♡36.bölüm♡

2.2K 120 35
                                    

Yeni bölüm de Buğra'yı iyi okuyun bence :) Çok üstüne gittiniz ya.
rekor beğeni bekliyorum :)

Bu bölüm kitapsvr-'e armağan olsun o zaman :) Umarım beğenirsin  .

Keyifli okumalar

Alt dudağımın esir alınmasıyla vücudumda büyük bir akım geçip gitti. Yavaşça gözlerim kapanırken sanki beynim de devre dışı olmuştu.

Bütün iç savaşıma rağmen ensesine uzandım ve onu kendime çekecekken beynim birden devreye girdi. Ellerimi omzuna koyup ittim.

Bir an ki boşlukla geriye doğru sendeledi . Aptal Mina aptal!

Bana şaşırmış bir şekilde bakınca ağlamamak için zor tutuyordum kendimi.

"Mina bak-"

Bir adımda önüne geldim ve bütün gücümü kullanarak yüzüne tokatı savurdum. Böyle bisey beklemediği için başı sağa doğru düştü. Ona öyle öfkeliydim ki onu şuan boğabilirdim. Ne yaptığını zannediyordu? Asıl önemli olan kendini ne sanıyordu ?

"Defol! Uzak dur artık benden. Yetmedi mi ya bitmedi mi oyunların. "

Buğra başını kaldırdı ve bana "Bak bende böyle olsun istemiyordum. " dedi .

Elimle gözümün önüne gelen saçları geriye ittim. "Nasıl olsun istiyordun beyefendi?  Ben seni arkadaş görüyorum deyip beni nasıl öpersin ya. Sen her arkadaşını böyle mi öpüyorsun "

Öfkeyle titreyen sesime lanet ederek sustum. Buğra eliyle başını tuttu. Kendi kendine biseyler söyledikten sonra başını kaldırdı ve bana baktı.

"Bak Mina üzgünüm. Ben anlamıyorum neden yaptım bilmiyorum "

Cehennemin dibini bil sen.

Kollarımı kaldırıp onu göğsünden ittim. Bana karşı koymadı ve geriledi.

"Canımı yakıyorsun. Herşeyimi aldın benden. Şimdi senin yüzünden bu boktan şehirde kimsesizim ama hala karşıma çıkıp böyle şeyler yapıyorsun. Yeter artık anladın mı yeter! Benim bir kalbim var. Ve sayende kırık dökük. Sende olmayan bisey. Uzak dur benden."

O kadar hızlı konuşmuştum ki nefes nefese kaldım. Ama daha fazla durmaya hiç niyetim yoktu. Hemen uzaklaşmak istiyordum. Arkamı döndüm ve koşarak apartmana girdim.

Eve çıktığımda Gözde ve James'ı mutfakta öpüşürken görünce derin bir nefes alıp boğazımı temizledim. Gözde başını kaldırınca gözlerimiz buluştu ve anında ayağa kalktı.

"James sen gitsen iyi olacak artık. Ben seni sonra ararım "

James'ı yollayınca mutfak masasına çöktüm. Çantamı masaya bırakıp gözlerimi karşıya diktim. Ne yapmıştım? Aslında yapmak istediğim şeyi gerçekleştirmiştim. Pişman mıyım? Hayır.

Artık gerçekten benim onun her hareketiyle kendinden geçen bir aptal olduğumu zannetmesini istemiyorum. Kalbim kırık. Ve artık hiç bisey yokmuş gibi yapamam. Umarım vicdan azabından geberirsin!

Gözde önüme bir kupa koyunca daldığım yerden çıktım. Başımı ona çevirince hiç konuşamayacağımı anlamasını bekledim ve her zamanki gibi anladı ve sessizce kahvelerimizi içtik.

Ve ben ağlamadım. Sadece boş gözlerle etrafa baktım. Sanki başka bir boyuta geçmiş gibi evi izledim. Normalde salya sümük ağlayarak kendimi kaybetmem gerekiyordu ki bunu çok yaptım.

Ama şuan sadece içimde bir boşluk vardı. Sanki bir parçam kaybolmuş gibiydi ve ağlamama gözlerim bile izin vermiyordu. Kahvelerimizi içtikten sonra Gözde bana sımsıkı sarıldı. Konuşmak istediğini anlıyordum ama sanki sesimi kaybetmiş gibiydim. Onun iyi geceler dilemesine başımı salladım ve yatağıma yürüdüm.

AŞK MI BU?Where stories live. Discover now