->68. Bölüm<-"Sadist sen ne yaptın..."

818 35 2
                                    

Bölüm dediğim zamandan geç geldi. Çok özür dilerim ama özel sorunlarım vardı. Hatta sizden saklamayayım ailevi sorunlarım vardı. TEOG dan biraz fazla yanlış çıkardım (12 tane falan yanlış olması lazım :( evet malesef öyle )  ve yılbaşından sonra yayinlayacagim yılbaşı özel bölümü ile sizden özür dileyecegim.

NEYSE İYİ OKUMALAR!!!

Multi: Alara'nın arabası (Zonda Cinque)

Multi: Kehlani - Gangsta (From Suicide Squad: The Album) [Official Video]

Telefonumun melodisi odayı doldurunca hızla elimdeki kalemi bıraktım ve önümdeki dosyayı kapatarak "2 dakika mola verelim beyler" diyerek hızla toplantı odasından çıktım. 

Ekrana baktığımda arayan Murat Komutandı. Kaşlarımı çatarak aramayı cevapladım. "Bir sorun mu var komutan?" diye sordum hızlıca. "Seni aradığım ve yerini bildiğim öğrenilirse işimden olurum biliyorsun değil mi hatunum?" dediğinde hafifçe tebessüm ettim ve sırtımı duvara yasladım "Sadede gel komutan!" onun beni sevmesi beni her saniye bitiriyordu. Çünkü benim kalbimin bir sahibi var. Ve sonsuza kadar da sahibi o olacak. Gecem'de ki en büyük yıldızım benim... Seni çok seviyorum be Ares'im.

"Cesetleri incelemeye gelmedin hala farkında mısın Gece! İncelemeye kapattık burayı tamam ama TSK (TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ) daha fazla durmuyor. Senin için yapabileceğim şeyler azalıyor güzelim." derin bir nefes verdim. Bacaklarım titremeye başlamıştı "Ve ayriyeten burası ne kadar sahil şeridi olsa da kötü kokuyor..." titreyen dudaklarımı dişledim. Gözlerim dolmuştu. Burnumun ucu sızlıyordu. Hala Buket ve Akın'ın cesetlerini görmeye gitmemiştim. Gidememiştim. Cesaretim yok çünkü...

Titrek bir nefes verdim "Geliyorum hemen..."

Telefonu kapadığımda göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başlamıştı. Gözlerimi sertçe kapadım sakinleşmeyi bekledim.

Sakinleştiğimi hissedince yaslandığım duvardan ayrıldım. Elimin teriyle göz yaşlarımı sildim ve omuzlarımı dikleştirerek toplantı odasına geri girdim "Toplantıya haftaya devam edelim lütfen. Benim küçük bir işim çıktı. " dedim ve masadaki eşyalarımı sırt çantama yerleştirmeye başladım.

 "Gece Hanım sürekli kaçtığınız gözümüzden kaçmıyor haberiniz olsun. Her toplantıyı erteliyorsunuz." adam ayağa kalkarak "Yoksa şirketinizde bir sorun mu çıktı? Ya da batıyor musunuz?" dedi ve alayla kahkaha attı. Bende eşlik ettim kahkahasına. Toplantı masasındaki adamlarım ayaklanmış ellerini kemerlerindeki silahlara koymuşlardı. 

"Türkiye'nin ve neredeyse dünyanın en büyük şirketinin batacağını düşünmeniz güldürdü. Adaletten bile daha zengin olduğumu hatırlatırım size. Sizin bir saatte aldığınız nefes sayınızın 100 bin katı para kasıyorum ben." kahkahamı tutamadım ve gülüm.

Gülmem bitince çantamı sırtıma taktım ve "Ayriyeten bu toplantı sizin batışınızı kurtarmak için olduğunu biliyorum. Siz ne kadar da bunu saklamak isteseniz de." kafamı yana yatırarak "Şirketimin bilim kolunda üretmiş olduğumuz 'Yapay Zeka'nın zeminini hazırlayan bilgilerde satışta değil. İyi günler. Bir daha görüşmemek üzere." dedim ve odadan çıktığımda arkamdan adamlarım çıkarak kapıyı kapattılar.

Kapı kapandığı anda odadan masanın devrilme sesi geldi sinirli bir haykırış eşliğinde. Gülerek asansöre bindim.

Asansör en alta indiğinde koşarak şirketten çıktım ve arabamın önündeki kalabalığı ittirerek bindim arabaya. Arabam diye demiyorum ama bayağı iyiydi. Aşık olarak almıştım onu. Zonda Cinque hani bu araba.

Ben şoför koltuğuna oturunca ittirdiğim erkek kalabalığı şaşkınca bana baktılar. Camı açarak onlara baktım ve "Siktirin gidin lan arabamın önünden! Hiç mi bayan şoför görmediniz!"

MAFYALARIN AŞKI (GECE SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin