4.bölüm

4.2K 136 15
                                    

merhaba arkadaşlar. ilk önce bir açıklama yapacağım.  hikayeye hiç ilgi yok neredeyse. 4.bölümü yayınlamama rağmen tek bir yorum bile yok. Bu yüzden 10 bölüm yayınladıktan sonra hala bu kadar az bir kitle olursa kaldıracağım. Şimdilik devam kararı aldım.

Bölümü okurken Rihanna unfaithful dinleyebilirsiniz. :)

Yorganımı tekmeleyerek üstümden attım. Yine yeni bir gün yeni bir mutluluk diyerek odaya dalacak annemi çekmemek için yataktan kalktım. Gözlerimi ovuşturarak banyoya yürüdüm. Başım ciddi manada zonkluyordu.

Kapıya elimi attım ama açılmadı. Daha sonra içeriden cırtlak bir ses geldi.

"Ben varım. "

"Hadi hızlı ol"

Yine her sabahki halimizdi. Bunları tekrarlamadan güne sanki başlayamazdık. Ne kadar erken kalkarsam kalkıyım tuvaleti Mine'den önce kapamazdım. 10dakika sonra kapıya vurdum.

"Hadi "

"Tamam be çıktım " Kapı açılınca yine bir ton makyaj malzemesiyle çıktı. Gözlerimi devirdim. Onu çekip içeriye girdim ve sinsice gülümsedim.

"Of kızım bu ne? Üç yıl içinde biriktirip şimdi mi bıraktın. öğğkk kusacağım şimdi. "

Mine bu konulardan konuşmayı hiç sevmezdi. Bende onun saatlerce tuvalette ne yaptığı hakkında fikirler yürütüp onu deli ederdim.

Ayaklarını yere vurduğunu duyunca sırıttım.  "Mina yalan söyleme"

Burnumu tutup sesimi incelttim.  "Ne yalanı ya? Sen ne yiyip ne içiyorsun piss "

Mine merdivenlerden inerken her zamanki gibi anneme sığındı. "Anne Mina yine benimle dalga geçiyor"

Bende onun sesini taklit ederek anne Mina yine benimle dalga geçiyor dedim.  Taklit yapınca aklıma dün gece geldi. Tabi yaşadım rezillikler de.  Başımı salladım.

Musluğu açıp elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı da ıslatıp taradıktan sonra banyodan çıktım. Odama dönüp dolabımı açtım.  Bir kot ve omuzlarımı açıkta bırakan bir tişört giyindim. Saçlarımı da elimle düzelttikten sonra çantamı Omzuma attım. Telefonum ve kulaklığımı da kontrol edip odamdan çıktım. Merdivenleri sekerek inip mutfağa hızlı bir giriş yaptım.

Kollarımı iki yana açarak "Günaydın bebekler" diye çığlık attım. Babam okuduğu gazeteden başını kaldırıp baktı. Mine ofladı. Annem ise kahvesini bırakıp gülümsedi. Hah en azından biri sevinmiş gibi yaptı.

İlk annemi sonrada babamı öpüp her zamanki yerime geçtim. Benimde sofraya gelmemle babam gazeteyi katlayıp boğazını temizledi. ah yine ne yapmıştım?

"Çocuklar sizinle bu konuşmayı yapmak benim için çok zor ama yapmalıyım. Şirketin durumu kötü. Biraz harcamalarınıza kısıtlamalar getirmeyi düşünüyorum. "

Ben tam olur diye konuşacaktım ki Mine ciyakladı. "Ama babaaa. Ben arkadaşlarımın arasında seçilmem yapamam kusura bakma"

Ona ölümcül bir bakış atıp yerimden kalktım. Babama arkasından sarılıp "Benimkileri kısıtlayabilirsin babacık.  Merak etme " dedim ve yanağına öpücük kondurdum.  Oda bana minnetle bakıp öptü ama Mine'ye bakarken ki pırıltılar yoktu. Zaten bende bu kadar sevgiyle yaşamaya alışmıştım.

Mine'ye dönüp "Hadi çıkalım " dedim. Oda çantasını alınca dışarı çıktık.  Kolunu tutup bana çevirdim.

"Nasıl bu kadar duygusuz olabiliyorsun. Babamın o haline karşılık o sözleri nasıl söylersin? "

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now