11.bölüm

2.8K 123 6
                                    

Ekrandaki yazılardan sadece cinayet kısmı beni şoka uğratmaya yetmişti. Hızla okumaya devam ettim.

"Buğra Atamaz ile aşk yaşayan sosyetik güzel Aleyna Korkmaz hayatını kaybetti. Evinde ölü bulunan Aleyna ailesi ve yakınlarını yasa boğdu. Genç kızın ölüm sebebi intihar olarak düşünülse de ailesi cinayet olduğunu iddia ediyor. İlk duruşmaya katılıp yargılanan Buğra Atamaz serbest bırakılmıştı. İkinci duruşmada ise gelmeyerek bütün dikkatleri üstüne çekti. Ailenin çarpıcı iddiaları için videoyu..... "

Devamını okuyamadım. Gerçekten de yargılanmıştı. Buğra'yı katil olarak gözümün önünde canlandıramıyordum. Ondan kötü çocuk olmazdı ki. Ah pekala çok güzel olurdu.!

Yüzündeki ukala gülüşle mi gizliyordu kimliğini. Ben biraz daha boş boş ekrana bakarken odam açıldı.

Hızla laptopu kapattım. Başımı kaldırınca Mine'nin resmen odama dalmış olduğunu anladım. Yok yani özel hayat gizliliği felan vardı insan kapıyı çalar demi?

"Ne var? "

Ellerini beline yerleştirip bana dik dik bakmaya başlayınca kalbime buz gibi bir korku saplandı. Ya sıradaki kurbanı Mine'yse?! Her ne kadar sevmesem de o benim kardeşim hatta ikizimdi. Ona gözlerim dolu dolu bakınca ellerini belinden çekip tereddütle yanıma yaklaştı.

"Mina bişey mi oldu ? Buğra ile mi ayrıldınız?  "

Ağlamamak için dudağımı ısırdım. Benim sayemde ona yakın oluyordu. Ve kurbanını kendisine aşık ediyordu. Ah aptal kafam. Bugün söylediği söze ne demeli?  Ben aşık olmam. Tabi olmazsın kızları öldürürsen.  Yarın ilk iş onunla konuşup bu olaya son verecektim. Hatta polise şikayet bile ederdim. Ben kafamda planlar kurarken Mine bana sıkıca sarıldı. "Bak senden nefret ediyorum felan ama üzülme. Hiç bir erkek için değmez. Sen bu konuları bilmiyorsun. Seni kırıyorsa koyver gitsin "

Bende ona sarıldım. Biz birbirine iki yabancı olarak yaşayan bir kardeştik. Başımı salladım.

O odadan çıkınca ağlamadığım için kendimi tebrik ettim. Pencerenin kenarına koyduğum Tekli koltuğa oturup hala yağan yağmuru izlemeye başladım....

****

Sabah o kadar erken kalktım ki banyoya ilk defa Mine'den önce girdim. Göt korkusu böyle yapıyordu sanırım. Güzelce bir duş alıp odama geçtim.  Üstüme öylesine beyaz bir pantolon ve kırmızı bir hırka giyip saçlarımı ördüm. Çantamı topladıktan sonra aşağı inmek için odamın kapısını açınca odamın önünde annemle karşılaştım.

"Günaydın tatlım. Bende sana bişey söylemek istiyordum. "

Ona baktım "Tabi ki anne "

"Mina'cim geçen gün rehberlik hocan babanı aramış " Sıçtık.

Ona yavru kedi bakışları atarken "Matematik dersin sürekli düşüşteymiş. Mine ile çalışmak istemiyorsun. Özel hocaya karşısın. Bunu Nasıl düzelteceğimizi düşünürken Selda hanım bir öneride bulundu " dedi. Ben paşa paşa onu dinliyordum. Başka çarem var mıydı? hayır.

Selda hanım kimdi ya?  Ben bunu düşünürken annem devam etti. "Oğlu ekonomi okuyormuş.  Sayılarla arası baya iyiymiş. Ders anlatabilmesi için onu ikna edeceğini söyledi. "

Selda kimdi ki?? Hafızamı yoklarken tiz bir çığlık attım.  "Hayatta olmaz. "

Annem kaşlarını çatarak bana baktı. "Buğra ile arkadaş değil misiniz?"

"Şey evet. Ama anne ben kendim hallederim. " hehe halledersin 12 yıldır okuyorsun ne zaman hallettin? 

İçimdeki ses bu ara haddini aşmaya başlamıştı ama.!  Onu susturup anneme yalvararak baktım.

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now