişledim dudağımı kanatırcasına dişledim. Çığlık çığlığa sinir krizi geçirmezsem iyiydi daha yeni tanıdığım birine güvenemezdim....

MAFYALARIN AŞKI (GECE SERİSİ 1)Where stories live. Discover now