->65. Bölüm<- "...BEN DELİ DEĞİLİM!..."

827 29 0
                                    

muti:şarkıyı açmanız gereken yere koydum bence dinleyerek okumalısınız tavsiye ederim 

(şarkı: Thirty Seconds to Mars - This is War)

multi: Sadist! (LARA SADIKLAR -adı-) 

İYİ OKUMALAR


Savaşta her şey mübahtır değil mi? Evet öyledir. Ama insanların unuttuğu bir şey var. Yaşam da bir savaştır. Nefes almak bile bir savaştır günümüzde. Sınavlarda savaşırız birbirimizi geçmek için. Teknoloji de savaşırız herkesi geçmek için. Daha medeni olmak için.  Ama bu bana komik gelir. İSTİKLAL MARŞI'mızda bile söz edilmiştir bundan. 'Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar!' öyledir gerçekten de. O zaman her şey savaş ise neden insanlar savaştan korkar. Zaten bir savaşın içinde değil miyiz? Ya da durun dünyaya hapis edilmiş mahkumlarız.

İnsanlar gökyüzünü görünce rahatlar. Ama bilmezler ki evren hapishane dünya da demir parmaklık. 

Hayat hiç bir zaman toz pembe değildi ve olmamıştı da. Sadece aptal insanlar vardı.

Dünya da ya siyah vardı ya siyah . Hiç bir insan beyaz olmamıştı. Çünkü kendini veya başka birisini beyaz zannedenler aptaldı. 

Biz ne kadar kendimizi özgür hissetsek de her zaman hapishanedeydik. Uzay hapishane , dünya da demir parmaklıklardı. Hepimiz birer katildik , suçluyduk , yaşamak zorunda kalan varlıklardık. Ucube bir bedenin içine tıkılmış ruhlardık... 

Dünya'da ki hiç kimse güzel değildi. Kirli insanlardı. Çünkü her zaman demir parmaklıkların arkası pistir. 

Aslında biz güneş doğdu zannederdik. Hani mutluluk güneşle doğar falan... tabi onun zararlı ışınlarını yok sayardık. Gece başlardı ay çıkardı bu sefer. Hani güneşten çaldığı kötücül ışınları yaymaya çalışan ay... Bende öyleydim ismini çalmıştım. O yüzden GECE isminin bana tam uyduğunu düşünüyorum...

Evren her zaman kötüydü. Kimse bunu engelleyemezdi...


Kafamı gökyüzüne doğru kaldırdım sigaramdan büyük bir nefes daha çekerken. Sadist'in evinin önündeydim. Yani eski evinin. Anılarını arkasında bırakmak için gitmişti bu evden. Anne ve babasını öldürdüğü ev. 

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Buraya geldiğimden kimsenin haberi de yoktu açıkçası. Ares'i uyandırmadan yataktan kalkmak ne kadar zor biliyor musunuz?


Şehir dışında kalan 2 katlı villa tarzı bir evdi. Bembeyazdı. Tabi artık çürümüş bir evden farksız değildi. Kayıp ruhların olduğu bir yerdi.  Büyük bir bahçesi vardı. Bu evi avucumun içi gibi biliyordum. Demiştim ya Sadist ile eskiden çok ama çok iyi arkadaştık. Hatta kardeştik. 

Buraya gelmeyeli yıllar olmuştu. En son buraya sadist ile kardeşinin mezarını gömmeye gelmiştik. 

Evet doğru. Sadist ile benim kavga etmemizdeki en büyük sebeplerden biriydi bu. Ben onu tam bir sadist yaptıktan sonra 'Sadistliğini kardeşini öldürerek kanıtlayabilirsin' demiştim. Hala böyle bir şey söylediğim için ve hatta yaptırdığım için kendimden nefret ederim. İçi yana yana yapmıştı bunu. Ama önce kardeşinin yanına gidip ona veda etmişti. Kardeşi hiçbir şey anlamayarak Sadist'e bakmış ama sonra öyle konuştuğu için ağlamıştı. Sonra da Sadist daha fazla dayanamayarak öldürmüştü onu.

MAFYALARIN AŞKI (GECE SERİSİ 1)Where stories live. Discover now